Cumartesi günleri pek yazmam.. Fakat Pazartesi’ye, Ankara’da, Hatay Milletvekillerimiz Abdulaziz Yazar ve Orhan Karasayar’la yaptığım görüşmelerin detaylarını yazacağımdan durum değişti.
Sadece bu değil tabi.. Ziyaretin daha önemli bir boyutu daha var.. Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin’in “İskenderunlular’a iletilmek üzere” verdiği mesajı, röportajı hazırladım. İki günlük ziyaretin notlarını Pazartesi günü köşeme taşıyacağımdan, dünkü belediye meclis toplantısını yazmak bugüne farz oldu.
Aslında, CHP Meclis Üyesi Ercüment Kimyon’un deyimiyle, “Demokratik bir ortamda tartışma fırsatı bulduğumuz mecliste her gündem maddesini net ve anlaşılır biçimde ele alıyoruz. Partisi ne olursa olsun, diğer meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte doğru olan kararları vereceğiz. Bu doğrultuda gazeteciler de bizleri eleştireceklerdir. Buna hakları var” sözleri gayet makul bir açılım..
Bir nevi kent konseyi kurulmuş, herkes fikrini beyan ediyor.
Doğrusu da budur, bence..
Yalnız, CHP Grup Başkan Vekili Av. Bülent Akbay’ı biraz gergin gördüm. AK Parti’li İbrahim Yaran’ın, ‘İmar planı değişikliği’ne yönelik tüm maddelere ilişkin sözlerine, belki de kendi penceresinden farklı bir düşünce anlayışıyla veya ruh haliyle kelimelere dökmeye çalıştı. Belki de, iyi niyetli çalışma programının yanlış anlaşılmasından endişe duydu.
Çünkü, İbrahim Yaran’ın, ‘Tadilat değil, plan yapalım” önerisinde herhangi bir ‘sakıncalık’ unsuru teşkil ettiğini sanmıyorum..
Dedim ya, gündem maddelerini topluca ele almasından kaynaklanan bir yanlış anlaşılma, Akbay ile Yaran arasında tartışma pozisyonu yarattı.
Konunun fazla üstünde durmayacağım. Ama görüyorum ki, geçtiğimiz günlerde köşeme taşıdığım ‘yanlışlıklar’ üzerinde doğruyu bulma adına arayışlara gidiliyor.
Meclisin bu çabasını önemsiyor ve takdir ediyorum.
Yalnızca CHP Meclis Üyesi Zeki Aytaş’ın, ‘kabalık’ teşkil eden ses tonu, meclis üyeleri gibi basın mensuplarını da rahatsız etti.
Kendini ilgilendiren bir gündem maddesinden ötürü, basın mensuplarını hedef alması kabul edilir bir durum değil. Oysa, Ercüment Kimyon gibi, yazılıp/çizilenlerden bir sonuç çıkarabilirdi.
Geçtiğimiz günlerde köşeme taşıdığım yazıma da atıf yaparak, ‘azarlar’ bir ifadeyle savunma moduna geçmesi düşündürücü..
Gündem maddesi açık.. Deniliyor ki:
“- Karahüseyinli Köyü kıyı kesiminde 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile 2350 nolu parselin bulunduğu adanın turizm ve ikinci konut alanına, 2340 nolu parselin bulunduğu adanın yeşil alana, 2310 nolu parselin bulunduğu adanın günübirlik turizm tesis alanına, 2330 nolu parselin bulunduğu adanın da turizm ve ikinci konut alanına dönüştürülmesi ile ilgili İmar ve Şehircilik Müdürlüğü teklifi hakkındaki imar komisyonu raporu..”
Ne demek bu?
Zeki Aytaş’a ait bir parselin, turizm ve ikinci konut alanına açılmasını ön gören teklif hakkındaki imar komisyonu raporu..
İşte o teklif hakkındaki düşüncemizi, Zeki Aytaş’a, meclis üyesi olması açısından “Etik’ olup olmadığını sorduk..
Kıyamet koptu, feleğimiz şaştı.. Yazmaz olaydım..
Gözlerimizin içine bakarak, bize bir hakaret etmediği kaldı.
Bir de diğer meclis üyelerine de aynı ses tonuyla göndermeler yapmayı da ihmal etmedi..
Şimdi Zeki Aytaş’a soruyorum:
Bir: Biz size hakaret etmedik..
İki: Yanlış bir haber de yapmadık.
Üç: Plana değil, tadilatlardaki değişikliklerin yarın baş ağırtacağını söyledik.
Peki ne oldu?
Sizin deyiminizle, madem yanlış bir haber yazdık. O halde CHP Belediye Meclis Üyesi Ercüment Kimyon neden o ilgili maddelere ilişkin imar komisyonu raporunu, ‘Henüz 10 gün var. Diğer meclis üyeleri komisyon raporunu iyice incelesinler’ diyerek, geri çekti ya da erteledi.
Ben söyleyim size.. Çünkü, CHP dışında hiçbir belediye meclis üyesi, o komisyon raporundaki ifadelere tatmin olmadı. Çünkü, dün mecliste ilgili maddeler oylansaydı, karara diğer parti mensuplarından ‘red’ oyu çıkacaktı.
Üstelik adı geçen parseli gezip/görmelerine rağmen..
Tekrar Zeki Aytaş’a sorayım?
Şimdi, 8 ve 9 maddelerdeki içerik, CHP dışında meclis üyelerini tatmin edemeyince birşey olmuyor da, biz yazınca mı kötü oluyoruz?
Doğru, gazetecinin yazgısıdır ‘yanlış haber’.. Öyle mi?
Peki İbrahim Yaran şu sözlerini babama mı ithaf etti:
“- Günü kurtarma, eş dost gönlünü hoş etme küçük hesaplarından vazgeçelim. Tüm İskenderunlu’nun gönlünü hoş edelim ve şehrimizi çağın modern gerekleri ile buluşturalım.”
Bir başka deyişle, gündemin 11. Maddesi olan 1525 nolu parselin konut alanından yeşil alan olarak imar plan değişikliği yapılması ile ilgili yazılı önerge hakkındaki imar komisyonu raporu neden AK Parti’nin de oylarıyla kabul gördü?
Ve biz neden aleyhte bişeyler yazmadık?
Soruyorum, neden?
Pazartesi: Adalet Bakanı Sadullah Ergin, gazeteniz GÜNEY aracılığıyla mesaj verdi: “Çözümsüzlük geleneğini birlikte yıkacağız!”