AK Parti yönetiminin üzerinde çalıştığı yerel yönetimler projesiyle 9’u İstanbul’da, 4‘ü Diyarbakır’da olmak üzere toplam 40 yeni ilçe kurulması planlanıyor. AKP’in bu projeye yönelik tavrı konusunda şimdilik gündeme yansıyan başlık şu:“- AKP, 2009’daki yerel seçimler öncesi diğer partilerin kalelerini bölerek kazanma taktiğinde son aşamaya gel(miş).”Şimdiden söyleyim, AKP’nin yerel yönetimdeki hesap-kitap işlerini bilmem.. Diyarbakır’a da giderler, Tunceli’ye de, Batman’a da..Eğer rota İskenderun’u, Dörtyol, Payas, Erzin ve Hatay’ın tüm ilçe ve beldelerini kapsıyorsa, konuşmamız ve tartışmamız gerektiğine de inanırım.. Biraz daha açık konuşmak gerekirse, 40 yeni ilçe arasında Payas yok.. Oysa ki, AK Parti ile MHP arasındaki anayasa değişikliği üzerindeki uzlaşma saltanatının Payas halkına bir mükafatı olmalıydı, ama dışlanmışlık olarak geri döndü. Zira, böl-parçala-yönet taktiğinin zaten Payas’ta tutmayacağını sağır sultan bile bilir. Bugüne kadar, Payas’ın ilçe olabilmesi için oldukça yoğun çaba sarfeden Payas Belediye Başkanı Bekir Altan’ın MHP’li olmasına rağmen, bu mücadelede partisinden tepki gelmiyor olması, elbetteki üzüyor beni..Amacım, ne Bekir Altan’ı “Görüyorsunuz işte, partiler arasında uzlaşma olsun, olmasın.. Zira, iş yerel odaklı seçim menfaatleri olunca Payas’ı ilçe yapmayınca, yapmıyorlar!” söylemiyle üzmek..Ne de, “Madem ortada belli hesaplar var, bu tür seçim taktiklerinde Payas’ın ismi geçmiyorsa, bu seçimin şimdiden galibi sensin. Bak, alternatifin yok!” şeklinde bir rehavete kapılmasını sağlamak..Şu da bir gerçek ki, yukarıda belirttiğim her iki hususun da, doğruluk payı oldukça yüksek..Payas bir sanayi şehri.. Ve, kim ne derse desin, ilçe olmayı çoktan hakketti. Diyeceğim şudur..İstanbul’da 9 ilçenin ve yahut Diyarbakır’da 4 yeni ilçenin kurulması, belki AKP için belli bir kazanç olarak nitelendirilebilir.Ama bu durum asla, Türkiye’nin dört bir çevresinde görev adamı ünvanını elde etmiş, memleketlerde isim yapmış, hizmet üretmiş, memleket insanının rahat ve huzuru için çaba sarfetmiş, iki dönem veya üç dönem üst üste belediye başkanı seçilmiş yerel idareciler için bir kayıp değildir..Her kim ne yapıyorsa, kendisine yapar..Takdir ve çoğunluk iradesi, o yörenin temiz insanlarına aittir.Ve bu anlayışı hiçbir partinin değiştirmesine gücü de, imkanı da yoktur!Yeter ki, o insanı halkı iyi bilsin..
BASINA MUHTIRA!Bu aralar, Ankara’da tansiyon yüksek.. Siyasi liderler arasında gerginlik had safhada.. Dikkat ettiniz mi, bilmiyorum.. Suçlu hep basın kuruluşları oluyor!Türban, Anayasa’ya girdi.. Milli irade, salt çoğunluk, yüzde 47 hep ön planda.. İyi de, yüzde 53’lük rakam memleketi yönetenler için birşey ifade etmiyor mu?..Asıl çoğunluk onlar..Bırakın yüzde 53’ü.. Siyasetten uzak kalmış, soğumuş, küsmüş, illet etmiş kararsızlar için hizmet yüretme mantığı yok mudur?Bu kesimi savunmak niçin vatan hainliğiyle ölçülüyor?Onların da ses vereceği, haykıracağı, tepkisini duyuracağı bir merci yok mudur?Tutturmuşlar, “ben yaparım, sen seyredersin!” senfonisi!Nereden alıyorsun bu gücü?Cevap hazır!Yüzde 47!Yaz yazabilirsen! Hoş yaygın basın güçlü.. Yaygın basının ulaşım alanı daha geniş..Ya taşra basını ne yapacak?Anadolu basını susmalı mı, kamuoyunun sesi mi olmalı?Kendi payıma yemin ederim ki, herkesin ve her kesimin sesi ve kulağı olduk.Karşılığı ne oldu dersiniz?
Hoşuma gitti..Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir.Mevlana
Karakteriniz, şöhretinizden önemlidir. Karakteriniz, siz ne iseniz odur… Oysa şöhretiniz, başkaları sizi ne sanıyorsa odur.John Wooden