Akçalı’da ne olup bittiğini bilmem. Ama iddia edilenleri de es geçecek değilim..
Akçalı Belediye Başkanı Ali Sabahoğlu’nun ‘yazlık siteler’ üzerinden mecburi uygulamalara giriştiğini işittim.
Akçalı’da ‘Su Arıtma Merkezi’ oluşturma fikrine kapıldığını öğrendiğim Ali Sabahoğlu, sitelerden konut başına 8 bin lira talep ettiği iddia ediliyor..
Ya da sitelerden bu feryatı haykıran yöneticiler yalan söylüyor..
Bakıyorum ki, Ali Sabahoğlu kendisini hükümetin teftiş kurulunda sanıyor..
Ya da Akçalı’da bir imparatorluk kurmuş da haberimiz yok..
Lafa bakar mısın, mecburiyet!
Akçalı’daki belediye başkanı eğer öyle denildiği gibi, yazlık siteler üzerinden kafasının estiği gibi mecburiyetler ortaya koyuyorsa, yazıklar olsun.. Böylesine hukuk dışı, demokratik dışı bir uygulamayla ancak ve ancak, kendi evindeki suyu arıtabilir..
Bir belediye başkanı eğer yazlık siteleri, ‘para’ merkezleri olarak görüyorsa, İller Bankası’ndan gelen paranın nerelere harcandığını da söylesin..
Hiç kusura bakmasın! Ankara’ya gidip, devletin olanaklarından faydalanmak yerine, Ali Sabahoğlu’nun hazır yazlık siteleri ‘sağımlık inek’ gibi görmesini anlayabilmiş değilim..
Yarın bunun faturası ağır olur, hatırlatayım!
‘SİZE HÜKÜMET İŞ BULSUN’ LAFINI YADIRGADIM
Dörtyol Belediye Başkanı Fadıl Keskin’in dobracı çıkışlarını beğenirim. Ama, fazlası da zarar diye düşünüyorum.. Önceki gün, belediyeden çıkarılan işçilerin eylemleri üzerine de okkalı bir laf patlattı:
“- Bu arkadaşlar meydanlarda AKP’li oldukları için işten çıkartıldıklarını söylemekteler. Öyle ise bu arkadaşlarıma söyleyecek tek bir sözümüz vardır. Eğer AKP’li iseniz o zaman hükümetiniz sizlere iş bulsun. Belediyelerin bu gün işçi istihdam etme gibi bir şansları bulunmamaktadır.”
Böyle bir açıklamaya bakıp, neler düşündüğünüzü az çok anlayabiliyorum.
Olmadı sayın başkan olmadı.. Böyle bir açıklama yakışmadı size..
Doğru, belediyeler işçi istihdam makamları değildir.. Ama bir belediye başkanı, partili partisiz her kesimin başkanıdır. Onlara yol göstermek, o insanlara sahip çıkmak, iş bulmalarına yardımcı olmak da, görevleri arasındadır.
Allah kimsenin başına getirmesin.. Ama görüyorum ki, belediye başkanları işsizliğin ne demek olduğunu anlamakta güçlük çekiyorlar.
Makamı, mevkiisi ne olursa olsun, hiç kimsenin canı yanmış bir işçi üzerinde vicdan muhakemesi yapmaya hakkı yok.. Belediye Başkanı Fadıl Keskin derhal, vakit kaybetmeden, mağdur olmuş o aileleri ziyaret edip, yardımcı olmalıdır..
İşsizliğin partisi, dili, dini olmaz!
ALIN ÇADIRINIZ SİZİN OLSUN!
Şimdi bir vatandaş, eğer kullanılmayan bir çadırı İskenderun Belediyesi’nden talep ederse, sizce o idarenin cevabı ne olmalı?
– Evet, neden olmasın..
Üzgünüm ama, cevap kısmı beklediğiniz yönde değil, aksine olumsuz neticelendi..
Çünkü, illa ki bir yakınınız ölecek, çadır bu durumda asıl işlevinde kullanılacak..
Adı üstünde cenaze çadırı, öyle mi?
İdarede bazı arkadaşlar yanılıyor.. Çadırın işlevi farklıdır. İskenderun’un havası sıcak olduğuna göre, şehir dışından gelen vatandaşlar eğer hayırlı bir ziyaret için de olsa biraraya gelmişlerse, ne yapacaklar?
Vatandaş dün kapıma dayandı:
“- Bursa’dan, İzmir’den, Adana’dan misafirlerim var. İlla ki cenaze mi olsun kapımızda.. Çok şükür düğün dernek için toplanmışız. Kırk yılın başında misafirlerimiz için çadır istedik. Ama kıyamet koptu, yine de vermediler” diye konuştu..
Vermezler tabii.. Bir işiniz için 50 kapı aranan bir belediye daha yok bir başka kentte..
İnanın utandım..
Adam 50-60 yaşlarında.. Elleri titriyor anlatırken..
Ama muhatap aldığı belediye personelinin vicdanı titremiyor..
Diyeceğim şudur:
– Eğer İskenderun Belediyesi’nde 20 veya 30’a yakın sayıda çadır varsa, lütfen depolarda çürütmeyin.. Lazım olana da niçin lazım diye sormayın..
Herhalde hiç kimse bir çadırı turşu kursun diye istemez..
Umarım Hayati Çepni bu yazımı bir kenara not eder!
Böyle de basit bir mesele için gereğini yapamayanlar için ne denir, yazmam şık olmaz herhalde!
MUHSİN CERRAHOĞLU’NU BİLEN BİLİR
İskenderun Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Muhsin Cerrahoğlu’nu yakından tanırım…
Sizden iyi olmasın, çok iyi bir insandır…
Kibardır, naziktir, hoşgörülüdür, anlayışlıdır, sempatiktir, empatiktir…
Dediğim dedikçi değildir, istişareye açıktır.
Bir gece düzenliyor.. Ve ilk kez İskenderun’da eğitim, basın, meslek, spor, emek ve muhtar dostlarını seçerek, bölge insanlarına katkı sağlamayı amaçlıyor..
Güzel ve anlamlı bir gece olacağını umut ediyorum..
Yolun açık olsun Muhsin Cerrahoğlu..
MADENLİ KONSERİ VE SORU İŞARETLERİ
Madenli Belediyespor’a katkı amacıyla bu aralar bir konser havadisi yansıdı bilboardlara.. Konsere katılan sanatçılara bakınca, İskenderun festivalinden feyz aldıklarını söyleyebilirim..
Öğrendiğim kadarıyla, birkaç gencin organizasyonuyla gerçekleşen konserin bilet bedeli 10 lira.. (Bilboardlarda öyle yazıyor..)
Bu rakamın dışında, belli noktalarda farklı bir ücretlendirme biletlere yansımışsa bilmiyorum.. Organizatörler, 5 bin bilet satsalar, eder 50 bin lira..
Sanatçılar kim?
Rafet El Roman..
Yusuf Güney.
Hande Yener..
Nilay Dorsa..
Vj.Bülent..
İskenderun festivali bile, bu kadar ünlü sanatçıyı bir gecede görmedi..
İyi bir paraya geldikleri ortada.. Şimdi organizatörler, sanatçının parasını çıkaracak olsalar, alana en az 15-20 bin seyirci getirmek zorundalar..
Eğer dedikleri gibi, tek düşünceleri Madenli Belediyespor’a destek ise, yandı gülüm keten helva..
En az 40-50 bin davetliye hitap etmeleri gerekiyor..
Zor bir iş anlayacağınız.. İşin en önemli kısmı olan ‘maliye’ hesaplarını da unutmamak gerekiyor..
Bir de şu var:
Açın internet ve yerel basın sayfalarını.. Madenli Belediyespor’un çok da başarılı olduğu söylenemez.. Amaç, Madenli Belediyespor’u kalkındarmaksa diyeceğim birşey yok..
Zaten en yakın zamanda aynı organizatörlerin, Madenlispor’a makbuz karşılığı ne kadar ‘katkı’ sağlayacaklarını anlatmalarını bekliyorum..
Yoksa hiç kimse konsere şaibe karışsın istemez!
FESTİVALDE SPONSOR OLANLARA
PLAKETLERİ VERİLECEK Mİ?
Hazır Madenli Belediyespor’a katkı amaçlı bir konserden sözetmişken, İskenderun Festivali’ne sponsor olan firmaları unutmuş değiliz.
Çünkü, İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in sözü halen hafızalarımızda.. Festival biteli neredeyse iki hafta oldu. Ama sponsor olan firmaların ne adı/şanı açıklandı ne de katkı sağladıkları para miktarı..
Bir de aynı firmalara takdim edilecek olan plaketler vardı..
Unuttuklarını sanmıyorum, ama insan ister istemez kendi kendine soruyor..
Bu ayrıntıların açıklanması için daha kaç gün bekleyeceğiz!
YARIN YOK Kİ!
Özdemir Asaf\’ın \”Çiçek Senfonisi\” isimli antolojisinden bir dörtlük aktarıyorum:
\”Daha doymamışız yaşamasına / Günlerimiz dün bir, bugün iki / Sakın bir şey bırakma yarına / Yarın yok ki.\”