Dün, Arsuz istikametinde birkaç belediyeyi ziyaret
etme fırsatı yakaladım. Önce Karaağaç, sonra
Gökmeydan, Gözcüler ve Arsuz belediyeleri..
Unutmadan, Belen Belediyesi’ne de gidip, su
sorununun çözümünde gösterdiği gayretten ötürü
Başkan M. Seydi Evren’i bizzat kutladım.
“Bir günde, kaç belediyenin sorunlarına kulak
verebilirsiniz?” şeklindeki sorunun muhatabı olarak
bendeniz rekor kırmış bulunmaktayım..
Aslında bir nevi nezaket ziyareti de denebilir, bu
program akışına..
Ama ‘haberci eli boş dönmez’ misali aldım sazı
elime..
İlk durağımız Belen Belediyesi..
Belen Belediyesi’nde bizi sıcak kanlı ve samimi bir
havada karşılayan Başkan M. Seydi Evren, programlı
çalışmanın ve sıkı mali disiplinin avantajlarını
bütçeye yansıtmış durumda..
Bir dokunduk, bin ah işittik..
İlginçtir..
Daha karşısına oturur oturmaz, ilk telefon
görüşmesinde şöyle bir diyaloğa şahit oluyorum:
“- Sayın başkan, apartman dairesinde köpek besleyen
komşumuzun sorumsuz davranışlarından bıktık.
Başkan karşılık veriyor:
“- Sizin için ne yapabilirim?”
Apartman sakini isim vermeden diretiyor:
“- Başkanım, bizim komşu zabıtayı görünce köpeğini
çamlıktaki barınakta saklıyor. Havlamalar
geceyarısı bizi rahatsız ediyor. Lütfen aldırın şu
köpeği burdan..
Başkan M. Seydi Evren gülerek yanıt veriyor:
“- Köpeğe zarar veremem ama ona daha iyi
bakabilecek bir aile bulabilirim.”
O sırada lafa karışıyorum.
“- Allah yardımcınız olsun.”
“- Bu daha ne ki?” diyerek, yaşadığı zorlukları da
aktarıyor M. Seydi Evren..
Ama ben daha çok CHP’li Küçük Dalyan Belediyesi
örneği karşısında şaşırdım..
Bir de belediyenin, bir önceki Başkan Yılmazlar
döneminden devraldığı borcu duyunca üzüldüm..
M. Seydi Evren’in..
Tam tamına, 11.5 trilyon lira bir borçla sırtladığı
belediyenin ‘verecek’ hanesinden 2.5 trilyonunu
sildirdiğini, geri kalanını da yapılandırdığını
biliyor muydunuz?
Şimdi sıkı durun..
Küçük Dalyan Belediyesi’nde nüfus 10 bin, çalışan
personel sayısı 20..
Belen Belediyesi’nde nüfus 20 bin, yani Küçük
Dalyan’ın iki katı..
Normal bir insan, Belen’deki personel sayısının 40
olmasını bekler..
Yanıldınız..
Tam tamına 200 küsür personel..
Yıl bazında hesapladığınızda, belediye personeline
ödenen ücretler toplamı 4.5 trilyon..
Neredeyse toplam borcunun yarısı..
Yazık mı yazık..
Onun dışında herşey normal.. Bulvar çalışmaları,
yol genişletme uygulamları tamam..
4.5 trilyonluk devlet yatırımıyla suyun geldiğini
zaten gazete ve TV haberlerinden duymuş
olmalısınız.
Aklıma, M. Seydi Evren’e müfettişlerin aktardığı
bir söz geldi:
“- Belen Belediyesi’ne sihirli bir el değdi. Lütfen
bu gayretlerin tılsımı bozmadan, sürdürün.”
HAYAT BAYRAM OLSA!
İkinci durağımız Arsuz Belediyesi.. Öğle
saatleriydi..
Tek tük birkaç insan vardı kent sokaklarında.. Ama
geceleri 40 bini aşan insan seli için hazırlık
sabahtan başlıyordu. Caddelerden bir müzik
yankılanıyordu..
Çöp arabasından geliyordu..
Yanlış duymadınız..
Evet, o koca çöp aracından neşeli nağmeler
işitiyorduk.
Şarkı da özenle seçilmiş sanki:
“- Hayat bayram olsa..”
O bayram coşkusuyla, çıktık belediyenin ikinci
katına..
Gülşen Yazgül hocam yine sevgi dolu..
Sarılıyoruz, öpüşüyoruz..
Müthiş elektrik dolu..
Arsuz’u kendi çocuğu gibi anlatıyor..
Vakit kaybetmeden, Arsuz Belediye Başkanı Fuat
Süme’nin odasına geçiyoruz..
Espiriler havada uçuşuyor..
Daha rahat, daha pozitif görüyorum Fuat Süme’yi..
Geçmişin hatıra defterinden anılar aktarıyor
hafızalarımıza..
Şansımızadır nedir, bir köpek şikayeti daha
işitiyoruz..
Fuat Süme’nin hayvanlara olan sevgisini
bilmeyenimiz yok.
Görevi sırasında sırf köpekler sokaklarda telef
olmasın, yakalanıp Adana barınaklarında daha
sağlıklı koşullarda bakımları yapılsın diye, bu
çalışmalara bizzat katılmış..
Meğerse o gece, ilaçlarla bayıltılmaya çalışılan
köpekler tarlaya girmiş..
Bizim başkan da peşinden..
Tabi helak olmuşlar..
Ama görev tamam..
Bir de minibüs ayarlamışlar, ver elini Adana..
Barınak köpekleri kabul etmemiş mi?
Hayda.. Ordan başka bir yere, akşamı bulmuşlar..
Düşünün artık.. Onca sıkıntı, onca koşturma
arasında öylesine güzel şeyler yaşanıyor ki, bu
güzel ayrıntıyı atlamak istemedim.
Tıpkı, çöp aracından yükselen ‘hayat bayram olsa’
şarkısı gibi..
Ne diyelim, burası Arsuz, başkanı da Fuat süme
olunca..
Daha duyacak çok güzel çalışmalar olacağından hiç
şüphem yok..
GÖZCÜLER ‘FESTİVALE’ HAZIR!
Arsuz’dan, Gözcüler yoluna saptık. Ortalık
tertemiz.. Yemyeşil bir doğada derince nefes
alıyorum.
Yöre halkı el sallıyor bize..
Nasıl da içten..
Nasıl da mutlu..
Gözcüler Belediye Başkanı Necmettin Güler yoğun..
Festival komitesini toplamış..
Sponsorlarla da görüşüyor..
Müthiş bir festival hazırlığına şimdiden hayal
edebiliyorum..
Refüjler, kaldırımlar boyanmış..
Etraf, sessiz ve sakin..
Bana sorarsanız, festivalin yaratacağı fırtına
öncesi sessizliği andırıyor.
Galiba, yakın bir zamanda Gözcüler’de ortalık,
birbirinden ünlü sanatçılarla yıkılacak..
Ve biz müthiş bir şarkıya eşlik edeceğiz:
“- Hayatımın tümü oldun, gecelerime gün gibi
doğdun.. Festival gibisin, katılmak istiyorum,
önlerde yer kapmak istiyorum..”
Kenan Doğulu’nun bu enfes şarkısını esasında şöyle
de yorumlayabiliriz:
Adı lazım değil, baş harfi Gözcüler..!