Bazı olaylar vardır, içiniz burkularak izlersiniz.
İskenderun Belediyesi’nde yaşanan aksaklıklarla ilgili görüntüleri işte böyle bir duyguyla seyrediyorum.
Çelişkili duygular içimde kıyasıya savaşıyor.
Bir yanım, “Helal olsun.. Belediye yönetimi, bilinçli çalışma organlarıyla sorunları çözme yolunda çok önemli adımlar atıyor ve sonuçlarını alıyor” diyor.
Öteki yanım ise, muhalif kanadın, bu çalışma prensiplerine taktığı “yetersiz” işlevini fevkalade endişeyle izliyor.
Çünkü bir tarafta “sonuç” varsa, başka bir tarafta “başlangıç” vardır.
Bunun hezimete dönüşmesini asla istemiyorum..
Dün, kent kurmaylarından aldığım telefonlar, bu konuya temas ediyor..
Bir yanım, azimle, canla, başla çalışan belediye idaresini, sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini kalpten destekliyor.
Öteki yanım ise çevremde giderek daha yüksek sesle telaffuz edilmeye başlayan öfkeleri, tepkileri anlamaya çalışıyor.
Çünkü ortadaki gerçek bütün açıklığıyla karşımda duruyor.
Bir tarafta, CHP’ye oy vermiş ve talep ettiği bazı hakların teslimi var.
Öteki tarafta ise sayısı çok daha fazla insanın, her hizmetten nasiplenmeyi bekleyen ‘eşit hak’ duygusu..
İskenderun Belediyesi’ne yönelik yazdığım her yazının altında işte bu gerçekler yatıyor.. Eleştirilerim bu yüzden, övgülerim de..
Arada bir atılan ‘aksaklıklar’ çığlığını, lütfen İskenderun Belediyesi ‘Yanlış ihbar’ olarak aksetmesin..
İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in, periyodik Ankara ziyaretlerinin ‘katkısal’ amaçlar taşıdığını biliyorum, önemsiyorum.
Ve, Yusuf Başkanın bu yolda attığı her adımı var gücümle destekliyorum.
Çünkü bu ‘takipsel’ mücadeleler, talepleri olan her insanın umudunu artırıyor.
Ama gözüm öteki tarafa kayınca korkuyorum.
Esaslıca yankılanan tepkilerin yol açtığı manevi hasarın sümen altı yapılması da, hep birlikte inşa ettiğimiz “Dayanışma köprüsü”nü çatırdıyor.
“Şimdi değişim zamanı” sloganıyla hareket eden düşünceler, bugün kamplaşma hegomanyasına dönüşüyor..
Kimleri kastettiğimi de sanırım anlayan, anlamıştır..
İşte o yüzden, şu anki süreci, “zafer sarhoşluğu” ile kıyaslayanlara sormak istiyorum:
Arkadaş, İskenderun’daki başlıca sıkıntıların çözümünü tek bir elden yaşatmanız mümkün mü?
Kişisel adımlarla hareket edenlerin kazandığı bir şey mi var?
Bugün, kentte çalkalanan dedikodunun biri de şu:
– Birileri, belediyeden alacağı olanlara komisyon karşılığında ödeme yapılmasını sağlıyor..
Dedikoduya itibar edecek değilim..
Ama, mide bulandırıyor..
Ve böylesine çirkin iddialar karşısında belediyenin de hiçbir şey yapmadığını görüyorum..
Dün de yazdım.. İskenderun Belediyesi prestijli bir kurum.. Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in üzerinden, şahsiyetinden, çizgisinden, dürüstlüğünden faydalanmaya kalkışanları oturup, seyredecek miyiz?
O karanlık insanlara sesleniyorum:
Mütevazı bir belediyeyi ‘şantiye’ olarak görmekten başka neyi başardınız?
Demem o ki, birilerinin şahsi çıkarları için kimse kimseyi üzmesin..
İskenderun’da bir tek, CHP çatısı altında ‘hizmet kartı’ taşıyanlar konuşmayacak..
AK Parti’lisi de konuşacak, MHP’lisi de, diğer partilerin temsilcileri de tepkilerini ortaya koyacak..
Kent Konseyi Genel Kurulu herkese ders olsun..
Öğrendim ki, temsilde bazı eksikler gideriliyor.. Farklı seslere kulak veriliyor..
Doğru olan da bu değil mi?
İsteyince oluyormuş..
İşte bu düşüncelerim yüzünden ‘hakkaniyet’ duygusuna itibar edilmesini istiyorum..
İşte o yüzden, bu kadar desteklediğim halde, Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in bazı doğrular ekseninde birşeyler yapmasını bekliyorum..
İskenderun’un önüne güveni koymalıyız..
Evet, kesinlikle koymalısınız.
İşte bunun altına da büyük harflerle imzamı atıyorum.
Bazı belirsizlikler artık bitmeli ve çıkara dayalı düşüncelerden yoksun bırakılmalı bazı çevreler.. Meydan sükûnete, ağırbaşlılığa terk edilmeli.
Biz hep birlikte İskenderunuz!
Bu birlikteliği isteyen sağduyulu belediye yönetiminden bunu sağlamalarını bekliyoruz.
Bizler üzerimize düşeni yaptık. Sıra sizlerde..