Çok şükür, yazdığım hiç bir yazıdan pişmanlık duymadım..
Gazetede yayınlanan tüm haberlerin sorumluluğunu almaktan kaçınmadım..
Bugün eğer, sütunlara yansıyan haberlerden kamuoyu memnuniyet duyuyorsa, gittiğimiz yol doğrudur..
Dün, bir sağlık skandalı haberiyle ilgili yazı çıktı GÜNEY’de..
Arayan arayana..
Şikayet eden edene..
Sağolsun.. İskenderun Kaymakamlığı’na vekaleten bakan Belen Kaymakamı Sayın Mehmet Öz, gereken hassasiyeti göstermiş, İskenderun Sağlık Grup Başkanlığı’nı harekete geçirmişti. Yetkililerin, şok baskınlarla kullanım süresi geçmiş tıbbi malzemeleri topladıklarını öğrendim..
Gereğini yapmışlar, teşekkür ederim..
İnsan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı..
Beni düşündüren asıl olay, ‘Benim kim olduğumu biliyor musun?’ diyen bir anlayışın sergilediği tavır..
Yeter ki, siyasi bir dayanağı olsun..
Zannediyorlar ki, böyle davranarak hukuktan, yargıdan yırtacaklar..
Basını sindirecekler..
Endişe duymalarında haklılar. En azından ben kendi adıma bu konuda sessiz kalmayacağıma söz verebilirim.
Bugün yazdıklarımızdan ötürü, haberlerimizi ‘yalan/yanlış’ olarak gören bu anlayışın, elimizdeki belgelere rağmen bunu etrafta söylemesi şaşırtıcı.. Yalnız, bunu yaparken o insanın ‘yerel iktidardan’ çözüm bulmaya çalışmasından, eline birşey geçmeyeceğine hiç kuşkum yok.
Anlatmaya çalıştığım şu..
‘Ben herşeyi yaparım, zaten kimse görmez.. Görseler de, arkam sağlam’ gibi söylemlerden yola çıkanların, bugün dert yakındıklarını görmem, ilk değil..
Sonları hep aynı oldu.. Parayla itibar peşinde koşarken, havaları yerle bir olan nice insan tanırım İskenderun’da..
Yasalar ortada.. Kanun, nizam var..
Ya sorunu çözersiniz ya da bu işi yapmazsınız..
Bence, herkes öyle davranmalı.
Mesela.. Sağlık sektörü, insan hayatını ilgilendiren “iç denetleme” meselesini ele alarak işe koyulabilir.
Sağlık bir bütündür, neticede..
Sağlık gerçekten tehlike altındaysa, onu kurtarmanın bir tek yolu vardır:
Sürekli denetimlerle daha da güçlendirmek!
Sağlık Grup Başkanlığı görevini layıkıyla yapıyor..
Bakıyorum bu çıkış, birilerinin ayağındaki nasıra değdi..
Hoplamaları..
Tırsmaları..
Endişe duymaları..
Etraftan medet ummaları ondan..
Boşuna uğraşmasınlar.. Nafile bir çabadır bu..
Eğer dünkü haberden ders çıkaramayanlar, ‘bütün güç elimde’ deyip ve bunu kasalarının güçlenmesinden yana kullanıyorlarsa kabahati biraz da kendilerinde aramalılar..!
YİNE ‘ANTAKYA’ ISRARI!
Niçin böyle düşünüyorum? Çünkü..
İskenderun’da turizmin eksi sıfırlarda boy gösterdiğini İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İngilizce İşletme Fakültesi\’nden Prof. Dr. Cemal Yükselen ve Trakya Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Turizm İşletmeciliği ve Otelciliği Fakültesinden Yard. Doç. Dr. Emel Gönenç Güler söylüyor.. Hatay’daki markalaşma çalışmalarında, Antakya ve İskenderun’un biraraya getirilemeyeceğini rahat bir şekilde dillendiriyorlar..
Bir de sebep sıralıyorlar..
* Antakya kültür şehri, turizm için biçilmiş kaftan..
* İskenderun ise, liman ve ekonomi kenti..
Ben bir konuda, bu iki akademisyen arkadaşımız gibi düşünmüyorum..
Çünkü, İskenderun’da limanın bir işlerliği yok.. Turizm alanı Antakya’dan daha yoğun ama ‘ham’ bir yapıda olduğu için, şans vermemelerini de garipsiyorum..
Demem o ki, İskenderun’un geleceği parlak..
Turizm bölgesinin ‘işlerlik’ kazanması için yatırım gerekiyor..
İlgi gerekiyor..
İnanç gerekiyor..
Arsuz’a kadar uzanan sahilin, ileride cennet koylarına dönüşmeyeceğinin kim garantisini verebilir ki?
Tamam, Antakya’nın yükselen trendine katkı sunmak gerekiyor..
Ama bunu yaparken, Hatay’ı bir bütün olarak değerlendirip, turizm açısından İskenderun’u yok sayamayız..
Biliyoruz ki, Hatay eğer kendi ayakları üzerinde duruyorsa bunu İskenderun’a da borçludur.. Bütçeden aktarılan paylardan Antakya’nın daha fazla yararlandığını bile bile, üstüne yerel kaynakları da dahil etmenin ‘ayrıcalık’ teşkil edeceğine inanıyorum..
Sorarım herkese.. Deniz ve yaylanın iç içe olduğu kaç yer var bu bölgede?
İskenderun eğer turizmde istenilen düzeyde değilse, müsaade edin de, bu durumu ‘ilgisizliğe’ ve ödeneklerdeki ‘adaletsizliğe’ bağlayım..
Hatay sadece Antakya’dan ibaret değil!