Belediye meclisleri yerel parlamentolardır.. Meclis üyeleri de kararları, halkın menfaati için alır.
Mesela, Denizciler’de kanalizasyon çalışmaları biter bitmez, atık su arıtma tesisi yapımıyla ilgili bir çalışma başlatıldı. Denizciler Belediye Başkanı Esabil Soydan’ın tüm bu yatırımlarda hakkını teslim etmek lazım.. Gayret ediyor, çabalıyor..
Düşünebiliyor musunuz?
Denizciler’e kanalizasyon altyapısı getiriyor.. Ardından, atık su arıtma tesisinin kurulacağı alanın tahsisi için 1.5 yıl mücadele ediyor.. 13.170 metrekare arazinin tahsisinden sonra 1 yıl boyunca da projenin yapımı için çalışıyor..
Yetinmiyor..
Ne yapıyor, ediyor.. Belediye imkanlarıyla yapımı mümkün olmayan bu tesis için, hibe fonlarından elde edilen finansı buluyor..
Bunca gayretin getirisi ne?
Bana sorarsanız.. Halkın sorunlarına çözüm bulmak, Denizciler’in geleceği açısından, meclis üyeleriyle birlikte sıkı bir hizmet politikası üremek derim..
Peki bunlar oluyor mu? Hayır!
Denizciler Belediye Bakanı Esabil Soydan’ın, atık su arıtma tesisinin kurulması yönündeki çalışması yerindedir.. Bunun desteklenmesi, hayat bulması gerekirken, MHP ve Demokrat Parti kanadından feryatlar yükseliyor..
Niye?
Denizciler’de bir kısım atık suyunun, terfi sistemiyle arıma merkezine yönlendirilecek olmasına karşı geliyorlar.. Bildiğim bu..
Ve hayretle karşılıyorum.. Bu kadar önemli bir yatırımın, üstelik finansmanı da hazırken, Denizciler’e geliyor olması bile önemli bir gelişme..
Ama görüyorum ki, MHP Meclis Üyeleri Ali Zorba ile İsmail İşler ve DP’den Mikail Bakır arıtma tesisiyle ilgili belediye başkanına yetki verilmesi hususunda ‘red’ oyu kullanabiliyorlar.. Muhalefet demişken, DP’den diğer meclis üyesi Muhammed Torun’un ‘evet’ oyu kullanması herhalde bu isimler için birşey ifade etmiyor..
Oysa, Denizciler’i iyi bir gelecek bekliyor.. Arıtma Tesisi de, bu yatırımların başında geliyor.. Bugün binbir zahmet ve zorluklarla Denizciler’e taşınan böylesine hizmetlere engel olmak nasıl bir duygudur, bilemiyorum..
Ama sırf muhalefet etmek için de, bazı meclis üyelerinin ne yapmaya çalıştıklarını anlamakta güçlük çekiyorum..
Şimdi o meclis üyelerine soruyorum..
* Bu durumdan Denizciler halkının haberi var mı?
* Atık su arıtma tesisi için ‘red’ oyu kullanmanın, çevreye ne kadar katkısı var, bu anlayış çevreye olan duyarlılıkla bağdaşır mı?
* Hizmetlere karşı gelmek, Denizciler’e güzel bir gelecek sunmak isteyen yatırım ruhuyla örtüşüyor mu?
İnanıyorum ki, Denizciler halkı bu muhalefet anlayışından çok ciddi şekilde rahatsız olmalı.. Hizmeti engellemekle eğer birileri siyaset yaptığına inanıyorsa, bence yanılıyordur.. Siyaset bir araçtır. Halkın menfaatleri açısından doğru ve yerinde kullanılmalıdır..
Bence Denizciler’de muhalefet meclis üyeleri, buna göre politika yapmalıdır..
Bu yolun çıkar olmadığını sanırım Denizciler halkı görüyor olmalı.
Bir kez daha görülecektir ki, hizmet politikasını iyi yönetemeyen meclis üyeleri, belediye başkanına sırf muhalefet olsun diye karşı geliyorsa, halkın sıkıntılarının daha da artmasına neden olan bu muhalif anlayış asla kabul görmez..
TAHRİFATA RAĞMEN..
İskenderun Belediye Meclisi’nin, ‘Nergizlik’ takıntısını anlayabilmiş değilim..
Benim bildiğim, ortada bir hukuksuzluk örneği varsa gereği yapılır..
Ama bizim mecliste durum farklı işliyor..
Şaşırdım..
Bakındım..
Öylesine kala kaldım..
Hatırlarsanız.. Nergizlik hikayesini ilk gündeme getirdiğimde şöyle yazmıştım:
– Efendim, Nergizlik’te 28 dönümlük bir arazi konuta açılmak isteniyor..
Herhalde aşağı yukarı, hedefte 56 adet villanın yapımı var.. Ancak takıldığım husus, 2-3 ay sonra 1/25.000’lik imar planı değişkliğine gidilecek olmasına rağmen, niye bu kadar acele edildiği..”
Bir de dipnot ekleyip, şu ifadeye yoğunlaşmıştım:
– Nergizlik işin sadece ilk halkası.. Amacımız, İskenderun’un ileriye taşımaksa, birilerinin 28 dönümden 56 adet villa çıkarmasına değil, birlikte aklıselim düşünerek, çağdaş bir İskenderun için kafa yormalıyız..
Yoksa, bir meclis üyesinin ‘ortak akıl’la renklendirdiği ve güven oluşturduğu bu meclis çatısı ‘şaibeler’ içinde eriyip gidebilir. Bu işi bilenlerin bile zorlandığı bu meclis yapısı, gün gelir bizler için ‘kâbus’ evine dönüşebilir.
Eğer, meclisteki ‘kent menfaatleri’ söylemlerini bir yere oturtmak istiyor, ‘kişiye özel’ mesajların girdabında kaybolmak istemiyorsanız, işe önce ‘Yargı, Hukuk ve Güven’ bileşenlerinden başlamalısınız..
***
Kelimesi kelimesine, aynen böyle yazdım..
Bakıyorum da, Nergizlik takıntısı sürüyor..
Öncelikle meclis üyelerini kutluyorum(!).. Çok hızlı çalışıyorlar(!)..
Meclise gelen bir hadiseyi enine boyuna tartışmak varken, anında gereğini yapıyorlar..
Olağanüstü bir çaba..
Üstelik, Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz’in ‘gereğini rica ederim’ dediği 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’ yazısı üzerinde tahrifat yapan imar müdürünü kolluyorlar.. Vallahi bravo..
Akıllara durgunluk verecek, ibretlik bir vak’a..
Düşünebiliyor musunuz.. Hatay Valisi, ‘görüşümüz alınmadan belediye sınırlarınız içerisinde bulunan mevcut plana ilave imar planı yapılmaması hususunda’ görüş bildiriyor.. Ve bu konuyu tüm ilçe ve belde belediye başkanlıklarına duyuruyor..
Ama gelin görün ki, bizim İskenderun Belediyesi’nde bu yazı örneği Karaağaç Belediyesi’nden temin edilip, üzerinde tahrifat yapılıyor..
Ne dersiniz bu duruma?
Şimdi diyeceğim ki, suç mu işleniyor?
Bakıyoruz. Meclis üyeleri arasında CHP’li 5 meclis üyesi haricinde herkes Ercüment Kimyon’un itirazına ‘red’ oyu verdi..
Şimdi diyeceğim ki, idare gerçeği saklıyor mu?
Bakıyoruz.. İmar müdürüne sahip çıkan bir anlayış var..
Şimdi diyeceğim ki, hukuki bir sakatlık mı var?
Bakıyoruz.. Kimse oralı değil!
Şimdi diyeceğim ki, prosedüre uyuluyor mu?
Bakıyoruz.. İmar Komisyon raporu beklenmeden oylamaya geçildi..
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, mecliste bu maddeyle ilgili problem yaşanacağını biliyor olacak ki, meclis oturumuna yine başkanlık etmedi..
Şimdi hal böyleyken, şu soruların cevaplarını aradığımı söylemek istiyorum..
* Nergizlik’le ilgili onanmış mevcut plan var mı?
* Jeolojik rapor üzerinde birden fazla harita mühendisinin imzası var mı?
* Hatay Valiliği tarafından gönderilen yazıda tahrifat var mı? Bu tahrifatı yapan imar müdürü müdür? Belediye idaresinin bu tahrifattan haberi var mıdır?
* Varsa, resmi evraklar neden gizlendi?
* İmar tadilatı yapılmadan, Nergizlik’teki arazi düzleştirildi mi? Ve bunu kim taahhüt etti?
Görüldüğü gibi sorunun temelinde; halkın beklentilerinden uzak projelerle ilgili olarak meclis üyelerinin ‘acele’ karar verebiliyor olması yatıyor..
Zira, projelerin yavaş işlemesinde bunu yeterince görebiliyoruz zaten..
Söyleyeceğim o ki.. Nergizlik olayını ve tahrfiatta suç unsuru olup olmadığını mahkeme çözecek..
Bir yıl geçti, ama şu iki sorunun cevabını halen bulamadık.. Nedir bunlar?
* Yaklaşık 100 işçinin çalıştırılacağı Sebze Hali’ne neden başlanmıyor? Yasal engel var mı?
* Zelluh’ların yaptıracağı 5 yıldızlı otel yatırımı için yasal engel olmadığını biliyorum. Peki bu yatırıma halen neden başlanmıyor?
Buyursunlar, tüm bu soruların cevaplarını birlikte arayalım..!
Ne dersiniz?!