Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Köksal Toptan’la birlikte İskenderun hareketli günler yaşadı.
Yelken Kulubü’nde, Köksal Toptan onuruna verilen yemeği ‘dayanışma’ açısından hoş örneklerle ilişkilendirmek mümkün.
Herşeyden önce İskenderunlu işadamlarının en babacan hallerine tanık oldum.
Yüksekten bakmayan, olduğu gibi davranan ‘doğal’ bir bütünleşmenin ortaya koyduğu‘espiri’ kahkahasının ortasında buldum kendimi.
Takılmalar bile orjinal..
Mutluluğun yedek parçası kabul görmüyor.
Her yönüyle içten konuşmalar..
Düşünün ki, bu işadamları İskenderun ekonomisine yön veriyorlar.
Ama dost meclisinde bunun önemi yok.
Tek masayla başlayan sohbet deryası, katılanlarla üç/dört masayla birleşiyor.
İşadamı Mehmet Yüksekgönül başaktör..
İlgi O’nun üzerinde..
Bir de destek grubu var, etrafında..
İşadamı Fuat Tosyalı..
Recep Atakaş..
Ali Zontur..
Yaşar Baştuğ..
Erdem Ünlüçetinkaya..
Bülent Kavsak..
Bülent Aymen..
Mabella Ilgın..
Ve daha bir çok seçkin isim..
Dost Meclisi’nin an şalteri ellerinde ve hep açık..
Şiir gibi.. Rahatlık veren bir merhem gibi..
Bana sorarsanız, bu dostluk, İskenderun’u bir arada tutan bağın da temelleştiği andır!
OBAMA GİBİ!
22. Dönem Milletvekili iken, sadece İskenderun’a değil, Hatay’a önemli hizmetler kazandıran Mehmet Soydan, yemekte en çok ilgi gören isimdi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın davetlisi olarak yemeğe katılan Soydan, İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu’yla aynı sandalyeyi paylaştı.
Aslında bu ikiliyi, ‘koordinenin efendileri’ olarak tanımlamak mümkün.
Her çalışmanın altına atılan imzada ‘uyum’ çizgisini birlikte belirliyorlardı.
O bakımdan Hatay/Ankara arasındaki köprünün mimarıdır Mehmet Soydan..
Yayladağı’nın ıssız dağlarından süzülüp geldi.
Umutsuzluğun dağlarını aşıp, umutları yeşertti.
Hitabeti bir öfke sanatı olarak değil, hak arama sanatı olarak kullandı..
Ki, bu yaklaşımı O’nu hep zirveye taşıdı..
Eğer Soydan, henüz adaylığını açıklamamış bir siyaset adamı olarak halen ilgi görüyorsa, bu hoşgörünün altında yatan ölçü şudur:
Laik olmanın, İslamcı olmanın…
AKP’yi desteklemenin, CHP’yi desteklemenin…
Çok dindar olmanın, az dindar olmanın ‘insanlık’ kavramı karşısında bir anlamı olmayacağını gösterdi.
İşte budur!
Mehmet Soydan’ın kişiliğinde saklı olan iksirin ana formülü..
Ayırım yapmadan halka saygı!
Soydan ile iki satır muhabbet kuranların, bu formülü akıllarına muhafaza edeceklerinden şüphem yok.
Çünkü..
Soydan’ın samimiyeti, başkalarının inançlarına yüksek saygısı, memleket severliliği ve hakkaniyetli oluşu, İskenderun için yapılanı unutturmuyor.
Madem nabız böyle atıyor.
O halde, şimdi gözümüz kulağımız AK Parti’de..
Bakalım ne diyecekler?
Bakalım ne yapacaklar?
Benim diyeceğim şudur:
İskenderun’un ‘Obaması’nı uzaklarda aramayın!
AK PARTİ’NİN SEÇİM SÖZLÜĞÜ
Mehmet Soydan’la ilgili görüşlerimi yazarken, gözüm Sabah Gazetesi’ndeki Yavuz Donat’ın köşesine gitti. Kızılcahamam notları ilginç ipuçlarıyla doluydu.
Bayramın “arifesinde”, yeni yıl ile yerel seçimin “öncesinde” toplanan “Kızılcahamam Kampı” sanki her yönüyle İskenderun’daki oluşumun da tezlerini oluşturuyordu..
İşte ayrıntılar:
1. Kimse kendini “partinin üstünde” görmesin.
2. Kimse “Tayyip bey beni aday göstermeye mecbur” diye düşünmesin.
3. Halkın nabzı benim için çok önemli.”
Gayet açık ve net!
Başbakan; kimin, ne zaman, nerede, kiminle “ne yaptığının farkında!”
GÜNDEM SİYASET!
Mart 2009 yerel seçimlerine hazırlanırken tatlı/sert siyaset, günlük sosyal yaşantıda da kendini gösterir oldu.
Soru şu:
– Davetlerde birbirine rakip siyasiler aynı masada oturursa nasıl bir analiz şekli ortaya çıkar?
Cevap basit aslında..
Atıf, eleştiri, Türk siyaset tarihinde hep var.
Ama yıkıcı değil, yapıcı..
Tıpkı bu masada oturanlar gibi..
Siyaset kazanı İskenderun’da hep ‘kent çıkarları’ için ateşlenmiştir.
Aslında herkes birbiriyle yakın ve dosttur.
Kimler vardı o masada?
AK Parti İskenderun İlçe Başkanı Musa Kurşun, Demokrat Parti İskenderun İlçe Başkanı Mustafa Göden ve MHP İskenderun Belediye Başkan Aday Adayı İbrahim Gül, Belediye Meclis Üyesi Mustafa Hammut Coşkun, Belen Belediye Başkanı M. Seydi Evren..
Parmaklar havada, herkes birbirine işaret ediyordu.
Gündem siyaset, yani yerel seçim..
Artılar, eksiler masada tartışmaya açılıyordu.. Ama, tabusuz ve candandı herkes..
O yüzden deklanşöre çekinmeden bastım..
Ve ben bu fotoğraf karesine bakarken, içimden şunu söylemek geliyor:
– Bu masadan İskenderun çok daha güzel!”
Evet son günlerde bunu düşünüyor, bunu hissediyorum.