Bu nasıl bir ruh halidir?!
AKP Kilis Milletvekili Hasan Kara’nın, 5 yaşındaki oğlu Mehmet Enes’e için tertip ettiği sünnet düğünü ‘Büyük Ayıp’ başlığıyla yaygın basında yer buldu.
Ülke yastayken, vekil beyin halayda saf tutması, akılların nereyle meşgul olduğunu apaçık gösteriyor.
Bu nasıl bir ruh hali ki, o vekilin hiç vicdanı sızlamıyor?
Bu kadar rahat, bu kadar soğukkanlı..
Olacak şey değil.
Bir de şu var..
İskenderun 5 Temmuz Stadı, yan sahasındaki içler acısı durumu bilmeyenimiz yok.
Onca yazı, onca mücadele, onca tepkiye rağmen halen sonuç alamadığımız aşikar.
Söylenecek söz ortada..
“- Ödenek bekliyoruz!”
**
Şimdi bir de Kilis’in merkeze bağlı Yavuzlu Beldesi’ne dönüp, bakalım..
Adam, sünnet düğünü için 20 gün önceden çalışma başlatmış.
Nerede? Futbol sahasında..
Kilis belediyesi ekipleri önce koca toprak sahayı mıcırla kaplıyor ve bir bölümünü ne kilit taş döşeyerek, eğlence için pist haline getiriyor.
TEDAŞ da, sahanın ortasına ve çevresine dev direkler dikiyor.
Bitmedi henüz..
Özel İdare Müdürlüğü de stadın etrafında çevre düzenlemesi yapıyor.
Şimdi bir düşünün..
İskenderun’da yan saha için bizler kendimizi paralarken, bir vekil çıkıp, Yavuzlu’da devletin tüm olanaklarını kullanabiliyor.
Üstelik, bunları yaparken de cebinden 5 kuruş bile harcamıyor.
Sonra mı?
Sonra, halimize ağlayıp düştüğümüz durum için lanet ediyoruz.
Tablo budur işte..
Ne yazık ki, Türkiye’nin belli noktalarında bu tür istenmeyen manzaraları görmek mümkün olabiliyor.
Ağlasak da..
Sızlansak da..
Parçalansak da..
Hem küresel mali kriz hem de şehit haberleri bir günde unutulup, gidiyor..
Şimdi herkese soruyorum..
Ne yazacağız?
Yüreğinize düşen ateşin verdiği dayanılmaz acıyı mı?
Yoksa ruhunuzu kasıp kavuran isyan fırtınılarını mı?
Ya da, Yavuzlu Beldesi’nde istediği gibi devletin imkanlarını kullanan bir vekile duyduğunuz nefreti mi?
Hele İskenderun yatırıma açken, Türkiye’nin etrafında dönen dolaplardan tiksindiğinizi mi?
Söyleyin bana, ne yazacağız!!!
OSMAN ALPAGÜL VE İSTİHDAM!
Osmanalpagul.com..
Dün bu internet adresinin ana sayfasında dolaştım. Projelere baktım, okudum.
‘İstihdam’ başlıklı yazı ilgimi çekti.
Yazıya girmeden önce belirtmekte fayda var.
Site, Petek Pastanesi’nin sahiplerinden Osman Alpagül’e ait.
Aslen Rizeli’dir.
AKP’nin önümüzdeki yerel seçimlerde belediye başkanı aday adayıdır.
Ben daha çok, İskenderun’a olan ilgisi ve sorunların çözümünde gösterdiği hassasiyetle ilgiliyim..
Bahsini ettiğim site, daha çok kişisel anlamda kurgulanmış. Ama aday adaylığı dönemi için de farklı bir tasarımla bir bilgilendirme portalı hazırlığı içerisinde olunduğunu biliyorum. Hayırlı olsun..
Gelelim yazıya..
Önemli bir vurguya temas etmiş Osman Alpagül:
* Türkiye’nin sahip olduğu kaynakların doğru kullanımı!
Bir temas daha var:
“-Yerel politikacılar, genel ve yerel yöneticiler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları da kendi bölgeleriyle ilgili olarak mevcut kapasiteyi tespit ve bunları ekonomiye kazandırma yolunda önemli görevler üstlenmelidirler.”
Çok anlamlı bir tanımlama, ama maalesef bu konuda İskenderun’da bir bütün olarak zorluklar yaşıyoruz. Zaten vurgu o yüzden yapılıyor.
Dahası var..
Osman Alpagül ayrıca, İskenderun Körfezi’ndeki enerji yatırımlarındaki hareketliliğe işaret ediyor..
İşte önemli bir ayrıntı:
“-İsdemir’in yassı mamul üretecek yatırımlarının sürmesi.. Buna bağlı olarak İskenderun’da tersane kurulacak olması.. Mavi Akım Projesinin İskenderun Körfezi ile bağlantılı bulunması.. Doğalgaz boru hattının İskenderun ve Payas OSB’ye gelmesi, İskenderun ve Dörtyol bölgesini adeta bir endüstri merkezine dönüştürmüş, istihdam hacmi, yarattığı katma değer açısından demir-çelik sektörü Hatay’ı imalat sanayinde lokomotif duruma getirmiştir.”
Bir tespit daha yapıyor Osman Alpagül.. Zaman zaman bu köşede ben de dillendirdim..
* Rakamların yol açtığı yanılgılar..
İşte en çok önemsediğim kısım şöyle başlıyor:
“-Rakamlara bakarak her şeyin iyi olduğu kanaatine kapılmamak gerekiyor. İskenderun’da da tüm ülkede olduğu gibi ciddi bir istihdam sorunu yaşanıyor.”
O halde ne yapmalıyız?
Bu sorunun yanıtını bakın Osman Alpagül nasıl veriyor:
“- Bu olumsuzluğu nasıl mı gidermeliyiz? İskenderun’un zayıf yanlarının güçlendirilmesi amacıyla geleceğe yönelik kararlar almalı, bir eylem planı hazırlanmalı, çalışmalar yapılmalı ve uygulamaya geçilmelidir İskenderun’u sosyal, kültürel, ekonomik ve eğitim potansiyeli açısından kalkındırmak hepimizin görevi. Ve bunun başarılması için Devlet başta olmak üzere sivil toplum örgütlerinin, sanayicilerin, iş adamlarının yerel ve mülki idarecilerin ellerini taşın altına koymaları daha güzel bir Türkiye ve İskenderun için el ele vermeleri gerekmektedir.”
Dahası için Osmanalpagul.com..’a bir gözatın..
Dikkatinizi çeken ilginç projeleri okuyacağınızdan hiç şüphem yok..
DÜZELTME
Dünkü, ‘CHP’de bir garip durum’ başlıklı yazımda, ‘suni’ kelimesini bir harf fazla kullanarak ‘sunni’ ifadesiyle köşeme taşımışım. Kelimenin özü ve doğrusu ‘suni’, yani ‘yapay’ anlamını taşımaktadır.