KAÇAK MI, KAÇIK MI !?

Elektriklerin kaçak kullanılmasından, her duyarlı vatandaş gibi ben de muzdaribim.. Sırf, kaçak kullanım yüzünden elektriklerin sık sık kesilmesini, yoğun yüklenmenin getirdiği sıkıntıları bilmeyenimiz yoktur.
Hatta kaçak kullanım konusunda TEDAŞ’ın tavrını da destekliyorum..
Evlere gidecek, saatleri kontrol edecek, kaçak elektrik kullananlara de cezayı basacak ki, bir daha tekrarlanmasın!
Periyodik kontroller kapsamında, geçtiğimiz hafta bizim sokağa da uğramışlar, saatleri ve prizleri kontrol etmişler..
Modern Evleri kastediyorum..
Çok şükür duyarlı bir mahalle.. Komşularımız temiz çıktı!
Aklandılar anlayacağınız..
Bilerek aklandılar diyorum, çünkü sebebi var!
Bir akşam vakti ben eve dönünce, komşularım kapıma dayandı..
Rahatsız olmuşlar!
Yanlış anlaşılmasın.. Kontrollerden değil, memurların hal ve davranışlarından..
Yaklaşımlarından, ayırım yapmalarından..
Adamlar bazı eve girip, bazılarına girmiyorlarmış..
Anlayacağınız bir tur, arkasından yelkenler alabora!
Meğerse bizim sokakta sadece birkaç eve bakmışlar..
Bir: Eğer İskenderun’da kontroller, her mahallede bir-iki evin kontrolüyle sürecekse, çekeğeceğimiz var.. O halde komşularım da, elektrik kesintilerinden doğan mağduriyet haklarını kullansınlar..
İki: Bu çok önemli bir konu.. Kontroller esnasında insanlara karşı potansiyel suçlu muamelesi yapılmasını hazmedemiyorum.. Hiç hoş bir yaklaşım değil.
Üç: Ne zamandan beri kontroller, polis denetimi olmadan ve arama izni gösterilmeden yapılıyor, onu da anlayabilmiş değilim..
Şunun için soruyorum:
– Yarın üç-beş hırsız kapıya dayanıp, ‘biz TEDAŞ’tan geliyoruz. Açın kapıyı, dokunmayın bir yere, çıkın dışarı..’ diyecek olursa, kimi sorumlu tutacağız..
Memurlar aynen bu üslupla, kapıya dayanıyorlar(mış), hatırlatmak istedim!
BELEDİYE BAŞKANLARINI KUTLUYORUM!
Başta İskenderun olmak üzere, Karaağaç, Denizciler, Payas, Dörtyol ve daha birçok ilçe ve beldelerin belediyelerinden haber akıyor, basın merkezlerine.. Kimisi bugüne dek yapılan hizmetleri aktarıyor ve bunun haklı gururunu yaşıyor.. Kimisi de yeni projelerin tanıtımını yapıyor, koşturuyor..
Ama genel fotoğraflarda bir bütünlük var..
Belediye başkanları genelde rahat bir tavır içinde.. Bunda en büyük etken, hizmetlerin yerine ulaşmasıyla ilgili diye düşünüyorum.
Belediye başkanlarımızı kutluyorum..
Eksikleri yok değil! Yerel idarecilerimizin aralarında muhalifler de var. Yani iktidarın dışındaki partilere mensup.. Ama, yoğun bir gayret ve emek var!
Bir çoğuyla görüşüyorum.. Zaman zaman yerel ve genel bilgi coğrafyasındaki “birikimlerden’ bir yol haritası çıkarıyorum..
Ben daha çok samimi ve içten olmalarıyla ilgiliyim..
Gerçekten mutevazı bir yapıya sahipler.. İnsanlara tepeden bakmayan, toplumun içinde olan, halkla kaynaşan bir sevgi diyaloğu var..
Bu da dün olduğu gibi, ileriye dönük büyük bir ‘umut’ kaynağı oluşturuyor içimde..
Geleceğe sevgiyle bakan..
İnsanlarımıza değer veren..
Sorunlarıyla ilgilenen..
Pratikte çözüm üreten..
Çalışan belediye başkanlarımızın varlığını bilmekle, çağdaş Türkiyemizin geleceğini inşaa eden değerlerimizin çabalarını da yüreğimizde hissetmiş oluyoruz..
Umarım, yaklaşan yerel seçimlerde bu fotoğrafı daha iyi okuyabiliriz!
ŞALEN’DE HARİKA GECELER!
Dillere destan olacak bir efsane geceyi yaşamak istiyorsanız, 26 Nisan Cumartesi gecesi Şalen’de olun. Olmak için de, biletlerinizi şimdiden alın ya da yerinizi ayırtın.
Mehmet Özen, yine harikalar yaratmış.. Birbirinden ünlü sanatçıları getirme fikrinden hiç kopmamış..
İskenderunlu’ya ne hoş bir vefa, ne hoş bir imkan..
Şalen Bar’ın açık hava konserine kim mi geliyor?
Leman Sam tabii.. Yaz sıcaklarının bastırdığı şu günlerde artık sabahı bulma saatleri gelmiştir.
Leman Sam yine o görkemli haliyle alacak mikrofonu eline, kendi arşivleriyle unutulmaz bir gece yaşatacak.
Daha ne olsun!
İNSAN SEVDİKLERİNİ ELEŞTİRMEMELİ Mİ?
Böyle bir alınganlık da artık “havada bulut!..
Hay ben ‘bu psikolojiden kurtulun’ yazımla, kimleri üzmüşsüm kimleri..
Dün Denizciler’le ilgili bir mail aldım. Bunu yazmaya kalksam, herhalde birileri çıkıp hısım olacak bana!
Kaldı ki.. İnsan sevdiklerini de eleştiremez mi?..
Ben en çok sevdiklerimi eleştiririm üstelik..
Daha iyi olsunlar diye..
İnsanların yanlışlarını söylemeyelim mi? Hele ki, yüze karşı hatırlatmalarıma rağmen.. Ali’yi, Mehmet’i seviyorum diye fikrimin tersini mi söyleseydim?..
Eğer ki bir insan, hâlâ aynı söylem, yaklaşım ve bayağı sohbetlerle karşıma çıkıyorsa “Bravo sana” diye alkışlamalı mıyım?.
Bu siyasetçi de olabilir, politikacı, gazeteci de.. Hatta, isminin başında sıfat taşımayan sade bir insan da.. İyi de, bu sınıfa girenler çok önemli bir sanattan hiç mi hiç nasiplenmemiş..
Eleştirileri sindirme, hoş görme sanatı..
Ne demiş usta kalem Hıncal Uluç:
“Bunu başardığınız gün, kendinizi eleştirenleri düşman sanma hastalığından kurtulacaksınız.. Bunu başardığınız gün, o eleştirilerden yararlanmayı düşünüp çok daha iyi işler yapacaksınız.”
Ötesi sizin bileceğiniz şey!..

Elektriklerin kaçak kullanılmasından, her duyarlı vatandaş gibi ben de muzdaribim.. Sırf, kaçak kullanım yüzünden elektriklerin sık sık kesilmesini, yoğun yüklenmenin getirdiği sıkıntıları bilmeyenimiz yoktur.Hatta kaçak kullanım konusunda TEDAŞ’ın tavrını da destekliyorum..Evlere gidecek, saatleri kontrol edecek, kaçak elektrik kullananlara de cezayı basacak ki, bir daha tekrarlanmasın!Periyodik kontroller kapsamında, geçtiğimiz hafta bizim sokağa da uğramışlar, saatleri ve prizleri kontrol etmişler..Modern Evleri kastediyorum..Çok şükür duyarlı bir mahalle.. Komşularımız temiz çıktı!Aklandılar anlayacağınız..Bilerek aklandılar diyorum, çünkü sebebi var!Bir akşam vakti ben eve dönünce, komşularım kapıma dayandı..Rahatsız olmuşlar!Yanlış anlaşılmasın.. Kontrollerden değil, memurların hal ve davranışlarından..Yaklaşımlarından, ayırım yapmalarından..Adamlar bazı eve girip, bazılarına girmiyorlarmış..Anlayacağınız bir tur, arkasından yelkenler alabora!Meğerse bizim sokakta sadece birkaç eve bakmışlar..Bir: Eğer İskenderun’da kontroller, her mahallede bir-iki evin kontrolüyle sürecekse, çekeğeceğimiz var.. O halde komşularım da, elektrik kesintilerinden doğan mağduriyet haklarını kullansınlar..İki: Bu çok önemli bir konu.. Kontroller esnasında insanlara karşı potansiyel suçlu muamelesi yapılmasını hazmedemiyorum.. Hiç hoş bir yaklaşım değil. Üç: Ne zamandan beri kontroller, polis denetimi olmadan ve arama izni gösterilmeden yapılıyor, onu da anlayabilmiş değilim..Şunun için soruyorum:- Yarın üç-beş hırsız kapıya dayanıp, ‘biz TEDAŞ’tan geliyoruz. Açın kapıyı, dokunmayın bir yere, çıkın dışarı..’ diyecek olursa, kimi sorumlu tutacağız..Memurlar aynen bu üslupla, kapıya dayanıyorlar(mış), hatırlatmak istedim!
BELEDİYE BAŞKANLARINI KUTLUYORUM!Başta İskenderun olmak üzere, Karaağaç, Denizciler, Payas, Dörtyol ve daha birçok ilçe ve beldelerin belediyelerinden haber akıyor, basın merkezlerine.. Kimisi bugüne dek yapılan hizmetleri aktarıyor ve bunun haklı gururunu yaşıyor.. Kimisi de yeni projelerin tanıtımını yapıyor, koşturuyor..Ama genel fotoğraflarda bir bütünlük var..Belediye başkanları genelde rahat bir tavır içinde.. Bunda en büyük etken, hizmetlerin yerine ulaşmasıyla ilgili diye düşünüyorum. Belediye başkanlarımızı kutluyorum..Eksikleri yok değil! Yerel idarecilerimizin aralarında muhalifler de var. Yani iktidarın dışındaki partilere mensup.. Ama, yoğun bir gayret ve emek var! Bir çoğuyla görüşüyorum.. Zaman zaman yerel ve genel bilgi coğrafyasındaki “birikimlerden’ bir yol haritası çıkarıyorum.. Ben daha çok samimi ve içten olmalarıyla ilgiliyim.. Gerçekten mutevazı bir yapıya sahipler.. İnsanlara tepeden bakmayan, toplumun içinde olan, halkla kaynaşan bir sevgi diyaloğu var..Bu da dün olduğu gibi, ileriye dönük büyük bir ‘umut’ kaynağı oluşturuyor içimde..Geleceğe sevgiyle bakan..İnsanlarımıza değer veren..Sorunlarıyla ilgilenen..Pratikte çözüm üreten..Çalışan belediye başkanlarımızın varlığını bilmekle, çağdaş Türkiyemizin geleceğini inşaa eden değerlerimizin çabalarını da yüreğimizde hissetmiş oluyoruz..Umarım, yaklaşan yerel seçimlerde bu fotoğrafı daha iyi okuyabiliriz!
ŞALEN’DE HARİKA GECELER!Dillere destan olacak bir efsane geceyi yaşamak istiyorsanız, 26 Nisan Cumartesi gecesi Şalen’de olun. Olmak için de, biletlerinizi şimdiden alın ya da yerinizi ayırtın.Mehmet Özen, yine harikalar yaratmış.. Birbirinden ünlü sanatçıları getirme fikrinden hiç kopmamış.. İskenderunlu’ya ne hoş bir vefa, ne hoş bir imkan.. Şalen Bar’ın açık hava konserine kim mi geliyor?Leman Sam tabii.. Yaz sıcaklarının bastırdığı şu günlerde artık sabahı bulma saatleri gelmiştir.Leman Sam yine o görkemli haliyle alacak mikrofonu eline, kendi arşivleriyle unutulmaz bir gece yaşatacak.Daha ne olsun!
İNSAN SEVDİKLERİNİ ELEŞTİRMEMELİ Mİ?Böyle bir alınganlık da artık “havada bulut!.. Hay ben ‘bu psikolojiden kurtulun’ yazımla, kimleri üzmüşsüm kimleri..Dün Denizciler’le ilgili bir mail aldım. Bunu yazmaya kalksam, herhalde birileri çıkıp hısım olacak bana! Kaldı ki.. İnsan sevdiklerini de eleştiremez mi?.. Ben en çok sevdiklerimi eleştiririm üstelik.. Daha iyi olsunlar diye..İnsanların yanlışlarını söylemeyelim mi? Hele ki, yüze karşı hatırlatmalarıma rağmen.. Ali’yi, Mehmet’i seviyorum diye fikrimin tersini mi söyleseydim?..Eğer ki bir insan, hâlâ aynı söylem, yaklaşım ve bayağı sohbetlerle karşıma çıkıyorsa “Bravo sana” diye alkışlamalı mıyım?.Bu siyasetçi de olabilir, politikacı, gazeteci de.. Hatta, isminin başında sıfat taşımayan sade bir insan da.. İyi de, bu sınıfa girenler çok önemli bir sanattan hiç mi hiç nasiplenmemiş..Eleştirileri sindirme, hoş görme sanatı..Ne demiş usta kalem Hıncal Uluç:“Bunu başardığınız gün, kendinizi eleştirenleri düşman sanma hastalığından kurtulacaksınız.. Bunu başardığınız gün, o eleştirilerden yararlanmayı düşünüp çok daha iyi işler yapacaksınız.”Ötesi sizin bileceğiniz şey!..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.