AK Parti, İskenderun’da hizmet şifrelerine yeni bir boyut kattı..Benim açımdan, siyasi konjonktürün “Erken hasad” literatürüne kazandırılan ikinci bahar atağı mı dersiniz, yoksa “Yetti gayri” çıkışına katılmak istenen “Halep oradaysa arşın burada” anlatımının varlığını hissettirmek midir, bilinmez..Sözlüğe baktım, “…… arşın burada” sözcüğünün anlamı şu:“Kişi her dediğini her yerde yapabilmelidir. Daha önce şöyle yapardım demek yerine, nasıl yaptığını gösterebilmelidir.”Anlatmaya çalıştığım siyasi tarz, AK Parti’nin ‘hizmet politikasında’ üstlendiği misyonun yeni versiyonudur..Bu durumu sakın ola ki, bir tenkit vak’ası olarak algılamayın..Özünde biraz karmaşık bir durum, ama iyi okunduğunda ‘kamu önündeki iletişim’ tarzının kolayca anlaşılabilecek bir konsept taşıdığı da görülecektir..Demem şu ki, AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’ın ve teşkilatın, basından ‘kaçar’ tavrını anlamakta uzun süre güçlük çektim..Hani, kimi zaman “Engel mi çıkarıyoruz” demekten de kendimi alıkoyamadım..Bazen de, ‘kabahatler listesinin” vazgeçilmez haylaz çocuklarının başını çekiyor gibi bir hisse de kapılmadım değil..Gerçek şu ki,Sayın Karasayar’ın yapmadığını, dünya gözünde ‘yaptım’ demeyeceğini kaçtır bu köşemde yazdım, bu bir..Bunun doğru bir davranış biçimi olduğunundan da hem fikirim, bu iki..Niye yalan söyleyim, meseleye bir de milletvekili penceresinden bakmayı hiç denemedim.. Tıpkı “Her yiğidin bir yoğurt yiğişi vardır” vaziyetlerine kulak asmadığımız gibi..Esasında meselenin aslı şu..Bizim “Şunu-bunu yap” dememizdeki ısrarımız üzerine, Ankara’da ayak basmadık yer bırakmayan Karasayar’ın, ‘bakanlıklar’ nezdinde sergilediği tempoya duyarsız kalmamız..Zaten bugünkü yazımın amacı da bu..Kendime özgü bir özeleştiri yazısı..Hatalarımız yok değil..Evet, bir süredir güneş gözlüğünün ardından bakıyorduk, olup bitenlere..Ama bu durum asla ve asla, İskenderun’dan seçilen bir milletvekilini üzmeye yönelik bir hareket olarak algılanmamalı..İktidarda görmekten sevinç duyduğumuz, hatta İskenderun’un kalkınma projesinde önemli katkılarının olduğunu bildiğimiz sayın Karasayar’dan ‘kent adına’ masumane taleplerimizin dün olduğu gibi, yarın da olacağı beklenmelidir..Bunlardan en önemlisini hatırlatmakta sakınca yok diye düşünüyorum..İskenderun Kampusu, bölgemiz açısından başarılı ve üstün eğitim kapılarındaki ‘çağdaşlaşma modelinin’ en etkin anahtarıdır.. Bu konuda epeyce emek sarfeden isimler yok değil..İskenderun Ticaret Odası’nda atılan imzaları dün gibi hatırlarım..AK Parti Hatay eski Milletvekili Mehmet Soydan’ın, 23. Dönem itibariyle Sayın Orhan Karasayar’ın, Belediye Başkanı Mete Aslan’ın, İTSO’nun değerli yönetiminin, Rektörümüz Şerefettin Canda’nın ve her daim desteğe hazır olan işadamlarımızın desteklerini unutabilmek mümkün değil..Herşeyi geçiyorum.. Sayın Karasayar’ın üstlendiği görevin zorluklarını ve ne denli sorumluluklar taşıdığını biliyorum..Sırf ‘hizmet’ takibi konusunda yakasına yapışan kent insanının baskısını da anlıyorum..Hatta böylesine bir yoğun tempo akışına rağmen, biz gazetecilerin ‘umursamaz’ hallerine bile nasıl da ‘iyi niyetle’ yaklaştığının da farkındayım..Şunu demeye getiriyorum..Ne olursa olsun, bir milletvekili asla kendini irtibat alanından koparmamalı..Evet, bizler gazeteciyiz.. Belki de zaman zaman şirin olmaktan da çıkıyoruz..Ama bu tabiatımız, İskenderun’a hizmet getiren insanları sevmediğimiz ya da üzmeye çalıştığımız anlamına gelmez..AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’dan şunu istiyoruz: Sadece kampus değil, İskenderun ve çevresinde temeli atılan her hizmetin gözcüsü, sözcüsü ve savunucusu olun..Bilgi akışında öncülük yapın..Gazetecilerle bir araya gelin..AK Parti İskenderun İlçe Başkanı Musa Kurşun’un da dediği gibi:“- Geçmişi tartışmak yerine, olup bitenlerden ders çıkarıp, geleceğe bakmalıyız!”Ne dersiniz, ders çıkarmaya var mıyız?
KARASAYAR’A HAKSIZLIK EDİYORUZ GALİBA?!
AK Parti, İskenderun’da hizmet şifrelerine yeni bir boyut kattı..
Benim açımdan, siyasi konjonktürün “Erken hasad” literatürüne kazandırılan ikinci bahar atağı mı dersiniz, yoksa “Yetti gayri” çıkışına katılmak istenen “Halep oradaysa arşın burada” anlatımının varlığını hissettirmek midir, bilinmez..
Sözlüğe baktım, “…… arşın burada” sözcüğünün anlamı şu:
“Kişi her dediğini her yerde yapabilmelidir. Daha önce şöyle yapardım demek yerine, nasıl yaptığını gösterebilmelidir.”
Anlatmaya çalıştığım siyasi tarz, AK Parti’nin ‘hizmet politikasında’ üstlendiği misyonun yeni versiyonudur..
Bu durumu sakın ola ki, bir tenkit vak’ası olarak algılamayın..
Özünde biraz karmaşık bir durum, ama iyi okunduğunda ‘kamu önündeki iletişim’ tarzının kolayca anlaşılabilecek bir konsept taşıdığı da görülecektir..
Demem şu ki, AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’ın ve teşkilatın, basından ‘kaçar’ tavrını anlamakta uzun süre güçlük çektim..
Hani, kimi zaman “Engel mi çıkarıyoruz” demekten de kendimi alıkoyamadım..
Bazen de, ‘kabahatler listesinin” vazgeçilmez haylaz çocuklarının başını çekiyor gibi bir hisse de kapılmadım değil..
Gerçek şu ki,
Sayın Karasayar’ın yapmadığını, dünya gözünde ‘yaptım’ demeyeceğini kaçtır bu köşemde yazdım, bu bir..
Bunun doğru bir davranış biçimi olduğunundan da hem fikirim, bu iki..
Niye yalan söyleyim, meseleye bir de milletvekili penceresinden bakmayı hiç denemedim..
Tıpkı “Her yiğidin bir yoğurt yiğişi vardır” vaziyetlerine kulak asmadığımız gibi..
Esasında meselenin aslı şu..
Bizim “Şunu-bunu yap” dememizdeki ısrarımız üzerine, Ankara’da ayak basmadık yer bırakmayan Karasayar’ın, ‘bakanlıklar’ nezdinde sergilediği tempoya duyarsız kalmamız..
Zaten bugünkü yazımın amacı da bu..
Kendime özgü bir özeleştiri yazısı..
Hatalarımız yok değil..
Evet, bir süredir güneş gözlüğünün ardından bakıyorduk, olup bitenlere..
Ama bu durum asla ve asla, İskenderun’dan seçilen bir milletvekilini üzmeye yönelik bir hareket olarak algılanmamalı..
İktidarda görmekten sevinç duyduğumuz, hatta İskenderun’un kalkınma projesinde önemli katkılarının olduğunu bildiğimiz sayın Karasayar’dan ‘kent adına’ masumane taleplerimizin dün olduğu gibi, yarın da olacağı beklenmelidir..
Bunlardan en önemlisini hatırlatmakta sakınca yok diye düşünüyorum..
İskenderun Kampusu, bölgemiz açısından başarılı ve üstün eğitim kapılarındaki ‘çağdaşlaşma modelinin’ en etkin anahtarıdır..
Bu konuda epeyce emek sarfeden isimler yok değil..
İskenderun Ticaret Odası’nda atılan imzaları dün gibi hatırlarım..
AK Parti Hatay eski Milletvekili Mehmet Soydan’ın, 23. Dönem itibariyle Sayın Orhan Karasayar’ın, Belediye Başkanı Mete Aslan’ın, İTSO’nun değerli yönetiminin, Rektörümüz Şerefettin Canda’nın ve her daim desteğe hazır olan işadamlarımızın desteklerini unutabilmek mümkün değil..
Herşeyi geçiyorum.. Sayın Karasayar’ın üstlendiği görevin zorluklarını ve ne denli sorumluluklar taşıdığını biliyorum..
Sırf ‘hizmet’ takibi konusunda yakasına yapışan kent insanının baskısını da anlıyorum..
Hatta böylesine bir yoğun tempo akışına rağmen, biz gazetecilerin ‘umursamaz’ hallerine bile nasıl da ‘iyi niyetle’ yaklaştığının da farkındayım..
Şunu demeye getiriyorum..
Ne olursa olsun, bir milletvekili asla kendini irtibat alanından koparmamalı..
Evet, bizler gazeteciyiz.. Belki de zaman zaman şirin olmaktan da çıkıyoruz..
Ama bu tabiatımız, İskenderun’a hizmet getiren insanları sevmediğimiz ya da üzmeye çalıştığımız anlamına gelmez..
AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’dan şunu istiyoruz:
Sadece kampus değil, İskenderun ve çevresinde temeli atılan her hizmetin gözcüsü, sözcüsü ve savunucusu olun..
Bilgi akışında öncülük yapın..
Gazetecilerle bir araya gelin..
AK Parti İskenderun İlçe Başkanı Musa Kurşun’un da dediği gibi:
“- Geçmişi tartışmak yerine, olup bitenlerden ders çıkarıp, geleceğe bakmalıyız!”
Ne dersiniz, ders çıkarmaya var mıyız?