Tarih kavramı, insanlarda hep ilgi
uyandırmıştır. Ne zaman ki, günlük yaşantımızda ‘tarihsel’ bir yapıdan
sözedilse, sonsuzluk duygusuna kapılırız..Mesela, tarihi bir binanın göz göre göre,
kaderine terkedilmesi zoruma gidiyor..
Çünkü tarihi yapılar hayat bekler..
Onu sınırlamak, yaratı özgürlüğünü
kısıtlar..
Yok eder!
Çünkü, tarih estetiktir..
Heyecandır..
Özümüzü ve yaratıcılığımızı anlatır..
Onun içindir ki, “Tarihe olan bakışımızı”
profesyonel bir düşünceyle simgeleyebilmeliyiz.. Kaybolan tarih yapraklarına
adımızı yazmalıyız..
Bugün, İskenderun Belediye Başkanı Dr.
Yusuf Civelek’in yaptığı da, bu açığımızı kapatmak değil mi?
Hiç çekinmeden, eski İbrahim İnal Hastanesi
için müthiş ve yerinde bir karar aldı, kadınlarımıza iş imkanı sağlayacak bir
yapıya kan pompaladı, hayat verdi..
Bitti mi, hayır!
Bugün Dr. Yusuf Civelek, değişik açılardan
tarihe bakışını, bugünle dünü ‘belli bir kavramla’ yoğuruşunu gösteren
çalışmalar içinde..
Bu konuda sıraladığı en çarpıcı örneklerden
biri de, Deniz Müzesi yanındaki tarihi bina..
Yakın bir zamanda orası da restore
edilecek..
İnanıyorum ki, Yusuf Başkan.. Bir kenti,
tarihin geniş bakış açısı ve zengin anlayışında sunacak bir projenin altına
imza atar..
Mesela o bina, Kent Müzesi için biçilmiş
kaftan..
Niye mi?
Yanıbaşında Deniz Müzesi var.. Sinerji
oluşturur..
Hem sahil kordonunda müthiş bir huzur
havası estirir..
Bahçesinden faydalanılabilir..
İskenderun’un tarihi yapısı
sergilenebilir..
Hem hazır restore için bir bütçe varken, ikinci
bir masrafa gerek yok diye düşünüyorum..
Bunları niçin yazıyorum?
Kent Müzesi için alternatif arayışlara
gidildiğini biliyorum..
Yeni bir yer, yeni bir mekan ve yeni bir
arayış, hem ek bir masraf, hem de vakit kaybıdır.
Oysa, Deniz Müzesi yanındaki bina, ‘müze’
olarak düşünülürse, önümüzde 6 ay gibi bir zaman var.. Nedir bu zaman dilimi?
Biliyoruz ki, Mayıs ayının ikinci haftası,
Müzeler Haftasıdır..
Aynı gün, hem müzenin açılışını yapar, hem
de Müzeler Haftası’nın anlam ve önemine bir katkı sağlamış oluruz..
Hem Sayın Civelek’in alabileceği böyle bir
karar, yalnız bir müze konusunda açılımlar getirmiyor, genel konumu üzerine de
yön veriyor olacak..
Fena bir fikir sayılmaz..
Böylece, zamanın derinliklerine dalmış bir
rüya gerçeğe dönüşmüş olacak..
Bir kentle tarihi birleştirmek, onun içine
bugünün öğelerini de katmak, bunları beğenilir kılan özelliklerden en önemlisi.
Unutmayalım ki, “Tarihle Diyalog” kurmak
bugünü de içerir.
Bunun en iyi yolu da, kent müzeleridir..