KİMSE UMUDUNU YİTİRMESİN.

Sevgili Şehmus Aslan ile Erdal Yılmaz’la dün telefonla görüştük..
Konumuz son günlerde köşelerimize yansıyan yazılar..
Anlattım.. ‘İskenderun adına eksik giden bir takım hususlar kadar, güzel şeyleri de paylaşmalıyız’ dedim..
Benim nazarımda İskenderun Belediyesi hedef tahtası değil..
Belediyenin ‘tasarruf’ tedbirlerini önemsiyorum neticede..
Yazmalıyım da..
Sevgili Erdal Yılmaz’ın da yazısını okudum.. Beni şaşırtan bir yazıydı..
Çöp fabrikasıyla ilgili bazı maddeler sıralamış, çekincelerini aktarmıştı..
Bu konuda İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in ne düşündüğünü, nasıl bir yol izleyeceğini merak ediyorum doğrusu..
Sayın Civelek gibi, çöp fabrikasının İskenderun’a kurulmasını istiyorum..
Mutlaka bu konuda bir yaptırımı olacaktır..
Şehmus Aslan’ın yazısına şaşırmadım..
Renin’le ilgili birkaç yazı yazdığım için biliyorum..
Hatta aynı günlerde, benzer manşetlerde çıktık..
Olayın boyutuyla ilgili İskenderun Belediyesi’ne düşen görevler var..
Ortada kaçak bir yapı varsa, gereği yapılacak..
Cezaysa, cezası kesilecek..
Bu konuda milim geri adım atmak olmaz, hukuk adına doğru değil..
Mesela Yankı’daki köşesinde Cemil Taktak’ın Yeni İskenderunspor’la ilgili belediyeye yaptığı çağrı yerindeydi..
Tam finallere doğru, İskenderun Belediyesi’nin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum.. Bu konuda, Cemil Taktak’ın ‘kibar’ bir anlatımla gösterdiği hassasiyeti önemsiyorum..
Çünkü, Antakya Belediyesi ile ATSO örneklerini sıralayıp, benzer duyguları kaleme almıştım..
Evet, gazeteci dostlarım aynen böyle yazıyordu.
Esin’den Mehmet Ergündüz’ün belediye ile ilgili düşünceleri..
Vatan’da Selami Ergüven’in ‘biraz sabır’ tepkisi, hep yerinde ve zamanında bir aktarımlar ‘dizisi’ olduğunu düşünüyorum..
Elbetteki tüm bu yazılanlardan doğru bir sonuç çıkarması gereken bir İskenderun Belediyesi var.. Sayın Yusuf Civelek’in gayreti kadar, bize anlatmaya çalıştığı doğru tercihleri anlamak gerek..
Üç gündür çevremdeki insanların yüzde 90’ı konuşuyor, beklentilerini anlatıyor..
Bunun içinde eleştiri de var, teşekkür de..
Kim bu insanlar?
İskenderun’u düşünen, bu güzel kentte faydalı şeyler olmasını isteyen çevreler..
Belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, siyaset arenası, STK’sı, medyası..
Bu insanların hemen hepsi umutlu..
Hepsi “Güzel şeyler olsun” diye soruyor.
Bendeyse, üç günden bu yana çok büyük bir rahatlama var.
Ve kendimden emin konuşuyorum..
Kimse merak etmesin.
Evet, “İskenderun’da herşey normalleşiyor”.
Hiç merak etmeyin.
Bütün bunlar “hayırlara vesile olacak.”
Daha doğrusu..
İskenderun, “Güç artık bende” diyenlerin, hukukun en basit ilkelerini çiğneyenlerin şehri değil.. İskenderun, “Artık güç bende” diyen kibir sahibi insanların yaptığı haksızlıkları, yarattığı korkuyu, mağdurları, ezdiği şahsiyetleri seyredecek bir şehir değil.. Kimse merak etmesin..
Herkes doğruyu ve yanlışı görüyor, görecek..
Geriye tek şey kalıyor..
Sabır ve hizmet..
Kimse umudunu yitirmesin.. Doğru birdir..
Doğru noktayı aştık mı, meydan umuda kalır..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.