Belki bugün, belki yarın.. AK Parti’nin de, CHP’nin de bir tek adayı çıkacak..
Cumartesi günleri yazmam. Ama şart oldu..
Bakarsınız bugün bile herşey değişebilir..
Bu yüzden net konuşacağım.
AK Parti ve CHP, İskenderun’u ne kadar istiyor? Göreceğiz..
Umarım yerel teşkilatlar, ‘aday adayları kırılır ya da bölünür’, diye geçen her dakikanın aleyhlerinde işlediğinin farkındalar..
Herşeyi, çok yönlü düşünmelerinde fayda var..
O yüzden bugün ve yarın çok önemli..
Gelelim aday adaylarına..
Elbetteki herkes seçilmek ister. Ama ‘göreve talip olmak’ da, bir hizmet yarışıdır. Cesarettir.
O bakımdan aday adaylarına karşı samimi olacağım..
– İlk aday oldukları gün hangi heyecanı taşıyorlarsa, yarın aday olamamaları halinde de aynı heyecanı taşımalarını bekliyorum..
Aday adayı olunduğunda sevinenler, yarın aday olamayınca, gücenmeyecek, kırılmayacak..
Aksi bir durum..
Dava arkadaşı olmak, partinin mücadelesinde veya saflarında yer almak gibi, ‘dayanışma’ bağlarına büyük zarar verir.
İskenderunlu’nun böyle bir tablo karşısında söyleyeceği şudur:
Mesele, bir koltuğu kapmakmış. Bu koltuk elinden alınınca da çekilmekmiş.
Bence aday adayları şunu söylemeli:
“- Demek ki bütün elemelerden ve değerlendirmelerden sonra, benim genel merkezim böyle bir kararı vermişse, ben buna saygı duyarım ve bende bütün gücümle bu çalışmalara katılırım. Önemli olan şahsımın aday olması değil, partimin iktidarıdır ve ülkeye hizmetidir.”
Özetle..
Siyaset sadece belediye başkanlığında veyahut milletvekili olunduğu zaman yapılmaz..
Siyaset parti teşkilatlarında da yapılmalı..
Millete hizmette, küskünlükte/kırgınlıkta olmaz, olamaz!
M. SEYDİ EVREN’DEN BİR İLK (!)
Yıl 2006..
Çin’deki Zian Politeknik Üniversitesi’nin uzmanları laboratuvarda kulağın duymayacağı ses dalgalarını yayan ve yansıtan bir sistem geliştirdi.
Böylece iki platform arasında bir “ses alanı” oluştu.
Bunun anlamı şu:
Çinli uzmanlar, insan kulağının duymadığı ses dalgalarının kaldırma kuvvetini ilk kez kanıtlayıp, daha güçlü titreşimler kullanarak insanları uçurmayı hedefliyor.
Yıl 2009..
Bu kez Çinli uzmanlar değil, Belen Belediye Başkanı M. Seydi Evren konşuyor:
Aslında konuşmuyor, cep telefonlarına gönderdiği mesajla bir ‘ilki’ açıklıyor..
Aynen aktarıyorum:
“Yine bir ilk! Belediyemizin başlattığı Anayol Aydınlatma çalışmaları tamamlanmış olup, lambalar bu akşamdan (Perşembe) itibaren yanmaya başlayacaktır.”
Vatana/Millete hayırlı olsun (!)
Allah akıl fikir versin!
2 Y KRİZİ NASIL ÇÖZÜLECEK?
Bir tarafta Antakya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu.. Diğer tarafta AK Parti Hatay İl Başkanı Av. Adem Yeşildal..
Yüzde 50.. Yüzde 50!
Fifti fifti anlayacağınız.. Yazılarımı takip edenler bilir. Daha iki hafta olmadı. Yeloğlu konusunda, Başbakan’ın ‘kararsız’ tutumunu yazmış, alternatif isimler üzerinde değerlendirmeler yapıldığına dikkat çekmiştim. Bugün eğer İskenderun açıklanmıyorsa, bunun en büyük sebeplerinden biri de her iki şehrin adayları üzerinde milletvekillerinde oluşan belirsizlik..
Umarım, bu kararsızlık yanlış hesapların oluşmasına müsaade etmez.
Geçmiş seçimlerde gördük..
Karar mekanizması geciken her adım, ters giden başlangıçlara da aracı olur.
Düşünebiliyor musunuz?
Adayı açıklanmayan dört ‘İl’ kaldı..
Biri de Hatay!