Doğa harikası Kale’yi, bu şirin mi şirin köyü daha önce de yazdım. O vakit, Cevdet Uygun ağabeyim ve gazeteci dostlarımla birlikte unutulmaz ve doyumsuz lezzette bir güne tanıklık ediyordum.
Masmavi deniz, temiz hava ve çam ağaçlarının refakatindeki dağ manzarası, el değmemiş Amazonlar gibi..
Tek kelimeyle olağanüstü..
Cumartesi günü bir kez daha aşık oldum Kale köyüne..
AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, ilçe başkanı Musa Kurşun ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleriyle birlikte müthiş bir yolculuk yaptık.
Gerçi bu güzel günü Reşit Tekerek’e borçluyum desem daha doğru olur.
Telefon edip, “hadi gel, birlikte Kale Köyü’ne gidelim” demese, bugün bu yazımı pas geçecektim.
Peşinen hakkını vereyim..
Reşit Tekerek’e selam olsun..
Şimdi bu güzel gezi ve inceleme programının detaylarına geçebiliriz.
Kale köyü..
Işıklı..
Tatarlı..
Konacık..
Tümü, devletin yatırımlarından, kendilerine gösterilen ilgi ve alakadan memnun.
Gerek asfalt, gerekse parke yol çalışmaları tamamlanmış, küresel ısınmanın etkilerini hissettiğimiz şu günlerde, susuz tek bir köy bırakılmamış..
Balıkçılık, en önemli gelir kaynağı..
Bir de balcılık var..
İnsanları mütevazı, sıcakkanlı..
Paylaşmaktan korkmuyorlar..
“Allah, devletimizden razı olsun!” diyerek başlıyor her konuşma..
Milletvekili Orhan Karasayar sözünü tutuyor..
Devletin çiftçiye desteği..
Tarıma dayalı krediler, teşvikler..
Her hizmeti köylünün ayağına götürmüş.
Bir de tüm bu istek, talep ve yaptırımlar ‘hizmet formu’yla tescilleniyor..
Lafta kalmıyor, belgeleniyor..
Başbakanlık bu konuda bilgileniyor..
Profesyonel bir uygulama..
***
Muhtarın yerinde soluklanıyoruz.. Deniz manzarası karşısında dinlenmek yerine, köylülerlere sohbet ediyor Karasayar..
Köylü ilgili..
Köylü bilinçli..
Siyasetin ‘S’si bile konuşulmuyor..
Tamamen, hizmet odaklı bir yapılanma..
Baştan başa değişim..
Deniz ve yayla turizmine de değiniyor Milletvekili Karasayar..
Altyapı için araştırmalar yapıyor.
150 hektarın üzerinde yer arayışlarına giriyor..
Dahası var..
Organik tarımla da ilgili..
Her türlü iyileştirme olanağı sağlanıyor..
Sadece Kale Köyü değil, Işıklı, Tatarlı, Konacık’ta da huzur hakim..
Hiç şüphesiz, 50’şer hanelik küçük dünyalarında mutlular..
Herşey güzel ve sakin..
Saf, duru ve tertemiz..
Bir günlük kaçamaktan çıkardığım sonuç şu:
Milletvekili Karasayar’ın ‘çağdaşlaşma modeli’ çevre köyleri rahatlatıyor, verdiği mesajlar yerini buluyor.
Onun dışında, Kale’yi görmek isteyen tatilcilere bir duyurum olacak:
GSM şirketleri, halen Kale Köyü’ne uğramış değil..
Cep telefonları halen sinyal almıyor!
Hazırlığınızı ona göre yapın!
ARSUZ YOLU!
Arsuz yolu ile ilgili tepkiler yoğunlaşınca AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, beraberinde Mersin Karayolları 5. Bölge Müdürü Mehmet Akyiğit ile birlikte İGC’de basınla biraraya geldi.
Şimdi söz sırası Milletvekili Karasayar’da..
Yolun yüksekliği..
Kamulaştırma..
Maliyet..
Ve daha birçok konuya açıklık getirildi, temenniler konuşuldu.
Yaklaşık bir saatlik toplantıda ortaya çıkan sonuç şu:
* Yolun yüksekliği, projeye uygunluk teşkil ediliyor.
* Yazlıklar için altgeçit imkanı doğabilir..
* 6 km’lik yolun asfaltına başlanıyor. Hatta üç aya kadar Madenli’ye kadar ki yolun tamamının asfaltlanması bekleniyor.
* Kamulaştırmada sorun yaşanıyor. Ama çözüme kavuşmak üzere..
* 2009 yılı sonunda Arsuz yolu bitecek..
* Ve son olarak, biraz sabır!
KIYILARIMIZLA, HİNT OKYANUSU
ARASINDA 2 DERECE KALDI
Mustafa Kemal Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Akdeniz’i ve doğal olarak İskenderun Körfezi’ni yakın markaja aldı.
Sebep ortada..
Deniz suyunun sıcaklığı 32 dereceye ulaştı..
Yüzmek için iyi bir derece ama, tropikalleşmenin getirdiği avantajlar yanında bir de tehlikelere yol açtığı artık biliniyor.
Nedir bu tehlike..?
İklim değişikliği sonucu Kızıldeniz’den gelen yabancı türler..
Hepsine yabancıyız..
Korkutmuş gibi olmayım ama, Ağustos ayı tehlikenin habercesi..
Denizi seven bilir..
Ağustos’tan sonra kıyılarımız, deniz analarının istilasına uğruyor..
Yakıcı olmaktan öte bir zararları yoktu diye biliyordum..
Şimdi ise, iklim değişikliği ile birlikte deniz anaları da değişti..
Bu türlerin arasına zehirli deniz anaları karıştı..
Daha da korkuncu, bazı zehirli balık türlerinin de bu aralar kıyılarımızda var olduğu tespit edildi..
Dahası var..
* Akdeniz ile Hint Okyanusu arasında sadece 2 derece kaldı.
Bu tropikalizasyon nedeniyle Kızıldeniz kökenli birçok deniz canlısı Akdeniz sularına girdi, İskenderun körfezi tehdit aldında..
* 33 tür balık Kızıldeniz kökenli olup bunlar yerel türlerle rekabet halindedir. Bu türlerin balıkçılığı nasıl etkileyeceği ise ayrı bir araştırma konusu..
Bunun anlamı şu:
İskenderun Körfezi S.O.S veriyor, dikkatli olmakta fayda var!
MUTLULUĞUN GÜNÜ..
Bugün küçük mucizelerin günü olsun..
Hep siyaset, hep tartışma olacak değil ya..
Kafamızdaki tüm karmaşıklığı, çözümsüzlük yumağını bir kenara atalım.
Biraz da, küçük şeylerden haz almaya bakalım, di mi..
Denemeye değer:
* İkram edilen taze demlenmiş bir bardak çay ya da mis kokulu bir fincan kahve..
* Eski bir arkadaştan beklemediğin anda bir telefon..
* Eve veya işe giderken ya da alışverişe trafikte hep yeşil ışıklar..
* Bugün.. İçinde küçük sevinçlerin olduğu bir gün olsun.
* Markette en hızlı ilerleyen kasa sırası..
* Mis kokulu bir yemek..
* Radyoyu açtığında; en sevdiğin şarkının çalıyor olması ve o güzel şarkıya yüksek sesle eşlik etmek..
* Barış, mutluluk ve neşe dolu bir gün olsun.
MUTLULUĞUN günü!
KİM GÖRDÜ!
Adamın biri banka soyar.
İşini bitirdikten sonra müşterilerden birine sorar:
‘Beni banka soyarken gördün mü?’
Adam gördüm der, adamı alnından vurur..
Sonra bir karı-kocaya döner:
‘Siz beni banka soyarken gördünüz mü?”
– Adam ‘ben görmedim ama karım gördü!’