Duyduk, duymadık demeyin!
Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77\’si Türkiye\’de bulunuyor..
Bu kısmı not alın!
Ki, bu madenin bugünkü piyasa değeri 2,5 trilyon dolar..
Hayallere daldınız di mi?!
Bir dip not:
(- Araştırma bilgileri gerçektir. Ama siz yine de, kişi ve kurumları hayali farzedip, kazma küreklere sarılmayın!)
Madem iştihlar kabardı.. O halde, teknik bilgi vermenin tam zamanı..
Öncelikle gözünüz Amanoslar’da olsun..
2.5 trilyon liranın neredeyse yüzde 8’i orada yatıyor..
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan müsaadeyi alın, gerisi kolay..
Bakın neler var rezervlerde?
Araştırmayı yapan kurum, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA)..
Mesela, dolomit nedir, bilir misiniz?
* Türkiye\’de yer altında bulunan en yüksek maden rezervi 15,8 milyar ton ile dolomit.
Cam ve seramik endüstrisinin vazgeçilmezleri arasında yer alan dolomit, nadir ve çok değerli bir kireç taşı olarak biliniyor.
Yarıkkaya civarında bulunan mermere gelince..
Allah versin.. İkinci sırada değerli bir madenmiş..
* Türkiye\’de 13,9 milyar ton mermer var.. Amanoslar’da sebil..
Yalnız şimdi sayacaklarım konusunda garanti veremem..
– 12,3 milyar ton linyit kömürü..
– 5,7 milyar ton kaya tuzu..
– 1,2 milyar ton yüksek kalorili taş kömürü..
– 3 milyar ton bor..
– 1,5 milyar ton ponza..
– 1,9 milyar ton blister bakır cevheri..
Olsun, farketmiyor..
MTA\’nın verilerine göre, maden çeşitleri Allah vergisi gibi..
Asbest..
Asfaltit..
Barit..
Bentonit..
Bitümlü şist..
Boksit..
Toryum..
Trona (tabii soda)..
Uranium ve zeolit..
Terimler size yabancı geliyor belki, ama Amanoslar’da bu madenlerden hangisinden olduğunu bilmeniz için araştırma yapmak gerek.. Bakınız bizimkilere..
Adamlar siyah mermer bulmuş, iyi mi!
Demek ki, arayan belasını değil, yeşil papel buluyormuş!
Arayın, siz de arayın.. Hatta, bana sorarsanız.. Amanoslar’ı dümdüz yapalım..
Bakarsınız, 700 ton görünür altın rezervi veya 1 bin 926 ton görünür gümüş rezervinin bir kısmı bizim topraklardan çıkar..
Daha sırada, 239 milyon ton feldspat, 70 milyon ton fosfat kayası, 4 milyon ton manganez var..
Özetle..
Siz hele işin başından bi tutun, gerisi gelir..
İlla ki mermer olacak değil ya..
Herşeyden önce, çıkana razı olacaksın..
Siyah mermer olmaz, gümüş olur..
Gümüş olmaz dolomit olur..
Demem o ki.. Amanoslar bizim!
Yıkalım, geçelim, yeraltını yerüstüne çıkaralım..
Bulduk bulduk, bulmadık.. Yeni bir Amik ovamız olur..
Pamuk ekeriz, buğday ekeriz.. Bilemedik, zeytin ekeriz..
Ne demiş efendiler:
– “Petrolü kontrol ederseniz ulusları, yiyeceği kontrol ederseniz insanları kontrol altına alırsınız”.
Fena mı?!
TOKALAŞMAK DA YASAKLANSIN!
Hayvanlar alemi bizden intikam alıyor sanki..
Kuş gribi, kene sendromu, şimdi de domuz gribi..
Madem ortada bir hastalık var, o haldi virüslerden korunmak için birşeyler yapmak gerek.. Nasıl mı?
Hatırlayın.. Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, uzun zamandır öpüşmüyor..
Yusuf Başkan öpüşmüyor diye, biz de öpüşmeyi bıraktık..
Daha dün sabah işe uğurlama seansında hanıma şöyle seslendim:
– Benden uzak dur! İyi mi?
Dün haber portallarına şöyle bir başlık düşmüş:
– Tokalaşmayı da bırakın!
Bence bu hayvanlar azıtmaya başladı, yoksa insanoğlu birbirinden soğuyacak yahu!
C VİTAMİNİ DEPOSU: KİVİ
Domuz gribinin sıkça tartışıldığı şu günlerde, C vitamini aranılan şifa oldu.
D vitamini açısından bol bol güneş ve yürüyüşleri de pas geçmemek gerek….
O zaman bir hatırlatma da ben yapayım:
– Kivi, turunçgillerden 4-6 kat, elmadan ise 40-50 kat daha fazla C vitamini içeriyor.
100 gram kivide 400 miligrama kadar varan C vitamini bulunabiliyor. Kivi suyunda bulunan bazı maddeler kansere neden olan bileşiklerin oluşumunu önlüyor, astım ve öksürük tedavisinde de nefes açıcı özelliğinden yararlanılıyor.
Bence her gün tüketelim!
ŞU İŞE BAK!
Çiçek saksıda.
Balık fanusta.
Kuş kafeste.
Su pet şişede.
Anne işte.
Çocuk kreşte.