Mahir Ünal’ı az çok tanırsınız..
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası eski başkanlarından..
Şimdi ise, Demokrat Parti’den İskenderun Belediye Meclis Üyesi..
İskenderunlular adını daha çok, ‘akıllı sayaçlar’la ilgili yönüyle biliyor..
İTSO’da görev yaptığı süre içinde, etkinliklere pek açık bir isim değildi..
İkinci ikametgãhı, İskenderun Belediyesi idi o sıralar..
Zaten bu durum, onun birinci sıradan meclis listesine alınmasına yetti.
Yanılmıyorsam, ikidir meclis oturumlarında görmem mümkün olmadı. En son, yine DP’li Ali Kılıç Çirkin’in, “Mahir beyle öğleye kadar birlikteydik. Bir telefon görüşmesi nedeniyle Adana’ya gitmek zorunda kaldı” sözleriyle, mecliste yerini alamadığını gördük.
Tesadüf bu ya.. O günde Karahüseyinli ile ilgili turizm+ikinci konut alanı ile günü birlik tesislerinin belirleneceği adalarla ilgili karar çıktı:
15 hayır = 15+1 evet..
O ‘hayır’cıların arasında Mahir Ünal’ın da olması gerekiyordu..
Ama o mecliste değildi.. Mühim bir Adana meselesi vardı ki, onu da öğrenemedik(!)
Kokusu sonradan çıktı..
Şimdi diyorlar ki, Mahir Ünal’ın Karahüseyinli mıntıkasında yeri var..
Ya da akrabalarının..
Doğru ya da değil.. Bu iddiayı ortaya atan da, o çatı altında, İskenderunlular’a hizmet veren bir belediye meclis üyesi.. İsminin de önemi yok..
Lafı geveleyip, dolaştırmayacağım..
Mahir Ünal’a soruyorum:
– Bir önceki meclis oturumunda bulunmama gerekçeniz nedir?
– Karahüseyinli’de size ya da akrabalarınıza ait bir parselin olduğu iddiası doğru mudur?
– Bu iddianın doğru olup olmadığını, bir sonraki meclis oturumunda açıklamayı düşünüyor musunuz?
AB İSKENDERUN’U KAPSAMIYOR MU?
Yanlış anlaşılmasın.. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın, Hatay’daki ‘Zirve’ye katılmalarından elbetteki rahatsız değiliz.. Ancak, 16. Reform İzleme Grubu (RİG) toplantısının bir ayağı İskenderun’da yapılabilirdi.
Çünkü, aynı ‘Reform’ İskenderun’u da kapsamalı..
Madem Reform İzleme Grubu, AB ilerleme raporları ve hükümetin iradesi doğrultusunda gerçekleştirilecek düzenlemelerle, siyasi reformların derinleştirilmesi konusundaki değerlendirmelerini periyodik toplantılar yaparak saptayacak..
O halde, İskenderun’un da buna ev sahipliği yapabilecek konuma ve güce sahip..
Bu bir talep.. Ve sayısız kez yazdık, çizdik!
Olay bizi aştı artık! Çünkü, Hatay’a her Bakan gelişinde, sokaktaki vatandaş şunu söylüyor:
– İskenderun’da bu tür toplantıları organize edecek, STK’la yok mu?
– İzleme Grubu faaliyetleri veya İstişare toplantıları İskenderun’da neden yapılmaz?
– Hadi diyelim ki, 4 bakanımız Antakya’yı ziyaret etti..
Peki, neden ziyaret kapsamında İskenderun’a gelmezler?
Düşünebiliyor musunuz.. Sayın Başbakan, Yeşilköy’de Fatma Görgen’in nikah şahidi.. Dört bakanımız ise, Antakya’da toplantıda..
Haksız da sayılmazlar..
Koca İskenderun’da bir tane 5 yıldızlı otelimiz yoksa, olacağı bu..
Biz yatırımcıları kaçırttığımız, projesi için altyapı ve zemin hazırlamadığımız sürece, bu manzarayı yaşamak bizim için sürpriz olmuyor..
İskenderun’a en ağır ceza bu olsa gerek!
YANILIYORSUN ERSEN KORKMAZ!
Gazetecilik, 15 yıllık yaşamın kesitlerini içeren kitaptan oluşmaz..
Kitapsa mevzuu, bu derlemeleri bir dosyada toplayacak sayısız gazeteci var..
Ersen Korkmaz’ın yanılgıları bu noktadan sonra başlıyor. Kendisini, kitabına fazla kaptırmış.. Belli ki, son 15 yılın etkisinden kurtulabilmiş değil..
Oysa, günümüzde gelişen olaylara vakıf olsaydı.. Sözüm ona, SGK müdürünü aradığı gibi olayı kamuoyuna yansıtan gazetecileri de arama zahmetine katlanırdı.
Olayı birebir yaşamayan Ersen Korkmaz’ın tek taraflı haber düşüncesini anlayabilmiş değilim.. Bir telefon kadar yakın olan oda başkanlarını arasaydı, olayın özünü anımsayabilirdi.. Dahası, ‘bir bürokrat ertesi gün özür dilemeye neden gelir?’ sorusuna da cevap buabilirdi.
Bunu bile sorgulamaktan aciz olanların, kalkıp, köşelerinden anlamsız, mesnetsiz cümleler kullanmalarını yadırgıyorum..
Kaldı ki, olayın hukuki boyutu varsa, kimseler durmasın.. Buyursunlar, mahkemeye şahitlerle birlikte gidelim..
Sen de SGK’nın şahidi ol Ersen Korkmaz!!