Şu anketlerde sorulan sorular hep şaşırtıcı olmuştur. Gerçek manasını yitiren bir sürü tümcelerle dolu sorular v.s..Amaç aslında ya kişiyi ya da partiyi ön plana çıkarmak olmalıdır.Bunun da belli kıstasları veya kaideleri vardır.Bu da yetmez, sorular açık ve net telafuz edilmeli ki, vatandaş keriz yerine konulmasın.Biraz açalım..“Belediye Başkanı Aday Adaylığı Tespit Araştırması-Ocak 2008” başlığını taşıyan ve Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel yönetimler seçimleriyle ilgili kanaatleri tespit etmeyi amaçlayan bir çalışma var..AGENDA adında, Çankaya/Ankara kaynaklı bir araştırma şirketinin tasarrufunda bir anket bildirimi..Araştırma il/ilçeyi kapsıyor..Bu aralar İskenderun’dalar..Vatandaşlara 17 soru yöneltiyorlar.. Takıldığım nokta şu:Alkı başında her İskenderun’luya soruyorum..Çünkü sorular resmen insanı aptal yerine koyan cinsten..Soruya dikkat edin:- Aşağıda verilen özelliklerin sizi tanımlamak için uygun olup olmadığını belirtiniz?1- Dindar mısınız?2- Kemalist misiniz?3- Laik misiniz?4- Milliyetçi misiniz?5- Muhafazakar mısınız?6- Sosyal demokrat mısınız?7- Sosyalist misiniz?8- Ülkücü müsünüz?Tanıma bakar mısınız..Buyrun, size uygun bir tanım seçin..Sıkıysa, sadece birine odaklanın.. Sorum size!Hem dindar, hem muhafazakar olamaz mısınız?Ya da, Sosyal demokrat olmak, hem Kemalist hem de Laik tanımı aynı çatıda barındıramaz mı?Hem Milliyetçi hem de dindarlık kavramını aynı ölçülerde benimsemekte sakınca mı var?Ya da Ülkücü olanın, yukarıdaki tanımlardan hiçbirini seçme özgürlüğü yok mudur?Bu nasıl anket, bu nasıl bir zihniyettir ki, insanlar arasında kavram veya tanım bölücülüğü yapılabilsin..Bunun adı düşünce provakasyonudur..Fikir yozlaştırmasıdır..Türk Devleti’nin ilkelerini, farklı düşünce iklimleriyle bölmek, parçalamak, birden fazla seçme hakkı tanımamak kimsenin tekelinde değildir..Böylesine bir çalışmayla insanların değer yargılarına pranga vurmak, büyük bir talihsizliktir..Yukarıdaki soruya tek bir seçenek hakkı tanıyan anket, ne yazık ki, son soruda “birden fazla seçenek işaretlenebilir” hükmünü getiriyor.Gelin o soruyu da tartışalım:- Sizin ya da anne-babanızın Türkçe dışında anadil olarak bildiği diller aşağıdakilerden hangileridir?1- Arapça 2- Arnavutça 3- Boşnakça/Balkan dilleri 4- Çerkezce5- Gürcüce6- Kürtçe7- Lazca8- Zazaca9- Diğer (Belirtiniz..)10- Sadece TürkçeSoruyu lütfen tekrar okuyunuz. Cevap kısmına takılmayın.. Beni asıl düşündüren, sorunun ta kendisi.. Ne zamandan beri, ‘anadil’ kavramı, etnik köken tanımıyla ayrıştırılır oldu..Seçmen oy kullanırken, Laz, Çerkez, Gürcü olduğuna mı bakılacak?Bunlar hangi ülkede yaşıyorlar?Türkiye dışında başka ülkede mi, vatandaş olarak kayıtlılar?Herzaman söylüyorum..Bir anket ya da tespit araştırması yapılırken, insanın özüne inmenin nasıl bir dayanağı olur, anlamıyorum..Bir insanın kimliği, cismi, karakteri, etnik kökeninden size ne?Konu seçimse, seçim..Adaysa, aday!Size ne seçmenin Muhafazakarlığından, Kemalistliğinden, Milliyetçiliğinden, Sosyal Demokratlığından..Çokta merak ediyorsanız, lütfen bir sonraki araştırmada, cevap şıklarında birden fazla seçenek işaretlenebileceğini anımsatın..Yok illa ki, ‘biz okumuş, kültürlü, saygın bir araştırma şirketiyiz’ diye diretecekseniz de, bilesiniz ki asıl aptallık, vatandaşı aptal yerine koyabilecek parti veya partilerin ölçüsüz yaklaşımına çanak tutmaktır?Lakin bu zihin bozukluğu, hiç de şık bir davranış değildir!
SEÇMENİ APTAL YERİNE KOYMAYIN!
Şu anketlerde sorulan sorular hep şaşırtıcı olmuştur. Gerçek manasını yitiren bir sürü tümcelerle dolu sorular v.s..
Amaç aslında ya kişiyi ya da partiyi ön plana çıkarmak olmalıdır.
Bunun da belli kıstasları veya kaideleri vardır.
Bu da yetmez, sorular açık ve net telafuz edilmeli ki, vatandaş keriz yerine konulmasın.
Biraz açalım..
“Belediye Başkanı Aday Adaylığı Tespit Araştırması-Ocak 2008” başlığını taşıyan ve Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel yönetimler seçimleriyle ilgili kanaatleri tespit etmeyi amaçlayan bir çalışma var..
AGENDA adında, Çankaya/Ankara kaynaklı bir araştırma şirketinin tasarrufunda bir anket bildirimi..
Araştırma il/ilçeyi kapsıyor..
Bu aralar İskenderun’dalar..
Vatandaşlara 17 soru yöneltiyorlar..
Takıldığım nokta şu:
Alkı başında her İskenderun’luya soruyorum..
Çünkü sorular resmen insanı aptal yerine koyan cinsten..
Soruya dikkat edin:
– Aşağıda verilen özelliklerin sizi tanımlamak için uygun olup olmadığını belirtiniz?
1- Dindar mısınız?
2- Kemalist misiniz?
3- Laik misiniz?
4- Milliyetçi misiniz?
5- Muhafazakar mısınız?
6- Sosyal demokrat mısınız?
7- Sosyalist misiniz?
8- Ülkücü müsünüz?
Tanıma bakar mısınız..
Buyrun, size uygun bir tanım seçin..
Sıkıysa, sadece birine odaklanın..
Sorum size!
Hem dindar, hem muhafazakar olamaz mısınız?
Ya da, Sosyal demokrat olmak, hem Kemalist hem de Laik tanımı aynı çatıda barındıramaz mı?
Hem Milliyetçi hem de dindarlık kavramını aynı ölçülerde benimsemekte sakınca mı var?
Ya da Ülkücü olanın, yukarıdaki tanımlardan hiçbirini seçme özgürlüğü yok mudur?
Bu nasıl anket, bu nasıl bir zihniyettir ki, insanlar arasında kavram veya tanım bölücülüğü yapılabilsin..
Bunun adı düşünce provakasyonudur..
Fikir yozlaştırmasıdır..
Türk Devleti’nin ilkelerini, farklı düşünce iklimleriyle bölmek, parçalamak, birden fazla seçme hakkı tanımamak kimsenin tekelinde değildir..
Böylesine bir çalışmayla insanların değer yargılarına pranga vurmak, büyük bir talihsizliktir..
Yukarıdaki soruya tek bir seçenek hakkı tanıyan anket, ne yazık ki, son soruda “birden fazla seçenek işaretlenebilir” hükmünü getiriyor.
Gelin o soruyu da tartışalım:
– Sizin ya da anne-babanızın Türkçe dışında anadil olarak bildiği diller aşağıdakilerden hangileridir?
1- Arapça
2- Arnavutça
3- Boşnakça/Balkan dilleri
4- Çerkezce
5- Gürcüce
6- Kürtçe
7- Lazca
8- Zazaca
9- Diğer (Belirtiniz..)
10- Sadece Türkçe
Soruyu lütfen tekrar okuyunuz. Cevap kısmına takılmayın.. Beni asıl düşündüren, sorunun ta kendisi..
Ne zamandan beri, ‘anadil’ kavramı, etnik köken tanımıyla ayrıştırılır oldu..
Seçmen oy kullanırken, Laz, Çerkez, Gürcü olduğuna mı bakılacak?
Bunlar hangi ülkede yaşıyorlar?
Türkiye dışında başka ülkede mi, vatandaş olarak kayıtlılar?
Herzaman söylüyorum..
Bir anket ya da tespit araştırması yapılırken, insanın özüne inmenin nasıl bir dayanağı olur, anlamıyorum..
Bir insanın kimliği, cismi, karakteri, etnik kökeninden size ne?
Konu seçimse, seçim..
Adaysa, aday!
Size ne seçmenin Muhafazakarlığından, Kemalistliğinden, Milliyetçiliğinden, Sosyal Demokratlığından..
Çokta merak ediyorsanız, lütfen bir sonraki araştırmada, cevap şıklarında birden fazla seçenek işaretlenebileceğini anımsatın..
Yok illa ki, ‘biz okumuş, kültürlü, saygın bir araştırma şirketiyiz’ diye diretecekseniz de, bilesiniz ki asıl aptallık, vatandaşı aptal yerine koyabilecek parti veya partilerin ölçüsüz yaklaşımına çanak tutmaktır?
Lakin bu zihin bozukluğu, hiç de şık bir davranış değildir!