Sanat tarihinde, ˆzellikle şiir k¸lt¸r¸nde g¸ndemden d¸şmeyen bir ekol yeniden alevlendi: Şiir yazmak ve onu nakış nakış kalbe işlemek, politikayı gˆrmezden gelmek midir?
Asla!
÷rnekleri Áoktur..
Bu soruda olağan¸st¸l¸k nerede diye soracaksınız..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın uğruna hapis yattığı şiir sevgisi, DSP Lideri merhum B¸lent Ecevit’i ‘Karaoğlan’ yapan şiir kitapları, hep hafızamın bir yanını doldurmuştur..
Şiir sanki, politikanın olmazsa olmazı..
Yaşam felsefesi..
Hitabetin g¸Ál¸ dayanağı..
Anlatımdaki vurgunun temel taşı..
***
Şiir bambaşka bir d¸nya..
Sınır tanımaz..
İşadamı Kazım Gˆkmen’in ikamet ettiği hisler coğrafyasındaki sevgi sˆzc¸kleri gibidir.. Kalplere dˆşenen mayın yığınlarının hiÁe sayıldığı ‘sevgi’ d¸nyasında bir beldedir..
Keşfedilmeyi bekler..
Biliyor muydunuz?
İşadamı Kazım Gˆkmen’i ‘hitabet’le ˆrg¸l¸ şairane d¸nyasında olmak ve olmamak arasında kˆpr¸ler yıkabileceğini..
Yaşam m¸cadelesinde insanın, tek de olsa, ‘Kardelen’ olabileceğini biliyor muydunuz..?
***
Politika sadece bir sıfattır..
Şiir onu gˆr¸nmez kılar..
Herkes bilir ki, Kazım Gˆkmen AK Parti’lidir,
Ama muhafazakar sağ gˆr¸şe sahip olmak, Nazım Hikmet’in d¸nyasında birşeyler ¸retmeye ve paylaşmaya engel değil..
Dahası var..
Kazım Gˆkmen daha cesur..
Nazım’ı, kitabın başlığına taşıyor.
Kitabın adı, ‘Nazım ve Kazım’
Kazım Gˆkmen’in şiir kitabı, bazen babalığa, bazen evlatlığa, bazen dostluklara adanmış sevgileri anlatıyor..
Eleştiri de var..
Yaşamı sertÁe eleştirilme gerekÁesi daha derinlere iniyor.
Siyasal d¸ş¸nce etkisi altına giren kesimlerin boykot edebileceğini de, yazısında belirtiyor.
«ok yalın bir dil kullanıyor Kazım Gˆkmen şiirlerinde..
Sanki g¸nl¸k yaşantınızda başınızdan geÁmiş benzer olaylar gˆzlerinizin ˆn¸nden geÁiyor..
Ne yazarsa yazsın, zengin imgeler havai fişekler gibi birbiri iÁinde patlıyor, renkler insanı şaşırtıyordu.
Kapak sayfasındaki dˆrtl¸ğ¸n¸ birlikte okuyalım:
Sen ˆmr¸nde bir defa,
Mutlu oldun mu Nazım?
Herkesin mutluluğu,
Senin nene lazım?
***
Ben, Kazım Gˆkmen’in şiir kitabını okuyunca nasıl da bir ‘kardelen’e dˆn¸ş¸verdiğimi gˆrd¸m, hissettim.
M¸cadeleci ve engel tanımaz..
Toplum iÁin..
Kent Áıkarları iÁin..
Ya siz?
Siz hiÁ ‘kardelen’ oldunuz mu?
H‹K‹MET, BANKALARA
DEVLET G‹VENCESİ VERSİN
Akdeniz İhracatÁılar Birliği Başkanı ve T¸rkiye İhracatÁılar Meclisi Y¸r¸tme Kurulu ‹yesi B¸lent Aymen’i biraz tedirgin gˆrd¸m.
İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’ndeki toplantıda, finansal krizle ilgili ayrıntılara değindi. Aslında karamsar değil..
T¸rkiye’nin, krizi hafif atlatacağına inanıyor.
H¸k¸metin, bankalara devlet g¸vencesi vermesi gerektiğine işaret ediyor.
Yalnız bir sıkıntı var..
Arz-talep dengesi!
2009 yılı biraz fulu.. Gˆr¸nmeyen bir takım objeler var..
÷rneğin.. T¸rkiye, Avrupa ve Amerika’daki talep d¸ş¸ş¸yle ciddi sıkıntıya girebilir.. Şuan bankaların finansal yapısı sağlam gibi gˆr¸n¸yor olsa da, 2009’da bazı b¸y¸k bankalardan gelecek kˆt¸ haberler piyasayı Áalkalamaya yetebilir.
Bˆyle kalsa iyi..
Kara bulutlar her an reel sektˆre doğru yayılabilir..
BirkaÁ ˆrnek mi..?
Otomotiv sektˆr¸, kriz girdabına kapıldı bile..
Demir Áelik sektˆr¸ beklemede..
İhracat azalma noktasında..
***
B¸let Aymen herşeye rağmen doğru kararlardan sˆzediyor..
“Kriz de olsa, b¸y¸me de olsa, istikrarsızlık da olsa son sˆz¸ sˆyleyecek her zaman reel sektˆrd¸r” sˆz¸n¸ anımsatırken, k¸resel entegrasyonun derecesi ve kalitesi, T¸rkiye’nin dışa aÁıklık derecesi ve boyutu, hiÁ etkilenmeyecek anlamına gelmiyor. Elbette etkilenecek, ancak ekonomi yˆnetimi ve reel sektˆr¸n birlikte Áalıştığı temel nokta, bu etkilenmenin oranını minimize etmek şeklinde ifade edilebilir.
Bu aÁılımın anlamı şu:
T¸rk finans sektˆr¸ eskiye oranla sağlam..!
Umarım h¸k¸met, vakit kaybetmeden ‘teğet’ geÁen her engeli zamanında gˆr¸r¸r, doğru kararları zamanında alır ve reel sektˆr en az hasarla bunu atlamaya Áalışabilir. Aksi durumda 2009’un ikinci yarısı, orta ˆlÁekli Áoğu şirketin finansal krize girmesine ve iflaslarını g¸ndeme getirebilir.
Bu da işsizlik ve sosyal değişimlere sebep verecektir.
Allah muhafaza, d¸ş¸ncesi bile kˆt¸..
÷ZLEDİK SİZİ AZİZ BEY!
CHP’de bir takım huzursuzlukların yaşandığı iddialarını g¸ndeme taşımış, konuyla ilgili bir m¸fettişin bu kapsamda analiz değerlendirmesi yapacağını aktarmıştım.
D¸n MYK ‹yesi Sırrı ÷zbek’in katıldığı toplantıda, CHP’nin belediye başkanı aday adayları hazır bulundu.
÷zbek’in bir yanında Milletvekili Aziz Yazar, diğer tarafında teşkilat başkanı Nihat Karpuz oturuyordu.
Y¸zler, bu kez tam aksine g¸l¸yordu..
Zoraki mi, bilemem..
Nihat Karpuz’un bir sˆz¸ dikkatimi Áekti, konuşmasını bitirdiği an Aziz Yazar’a dˆn¸p, şu c¸mleyi sarfetti:
“Sayın Milletvekilim, ˆzlemiştik sizi..”
Bu sˆz¸n aÁılımı geniş..
‘Uzun zamandır yoktunuz, aramıza hoşgeldiniz’ ya da, ‘M¸fettiş bey gelmeseydi, sizleri aramızda gˆremeyecektik’ gibi anlamlar da taşıdığı varsayılabilir.
Koordine anlamında bir de şˆyle bir anlam taşıyabilir tabi:
“Sizi her zaman aramızda gˆrmek istiyoruz.”
Neresinden bakarsanız bakın, yoruma aÁık..
Neyse..
Milletvekili Aziz Yazar’ın konuşması bitti, bu defa Esin’den Sabriye, MYK ‹yesi Sırrı ÷zbek’e sordu:
“Nihat Karpuz ve ilÁe teşkilatının gˆrevden alınacağı doğru mu?”
Tam o sırada Sayın Yazar m¸dahale etti:
“Bu duyumları nereden Áıkarıyorsunuz, yok ˆyle birşey!”
Bu sˆzlerden de Áıkan sonuÁ şu:
“Kavga da ederiz, tartışırız da.. Bu durum, ilÁe ˆrg¸t¸n¸ değiştireceğimizi gˆstermez. Kaldı ki, teşkilatla zıtlaştığımızı kim, nereden Áıkarıyor?”
Gˆr¸nen o ki, CHP’de bir taktik aritmetiği yapılıyor. Ve basın bu konuda kullanılıyor.
CHP’nin kapalı oturumuna gelince..
MYK ‹yesi Sırrı ÷zbek’in teşkilatla ayrı, Nihat Karpuz’la ayrı gˆr¸şt¸ğ¸n¸ ˆğrendim.
SonuÁ şu:
Birlik ve beraberliğe devam!
ENDİŞEYE GEREK YOK!
D¸n, İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu aradı. “B¸y¸k tehlike” başlığı altında verdiğimiz habere ve aşırı yağışlar nedeniyle bir s¸re ˆnce yaşam m¸cadelesi veren Zorlu Ailesi’nin feryadına derman oldu.
Bir firmanın Şekere deresinden edindiği harfiyat nedeniyle, site sakinlerinin yaşadığı sıkıntıya hemen el atan Kaymakam Horozoğlu, olayın Belen hudutlarında yaşanmasına bakmaksızın m¸dahale etti. Konuyu yetkili mercilere ilettiğini ve gerekinin yapılacağını duyuran Kaymakam Horozoğlu, “Endişeye gerek. Olaya vakıfım. Kimselerin zarar gˆrmesine izin vermem. Gerekeni yaptık” diye konuştu.
Ayrıca..
Bir s¸re ˆnce selden zarar gˆren ailelere, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından yardım sağlandığını da hatırlatan Kaymakam Horozoğlu, “Biz yardıma muhtaÁ her ailenin yakın takibindeyiz. Onlarla gˆr¸ş¸yor, yardımları sağlıyoruz. Zorlu ailesini de davet ettik, sıkıntılarını gidereceğiz” aÁıklamasında bulundu.
Bana sorarsanız, g¸n¸n haberi budur..
Sıkıntılara anında m¸dahale etmek..
İhtiyaÁ sahibine devletin şefkat elini uzatmak..
D¸n aradığım İTSO Genel Sekreteri İbrahim Kocadˆl¸’ne bu satırları aktararken, m¸thiş sevinÁ duydum..
Selden zarar gˆren Zorlu ailesi ise, İskenderun Kaymakamı Sayın Cengiz Horozoğlu’na minettar.
Bundan daha g¸zel ne olabilir ki?!