Haber merkezindeki arkadaşlarım, Belen’de bir sitenin su deposunun altında tek gözlü oda içerisinde yaşayan ve kapı numarası olmadığı için okula kaydını yaptıramayan 11 yaşındaki Muammer İzmir’in okuyabilmesi için yapılan başvuruların kayıtsız kaldığı yönündeki haberi getirir getirmez, ‘manşete çekin’ dedim..
Baba Abdulkadir İzmr’in elindeki dilekçeyi görünce, ne kadar haklı olduğumuzu da gördük.. Dün haberle ilgili, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Danışmanı Serhat Şuşarlıoğlu aradı..
Üzgün olduğunu söyledi..
Ailenin adresini sordu, ilgili makamları harekete geçirdiklerini söyledi..
Haber merkezindeki arkadaşları yönlendirdim..
Gereği yapıldı..
11 yaşındaki Muammer artık okullu oldu..
Üstelik, bu sürecin bizzat takibini yapan Belen İlçe Milli Eğitim Müdürü Bumin Kılıçoğlu oldu. Kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum..
Ailenin verdiği dilekçe ya da olayın ilgili makamlara önceden taşınıp taşınmadığı yönündeki iddialar beni ilgilendirmiyor.. Ben Mumammer’in okula başlamasıyla ilgiliyim.. Sonuçta, öyle ya da böyle dersbaşı yaptı..
Bundan böyle yaşıtlarıyla okuyacak, iyi bir eğitim görecek..
Belki bu haberle ilgili, birileri alınacak ama olsun..
Dün, GÜNEY yine iyi bir habercilik örneği gösterdi..
Bir evladımız da olsa, okuyabilmesi için vesile oldu..
Gerçi gönül isterdi ki, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Danışmanı Serhat Şuşarlıoğlu’nun ta Ankara’dan gösterdiği bu hassasiyeti, yerel idarecilerimiz gösterebilseydi ve eğitimde tıkanan bu açmazı giderebilseydi.. Sağlık olsun..
Başta, ilgi ve alakalarından ötürü Sayın Bakanımız Sadullah Ergin’e ve olayın bizzat takipçisi Danışmanı Serhat Şuşarlıoğlu’na teşekkür ediyorum..
HUY DEĞİŞMİYOR YEĞEN?!
Hayatın sonu yoktur yeğen..
İnsan her an, her gün kendini yeniden tarif ederek başka tatminlere ulaşabilir.
Mesela, ‘geçmişte falanca siyasetçiye en fazla muhalefeti ben yaptım’ diyen bir arkadaşımız, bazen o muhalefet ettiği insanla kol kola girebiliyor..
Nerede? Gelişim Hastanesi’nde.. Kim mi onlar?
Biri gazeteci, diğeri ise..
“Gitsin de, kim gelirse gelsin” denilen adam..
İlginçtir.. Düne kadar birbirlerinden nefret edip, arkalarından birbirlerinin kuyusunu kazanlar bugün ‘müteffik’ gibi davranıyorlar yeğen..
Normal.. İskenderun bundan kaybediyor zaten..
Kol kola girenler..
Birbirlerine kahkaha atanlar..
Katkı payı alıp, arkasından miktarı beğenmediği için kurumlara vuranlar..
Sahte, yalan ve yapay..
Cılgı çıktı artık yeğen..
Halk unutuyor ama, İskenderunlular’a da yazık değil mi?
Ey geçmişini unutan arkadaşım.
Sakın üzülme.
Hayat devam ediyor, durma, moralini bozma, hayata asıl..
Kendini yeniden tarif et.
Göreceksin bak, mutlaka tarifene uyacaklardır..
Onu keşfet.. Açık ara.. Vur, kır, parçala..
Takip et.
Bazen aklını, bazen de cebini.. Ya da menfaatlerini..
Unutma.. Her ikisi de seni sahte ‘dostluk’ mertebelerine götürür.
Timsah gözyaşları da bir yere kadar yeğen!
KİME İNANACAĞIZ!?
Hemen söyleyeyim. Sizin için önemli mi bilmiyorum ama benim için önemli..
Cuma gününe dönelim.. İskenderun Belediye Meclisi’nde encümen ve komisyon seçimleri vardı.. Encümen için 7 boş oy çıktı.. Bunu değerlendirirken, bu oylamada MHP ile DP arasındaki birliktelikten sözetmiştim..
Meğerse farklı bir şekillenme ortaya çıkmış..
Doğru ya da yanlış..
Dün bana ulaşan ilk bilgilerde, AK Parti’nin oylamada boş verdiği söylendi..
Sonra öğrendim ki, MHP’nin iki üyesi de mevcut Encümene oy vermiş, iyi mi?
Av. Bülent Akbay, Mimar Ercüment Kimyon ve Mustafa Özen’in rengi belliydi zaten.. O halde eksen kaymasını başka isimlerde aramak gerek..
Mesela DP.. Aralarında encümene oy verenleri işittim.. Serbest takılmışlar..
O halde AK Parti’nin seçimlerde serbest kaldığı fikri ne kadar doğru?
Dahası, CHP’deki fireleri nereye sığdıracağız?
Yani, olayı neresinden değerlendirseniz değerlendiren meclis adına ‘hoş’ bir tablo değil.. Kim ve hangi söyleme inanacağımızı bilemiyoruz?
Üç bilinmeyenli denklem gibi, çözümü zor..
Ya da.. Şener Şen’in oynadığı ‘Züğürt Ağa’ karakterindeki gibi ‘Benim oyim nire gitti’ diyenler de yok değil!
Bakın zaten yanılgınız da orada..
Meclis üyeleri, artık birşeyler üretmeli..
AK Parti Belediye Meclis Üyesi İbrahim Yaran’ın da deyimiyle, “Ortak akılla memleketimize hizmet etmeliyiz.”
Kimin ne yaptığı, kimin hangi partiden olduğu önemli değil..
Önemli olan İskenderun’un çıkarları, bu güzel kente getirilebilecek hizmetler..
Gidişat gerçekten öyle mi?
Bakınız yarın ki gündeme.. Yarın sadece iki gündem maddesi var..
Yeterli mi?
GEÇMİŞ OLSUN!
Merak etmişsinizdir.. AK Parti İskenderun İlçe Başkanı Musa Kurşun yaklaşık 10 gündür yok..
Adana’da çünkü.. Dün, Seyhan arkadaşım söyledi, bilgim oldu..
Aradım hemen..
Annesi kalp krizi geçirmiş..
Çok şükür, birkaç ameliyat sonrası durumunda iyileşme var..
Meğerse, Musa Kurşun’da bu 10 günlük süre boyunca annesinin tedavisiyle ilgilenmiş, yanından ayrılmamış.. Allah korusun! Musa Kurşun’un nasıl bir hali ruhiyette olduğunu tahmin edebiliyorum..
Hayırlısıyla ayağa kalkar inşallah.. Değerli annelerine Allah’tan acil şifa diliyor, Musa Kurşun’a da ‘geçmiş olsun’ diyorum..