Bugün halen derslik açığı var İskenderun’da..
O yüzden, İskenderun’a gelecek yatırımcıların ‘eğitim’ konusunda hassas olmalarını, hepten bir güzellik yapmaları gerektiğini söylüyorum, yazıyorum da..
Bu konuda Sayekler’in de bir sözü vardı.. Unuttuk sanmayın..
Krizdi, yatırım beklentisiydi, değerlendirmeydi, derken sustuk..
Ama onların susmaya hakkı yok.. Sonuçta İskenderun’da bir huzurevi ve ardından bir okul yapımı için protokol imzaladıklarını hepimiz biliyoruz..
Yatırım gelecekti..
Şöyle olacaktı..
Böyle bir sonuçla karşılaşacağımızı beklemiyorduk, şeklindeki bahaneleri kabul etmemiz beklenemez.. Kaldı ki Sayekler’in, bir yatırımı bahane edecek konumun çok çok üstündeler.. Böyle basit bahanelerin arkasında saklanacaklarını da sanmıyorum..
Ama ortada bir bit yeniği var sanki..
Bir türlü başlamak bilmeyen okulun dışında, Sakarya’daki huzurevi (Sonradan kız öğrenci yurduna çevrilen) Kapalı Spor Salonu yanındaki bina da bir türlü bitmek bilmiyor..
Garip bir durum.. Çıktım, araştırdım..
Meğerse, Endüstri Lisesi karşısındaki top sahasında başlaması gereken 36 derslikli okul inşaatının gecikmesinde Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de parmağı var.. Ya da ağırdan alıyor.. Şöyle ki:
Meydan Mahallesi’nde yapımı düşünülen AVM alanı içerisinde milli eğitimin yeri vardı. O arazi için de şerh konulduğunu biliyorum. Ancak, o şerhin kalkması karşılığında Fadi Sayek ile bir önceki Vali Nusret Miroğlu arasında bir protokol imzalandı. Şerh kalkar kalkmaz, o okul bir yıl içinde tamamlanacaktı..
Hangi tarihten söz ediyoruz?
2008..
Bugün 2010’nun haziran ayındayız.. Okullar tatil hazırlığında..
Ama, halen herşey olduğu yerde duruyor.. Oysa, protokol imzalanırken, okul yapımı için 1 trilyon lira bir çekin Kaymakamlığa teminat olarak verildiğini de biliyorum..
Aradan iki yıl geçmesine rağmen, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bürokrasi hantallığı yüzünden birşeyler yapamaması sizce de garip değil mi? Oysa bu mazeret sayılamaz.. Fadi Sayek de çıkıp insiyatif kullanıp, babasının adına yaptıracağı okulun temelini atabilirdi.. Yanlışım varsa, yetkililer çıkıp yazdıklarımı tekzip edebilirler..
Bakalım, gerek Fadi Sayek gerekse milli eğitim, bu konuda suskun kalmak yerine ilerleyen günlerde nasıl bir gerekçe öne sürecekler?..
Göreceğiz!
BAŞKAN CİVELEK MAAŞINI BAĞIŞLADI!
İskenderunspor 3. Lig’e çıktı, sevinç gösterileri bitti..
Şimdi sıra mantıklı düşünüp, 2. Lig için bir yol haritası belirlemeye geldi..
Yalnız, İskenderunspor öyle kendi halinde, küçük ölçekli yaptırımlarla yol alacak bir spor kulübü değildir.. Mazisi var..
Efsane bir tarihi var..
Bugün o tarihi yolculuk yine başladı.. Ama lokomotifin yürümesi için de paraya ihtiyaç var.. Takım Play Off’lardayken, destek veren onlarca isim oldu, tekrar teşekkür ediyorum.. Ancak açıkça itiraf etmeliyim ki, bu şekliyle yetersiz kalırız, zorlanırız.. Takıma destek gerekiyor..
En başından, yönetime bir iki güçlü isim takviye etmek gerekiyor..
Bir bütçeyle yola çıkmak gerekiyor.. Tüm bunlar olsun ki, takıma takviye olacak isimlerden sözedelim.. Bunun için de kampanya sözcügünü kullanmak istiyorum..
Haftasonu Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’le görüştüm..
İskenderunspor’un 3. Lig yolculuğunda neler yapılabileceğini konuştuk.. Dedi ki:
“- İskenderunspor bizim canımız.. Eğer bir hedefimiz varsa, birlikte yürümeliyiz.. El birliğiyle destek vermeliyiz. Belediyeler artık bu işin dışında.. Fakat bu mazeret sayılmaz.. Ben Yusuf Civelek olarak hemen ilk maaşımı bağışlamaya hazırım.”
Görüyorsunuz işte.. Bir kıvılcım aldık..
İlk işaret fişeği Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’ten geldi..
Bugün bir maaş.. Yarın, belki de bir kazancın yüzdesi..
Ya da firmalar, 1 yıllık kombine bilet satın alarak, ‘destek’ çağrısına kulak verebilirler.. Dedim ya, bu bir başlangıç..
Her yönüyle ele alınabilecek, bir yol haritası olarak da düşünebiliriz..
Bugün Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in işaret fişeğini iyi okumak gerekiyor..
Ya varız bu yolda ya da yokuz!
Geçmişte yaşanan hataları bir düşünün..
Bence denemeye değer..
PAŞA KARACA ‘ÖLÜMSÜZLÜĞE’ İMZAYI ATTI
İskenderun’a mal olmuş isimlerin, sayısız sosyal sorumluluk projeleri karşısında gururlanıyoruz.. İşte Hayırsever Paşa Karaca’nın Modern Evler Mahallesi’nde yaptırdığı Anadolu Öğretmen Lisesi şu günlerde son aşamaya geldi, iç tefrişatı da yapılıyor..
Allah razı olsun Paşa Karaca’dan..
Öğrendik ki, Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz ile protokol imzaladı ve lise için gerekli olan pansiyon için de düğmeyi bastı..
Paşa Karaca’yı azminden ve İskenderun’a kazandırdığı okuldan ötürü şimdiden kutluyorum.. Hiç bir mazeret, hiç bir sebep göstermeden, sessiz ve sakin bir biçimde okulu tamamlayıp, milli eğitime devredecek..
Ne diyordu Sayın Vali M. Celalettin Lekesiz:
“- Bunlar sonsuzluğa, ölümsüzlüğe atılan imzalardır.”
Hayırlı olmasını diliyorum..
AKLIM KARIŞTI!
Zelluh ailesinin, ‘Hilton’ müjdesini hepimiz okuyor ve tartışıyoruz..
Ben bu konuyu yazarken, Gülcihan ile Karahüseyinli’de yapımı düşünülen otel projelerini de unutmadım.. Zelluh ailesinin bu projesini elbetteki destekliyor ve önemsiyorum.. Ama bazı detaylar netleşmeye başlayınca da önümüzü görmeye başlıyoruz.. Mesela, Hilton’a ayrılan alanın 20 dönüm olduğunu işittim.
Şimdi Hilton’un bu araziye hem 5 yıldızlı bir rezidans, hem de 3 yıldızlı bir otel yapacağını öğrendim.. Yanlışsa, düzeltebilirim..
Ama şayet öyleyse.. Konferans salonu, eğlence merkezleri ve yüzme havuzuyla böyle bir alana ekstradan 3 yıldızlı bir otelin niçin yapılacağını anlamış değilim..
Zaten İskenderun’da 3 yıldızlı, 4 yıldızlı ve iki yıldızlı otellerimiz mevcut..
En başından, böyle bir yaptırım bu otellerimiz için haksızlık..
Ya da ben yanlış düşünüyorum..
Oysa, sahil şeridindeki o alanı değerlendirmek için otelin geniş bir sahaya ihtiyacı var.. Ya da bir kaç futbol sahasına.. Biliyoruz ki, birçok takımımız kamp için Antalya ya da Alanya gibi turizm kentlerine para harcıyor.. Böyle bir çalışma, paranın şehir dışına akışını keser, hatta bakarsınız cazibesiyle, büyük takımları kente çeker..
Ne bileyim.. İskenderun’a 5 yıldızlı bir oteli düşündüğümüz şu günlerde heyecandan olsa gerek bazı sorular sormadan edemiyoruz.. Yanlış anlaşılmasın..
İşadamı Edip Zelluh’un da varsa eklemek istediği, buyursunlar!
EVET ÇEVRECİLER!
Çevreciler kimi zaman, basındaki haberleri baz alarak bazı çalışmalar başlatırlar..
Bu kimi zaman bir eylem, kimi zaman toplumsal bir hareket olabiliyor..
Bugün birçok yerde haksızlığa, hukuksuzluğa karşı savaş veriyorlar..
Çok uzağa gitmeyelim.. Bazen bir yere odaklandıkları için, etrafta olup bitenleri yeterince göremiyorlar.. Mesela, Dörtyol sınırları içinde bir firmanın daha birkaç gün önce, -E-91 karayolu üzerinde- yol kenarında bir çalışma başlattığını, bu vesileyle çam ağaçlarına kıydığını rahatlıkla görebiliyorum.. Çevreciler yok!
Mesela, İbni Sina Anadolu Lisesi civarında, dağ yamacında uzanan çam ağaçlarının kesilip, istiflendiğini gördüm.. Üstelik kesilen ağaçlar öylesine bir budandı, öylesine bir traşlandı ki, kerestecilere gitmek üzere her şekliyle hazırdı..
Birkaç haftadır bekliyorum.. Birileri çıkıp, konuşacak mı, ses verecek mi?
Nerdeeee? Ama söz konusu tanınmış bir firma olunca, yerden yere vurmak akıllardan çıkmaz.. Umarım bu kez yanılan ben olurum? Buyursunlar!