CHP’DE NELER EKSİK!

CHP’de bu aralar İstanbul krizi yaşanıyor.. Neyse ki, Berhan Şimşek İl Başkanı oldu, Gürsel Tekin de MYK’ya geçti.. Şimdilik kriz çözüldü..
Yalnız bu süreçte, topun ağzında kim var? Kemal Kılıçdaroğlu!
Yapamıyor.. Beceremiyor.. Sessiz kalıyor..
Veya pasif kalıyor şeklinde yükselen tepkilerle ‘onu getirenlerce’ eleştiri yağmuruna tutuluyor..
Ben daha ilk günlerde ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik acımasız eleştirilerin, onu gazlayanlar tarafından yürütüleceğini yazmıştım.. Bu durumu görmek için filozof olmak gerekmiyor.. İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek için de aynı şeyler yapıldı, yapılıyor.. Oysa görüyorsunuz.. CHP İskenderun İlçe Başkanı Nihat Karpuz, teşkilata önemli isimler getirdi.. Ama halen yeterince heyecan yok gibi..
Lokal anlamda değil, Türkiye’nin genelinde ‘ışık’ etkisini yitiriyor sanki..
Mesela Nihat Matkap ismi, benim nazarımda ortalığı yıkamıyor..
Dikkat edin, İskenderun’da hep aynı isimler üzerinde duruyor, tartışıyoruz..
Oysa yeni kimlikler üretemiyoruz.. Hep dışarıdan futbolcu getiren kulüpler gibiyiz..
Siyaset ayağı topal, gidiyoruz..
CHP içinde durum daha bir karmaşık..
Çünkü, birşeyler eksik gibi..
Şimdi size bir yazarın CHP kritiğini aktarmak ibtiyorum:
SEVGİ EKSİK: Sevmiyorlar birbirlerini.. Sevemiyorlar. Ne sevmesi? Birbirlerine kinleniyorlar ve ellerine geçen ilk fırsatta eski defterleri açıp intikam almaya çalışıyorlar. Sevgisizlikle bir yere varılamayacağını anlayamıyorlar.
DAVA BİLİNCİ EKSİK: En sevdikleri uğraş, parti içinde pozisyon kapmak ya da kaptırmamak. Başarıyı burada arıyorlar. İstedikleri oldu mu kendilerini başarılı sayıyorlar. Bir davaları varmış, bu dava iktidara gelemiyormuş, umurlarında bile değil.
DAYANIŞMA EKSİK: Birbirlerine yoldaşlık yapmıyorlar. Dayanışma göstermiyorlar. Aralarından biri azıcık yükseldi mi, hemen başlıyorlar çelme takmaya. Dayanışma yapacaklarına haset ediyorlar. Ne zafere ortak oluyorlar, ne mağlubiyete..
ENERJİ EKSİK: Enerjileri çabuk tükeniyor. Takatleri yok. Dermanları yok. Hırslarını sadece parti içi mücadelede açığa çıkarıyorlar. Asıl hırslı olmaları gereken alanda ise sonsuz bir tembelliğin esiri durumundalar.
DEVRİMCİLİK EKSİK: Başlarına bela almamak için bilindik ve eskimiş ezberleri tekrar ederek idare-i maslahat yapıyorlar. Esaslı devrimcilik yapmak akıllarına bile gelmiyor..
Nihat Karpuz kızmasın.. Bu ‘kritik’ Ahmet Hakan’a ait..
Demek ki, mesele CHP’nin her katmanında aynı..
Bişeyler değişecekse, zihniyet CHP’nin parti yönetiminden tabanına doğru herkeste değişmeli.. İktidar olmak kolay değil..
Doğru ya, genel seçimler yaklaşıyor..
Galiba, CHP için listeye girmek ülke gündemini tartışmaktan daha önemli..

İSKENDERUN’DA 1 NUMARALI SİTE DOĞUYOR!
Türkiye’nin 2. Büyük şelalesini gördünüz mü?
Kısmet olursa, bu görsel şöleni yakında İskenderun’da göreceğiz..
Hem de şehrin göbeğinde..
Etrafında taş sütunlar..
İçerisinde 2 bin metre yürüyüş yolu..
Çocuk su parkı..
Spor tesisleri..
Totem anıtları..
Anfi tiyatrosu..
Yüzme havuzu, su değirmenleri..
Türkiye ve dünya tarihini, milli değerlerimizi barındıran sembollerin yer aldığı Türkiye’nin 2. Büyük dikili taşına sahip, müthiş ve devasa bir güzelliğe sahip Gelişim Sitesi’ni gördünüz mü, bilmiyorum.. Ama ben gördüm, gezdim..
Sanırım Hatay’da eşi yok..
İskenderun’a öylesine muhteşem bir güzellik katıyor ki, büyülenmemek elde değil..
Mesela, 200 yıllık dolu tuğlaların kullandığı yerler var o sitede..
Evler lüks ve ferah.. Manzaralı..
Keçiören modelini örnek alan su parkları mevcut..
Etrafa özenle yerleştirilen rölyefler bir harika.. İnce ruhlu ellerin dokunduğu apaçık belli.. Açıkça itiraf etmeliyim ki, bu kadarını beklemiyordum..
Gelişim Sitesi için; daha sıradan, daha klasik bir mimari anlayışın ürünü diye bakıyordum.. Bence, Gelişim Sitesi’yle kariyerinin doruğuna yükseldi Ali Tekten..
Tabir yerindeyse.. Doçent iken, profesörlük ünvanını elde etti..
Muhteşem bir iş çıkarmış Ali Tekten, kutluyorum..
Bakımsız, sıradan, ıssız bir araziye, bir şah eser oturttu. Ali Tekten’in aşırı dikkatli, çok çalışkan bir inşaat mühendisi olduğunu biliyorum.. Ama Tekten’in ruh halini anlamak için Gelişim Sitesi’ni görmeniz gerekiyor.. Unutmadan.. Gelişim Sitesi’nin ‘ustaların ruhuyla’ harmanlanmış bir eser olduğunu düşünüyorum. Sebebine gelince..
Ruhu şad olsun.. Taş Ustası Merhum Köroğlu’nun yaratıcılığı, Üstadımız heykeltraş Selahattin Kelle’nin birbirinden güzel çarpıcı rölyef çalışmaları.. Şelale Ustası Ali Miroğlu’nun gayreti.. Demir ustası, Hatay’da bir numara olan Ali Bağdadioğlu’nun el emeğine kadar yapılan her iş, her motif, her ürün güzel ve anlamlıydı..
Mesela dikili taşta Otuzdokuzlular’ın logosunu görmek iyi geldi bana..
Kısacası, hüküm cümlem şudur:
İskenderun’da 1 numaralı site doğuyor!
Her yeri güzel..
Her yeri modern..
Her yeri keyif verici!

NEREDE DURUYORUM!
Durduğum yer şurasıdır:
“Belediye Başkanı elinden geleni yapıyor” diyorum..
Ama yapıcı eleştirilerle, “Belediye idaresini eleştirenleri”, İskenderun’da ‘hizmet’ süreci hızlı işlesin savunucuları olarak görüyorum..
Yerel gazetelerde yazı yazan köşe yazarlarının boşuna mürekkep tüketmediklerine inanıyorum..
İskenderun’un makus talihini yenebilecek, ‘nazarı’ kırmaya karşı yapılacak her türlü girişimi, yeniliği, hizmeti sorgusuz sualsiz destekliyorum..
Belediye Meclis üyelerinin her seferinde az gündemle toplanmasına itiraz ediyorum..
İskenderun’daki siyaset temsilcilerinin ‘hizmet’ olayında aldığı ‘hakkaniyet’ pozisyonunu destekliyorum.
Menfaat duyguları içinde, rant beklentisiyle yapılan saldırıları haince olarak nitelendiriyorum.
Fakat..
Ben aynı zamanda..
Belediye idaresi ‘yanlış yapıyorsa’ dur denmesi gerektiğini söyleyenlerin..
“Birşeyler olsun, herşey yoluna girsin” diyenlerin..
“Girişimcilik ruhu ölmesin” diyenlerin..
“İskenderun’a yatırımcıların gelmesine, yatırım yapmasına izin verilsin!” diye soranların..
“Bilip, bilmeyen.. Anlayıp, anlamayan herkesin danışman gibi ortaya atılmasından rahatsızım” diyenlerin..
Yerel yöneticilerin, siyasilerin, milletvekillerin tutarlığını sorgulayanların..
Dedikodunun, öfkenin, vurdum duymazlığın, ahmaklığın, menfaatçıların İskenderun’a zarar verdiğini düşünenlerin..
“Söz söyleme özgürlüğü”nü de sonuna kadar savunuyorum..

BAŞKA YERDE OLMAZ!
İki gün önce birbirlerine dost, kanka olanların, iki gün sonra en rezil, en ağır kavgayı yapmaları ancak İskenderun’da mümkündür..
Birşeyler yapmaya çalışan bir belediye başkanına, girişimciye, siyasetçiye, daha ilk günden büyük bir öfke ve hınçla ancak İskenderun’da saldırılır..
Ta Fransızlar döneminde gelip kente yerleşen, çekmecelerinde yüzlerce tapusu olanların sadece İskenderun’a faydaları olmaz..
Daha düne kadar kardeşleri birbirine düşman edenler hiçbir tepki almazken, şimdi kardeş olmaktan söz etmek ancak İskenderun’da tepki alır.

YAPABİLİR MİSİNİZ?
BİR: İyi ya da kötü herkesle iyi yaşamayı öğrenmelisin..
İKİ: Hakkında ne yazılırsa yazılsın gülüp geçmeyi başarmalısın..
ÜÇ: Başkalarına “Tahammüllü ol” derken, sen de tahammüllü olmayı öğrenmelisin..
DÖRT: Açık haksızlıklarla karşılaşsan bile “zamanın cilveleri” diyebilmelisin..
BEŞ: Gelişigüzel incitme çabalarını, zekice yapılmış espriler hatırına bağışlamalısın..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.