Fark; 12.5 Milyon TL.!
Önceki gün akşam saatlerinde AK Parti İskenderun İlçe Başkanı Musa Kurşun TV’ye geldi. Oturduk, bir müddet sohbet ettik..
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in çabasını, bişeyler yapma isteğini, hizmet üretme azmini önemsediğimizi konuştuk..
Ama hizmet iradesi bir okyanus gibidir.
Derin, belirsiz ve çoğu zaman gizemlidir..
Ve bütün çeşitleri içinde barındırır..
O gün, Antakya’dan bir çeşit hizmet örneği aldık, masamıza koyduk..
Musa Kurşun beklemeden konuya girdi.. Dedi ki:
“- Antakya Belediyesi çöpe yılda yaklaşık 4.5 milyon TL. harcıyor. Bu ayda 375 bin lira yapıyor.. Topladığı çöp ise ayda 178 ton.. İskenderun’da ise toplanan çöp miktarı neredeyse aynı tonajda.. Ama öğrendiğim kadarıyla, Antakya ile aynı çöpü topluyoruz ama aynı parayı ödemiyoruz.. İskenderun Belediyesi aylık yaklaşık 500 bin TL. artı KDV hesaplandığında neredeyse 590 bin TL para harcıyor çöpe..
Bu para yılda 7 milyon TL.’yi buluyor..”
Şimdi düşünüyorum..
Antakya Belediyesi 4.5 milyon TL.
İskenderun Belediyesi 7 milyon TL. ödüyor..
Arada 2.5 milyon TL. fark var..
Ben muhasebe müdürü değilim.. İskenderun Belediyesi’nin Envitec ile yaptığı anlaşmayı, sözleşmeyi de bilemem.. Ama bildiğim şu ki..
Eğer hesaplar aşağı yukarı doğruysa ve İskenderun çöpünü toplayan Envitec firması ekstradan uzay çağınının teknolojisini kullanmıyorsa.. Çöpe ödediğimiz fark neden bu kadar yüksek?
Çarpın bu farkı 5 yıllık yerel yönetim süresiyle..
Ett mi size, 12.5 milyon TL.!
Bu paraya 12.5 milyon TL. daha ekleyin, çöp fabrikasını İskenderun Belediyesi olarak tek başınıza konuşlandırın!
Hadi çöp fabrikası bu döneme yetişmez.. Diyelim ki, ihaleyle çöp toplamaya devam edeceğiz.. Antakya nasıl oluyor da ucuz işlemden faydalanabiliyor?
Orası da belediye, burası da belediye..
‘Kılı kırk yarıp, en ucuza en kaliteli hizmeti getirmekse’ maksat, o halde Musa Kurşun’un bu iddiasının doğruluğu da araştırılmalıdır..
Aklıma ilaçlara ödediğimiz para geldi..
Sinekler bu aralar karşı taarruza geçmiş haberiniz olsun!
Kafa buluyorlar bizimle..
HATAY’A AŞIK VALİ!
Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz dün İskenderun’daydı.. Öyle birkaç saat falan değil, zamanın büyük bir bölümünü harcadı. Sanayi Aşevi’nde çalışan çocuklarla yemek yedi.. Şehirde esnafla tokalaştı, hal hatır sordu..
Ben daha Hatay’a bu kadar aşık, her bir yanını gezen, bilgiler alan, bu güzel kentin gelişimi için çalışan bir vali tanımadım.. Çevre ilçelerin kaymakamları ile haftada birkaç gün bir araya gelip, sorunlara çözüm aradığını biliyorum.
Ama, bu öyle birşey ki.. Rakamlarla Hatay’ı anlatırken, gözleri parlıyor, gururlanıyordu.. Öğrendim ki, Hatay demir çelikte Dünya’da 13. sıradan 11’e yükseldi.. Bu yükselişte İskenderun’lu işadamlarının katkısı büyük..
İhracat rakamları olumlu seyrediyor..
Mesela Sayın Vali’nin verdiği şu bilgi acayip hoşuma gitti..
Fena derecede mutlu oldum..
Maydonoz deyip geçiyoruz ya.. İşte o bitkinin ihracat potansiyeli 85 milyon TL.
Mesela can eriği ihracatında 1 numarayız..
Mesela marulda lideriz..
Narenciyede ilk 3’e yerleştik..
Zeytinde, 2. sıra bizim..
Sayın Vali M. Celalettin Lekesiz Hatay’ın birinciliklerini sayarken, Hatay’ın konumuna, insanların çalışkanlığına vurgu yapıyordu..
Sonra lafı rüzgar enerjisine getirdi.. Amik ovasını öyle bir anlattı ki, etkilenmemek mümkün değil.. Efendim, Amik Ovası mayıs ayı itibariyle sıcaklıktan ötürü cehennem vadisine dönüşüyor.. Bu sıcaklık eylül/ekime kadar sürüyor..
Sayın Vali diyor ki:
“- Amik Ovası’nda sıcaklık atmosfere yükselirken, dengeyi soğuk hava belirler.. İşte o bölge bu fiziki özelliğini vakumlama yöntemiyle kapatır.. Denizden o soğuk havayı çekerken, rüzgar getirir.. İşte bu doğa olayı, bugün rüzgar enerjisini fırsata çevirmiştir.”
Aynen böyle.. Hatay gün geçtikçe gelişiyor.. Ve gelişmesini sağlayan dinamik güçler işini yapıyor.. Herkes görevinin başında, birlik ve beraberlik içinde..
İskenderun’da en büyük zaafımız bu.. Zira Hatay Valisi Sayın Lekesiz uyarıyor:
“- Gaziantep’le, Kayseri’yle imreniriz. Bizi geçtiler deriz.. Bu yanlış bir tavır.. Dedikoduyla, zaman geçirmekle çözüm üretemeyiz.. Kalkınmak için çok çalışmalıyız.”
Evet, sayın vali doğruları ifade ediyor..
İskenderun’un ‘pasifize’ olmasında en büyük etken, bol dedikodu ve kuvvetler ayrılığıdır.
Lütfen, bu samimi anlatımlardan vazife çıkaralım..
Dün de yazdım, güçlerimizi birleştirelim..
İskenderun’u ve Hatay’ı, Kayseri’den ve Gaziantep’ten üstün tutalım..
Yegane çözüm budur!