Sanki kampüs gibi !

Açılışına az bir süre kaldı.. İç ve dış tefrişatı bitti..
Sıra çevre düzenlemesine geldi..
Öğrendim ki, 2010-2011 eğitim-öğretim sezonu için de SBS tercihleri yapılmaya başlandı.. Öğrencilerden yoğun talep var, müthiş ilgi görüyor..
Hangi eğitim kurumundan mı bahsediyorum?
Tabii ki, Hayırsever İşadamı Paşa Karaca’nın Modern Evler’de yaptırdığı Paşa Karaca Anadolu Öğretmen Lisesi..
Hem konumu güzel, hem inşaata dökülen alınteri..
Sanki Kampüs gibi.. Bir de okulun yanıbaşına, Hayırsever Paşa Karaca’nın ‘pansiyon’ sözü vardı.. Sağolsunlar, onunda inşaatına başlandı..
Mütevazi bir insan, gönül adamıdır Paşa Karaca..
Her zamanki gibi, kendisine ve memlekete yakışanı yaptı!
Hayırsever Karaca Ailesi hiçbir masraftan kaçınmıyor..
Hayırsever Paşa Karaca’nın gözünden sakındığı genç girişmciler İbrahim ve Murat Karaca’yla birlikte neredeyse hergün okul inaatında bir ‘denetmen’ gibi çalışıyorlar.
Özellikle İbrahim Karaca’nın gayretini, azmini unutmamak gerek..
Her yönüyle, ilk günden bu yana işin başında..
Çok şükür.. Okulun inşaatı bitti, yanılmıyorsam haftaya da Milli Eğitim’e kazandıracaklar.. Hayırsever Paşa Karaca’nın şu sözleri çok önemli:
“-Kafamızda bazı düşünceler var. Ben ve çocuklarım hayatta olduğumuz müddetçe bu yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Çünkü bu bizim insanlık görevimizdir. Modern Evler’de inşaatı biten Anadolu Öğretmen Lisesi İskenderun’a hayırlı olsun. 32 derslik olan bu okulumuzu, her türlü teknolojik donanımla donattık. Modern yapısı ile de bölgemizde parmakla gösterilecek bir okul haline getirmekten büyük onur duyuyoruz.”
İnşaat sektöründe ortaya koyduğu performansın yanında, eğitim ve sağlık alanında hayırseverlilik özelliğiyle dikkat çeken işadamı Paşa Karaca’nın, bu girişimlerinin son bulmayacağı inancındayım..
Yolunuz açık olsun!
İşte bu yoğun gayretin en hayırlı karşılığı, insanların ‘Allah razı olsun’ duaları değil mi? Hayırlı olsun ve Allah razı olsun Karaca Ailesi..
Size yakışanı yaptınız. Binlerce kez teşekkürler!

TEŞEKKÜR EDİYORUM
Modern Evler’deki doğalgaz pisliğini defalarca yazanlardan biriyim.. Modern şehir yaşamına yakışmadığını anlattım, durdum..
Bu çirkin görüntünün sahibi Aksagaz’ın ‘taahhütlerine’ uyması gerektiğini hatırlattım. Firma dayatmasını sürdürünce.. İskenderun Belediyesi çalışmayı durdurup, ‘eskisi gibi bırakmadığı’ gerekçesiyle asfalt parasını kesti.
Sonuçta, İskenderun Belediyesi birkaç gündür Modern Evler’deki doğalgaz enkazını kaldırmaya çalışıyor.. Boruların geçtiği, bağlantıların yapıldığı bölümleri de asfaltlıyor. Hal böyle olunca, bize de şikayeti yapan Modern Evler halkı adına teşekkür etmek düşer..
Onlar önerdi, -geçte olsa- İskenderun Belediyesi gereğini yaptı..
Hiç mühim değil.. Halk güzel şeyler olsun istiyor..
Her zaman söylüyorum.. Hiç kimsenin ‘kavgayla, gerginliklerle’ beslendiği falan yok.. Ben de yanlış olanı eleştirdiğim gibi, doğru olanı da yazmayalım.
Ee, Modern Evler’deki güzelliği de paylaşmak boynumuzun borcu..
Teşekkürler Yusuf başkan!

NİHAT MATKAP ‘VİTRİN’DE!
CHP Parti Meclisi Üyesi Nihat Matkap, bugün saat 20.00 sularında GÜNEY TV.’de hazırlayıp sunduğum ‘Vitrin’e konuk olacak.. Sanki kampüs gibi !
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye genelinde yaşattığı heyecanın benzerini Hatay genelinde sürdüren Matkap’ın siyasi deneyimi, donanımı ve temiz siyaset anlayışı, genel ve yerel sorunların tartışıldığı bir gündemle oldukça ses getirecek..
Tabii ki, ‘hayırlı’ sorularımız var yine..
Sayın Nihat Matkap, ‘Hayırda hayır vardır’la başlayan referandum süreciyle ilgili ne düşünüyor?
Demokrasi çıtasını yükseltmek için neler yapılmalı?
Yargı siyasallaşıyor mu?
CHP’nin hedefleri nelerdir?
Yüzde 40 oy barajı tutar mı?
Hatay il örgütündeki değişiklik hakkında ne düşünüyor?
Genel seçimlere doğru Hatay’ın ilçe ve beldelerinde benzer ‘tasfiyeler’ yaşanacak mı?
Hatay Milletvekillerinin siyasi duruşu hakkında ne düşünüyor?
Yeni yüzler mi, yoksa aynılarıyla devam mı?
Ve daha birçok soru ‘Vitrin’de.. Bugün akşam saat 20.00’de kaçırmayın!

SUSKUNLAR MECLİSİ!
İşte size, “Suskunlar Meclisi”nin hikâyesi:
Bir zamanlar bilginler ve şairler, ‘Suskunlar Meclisi’ adıyla bir topluluk oluşturmuşlardı. Üye sayısı otuz kişiydi ve bunu arttırmıyorlardı. Üyeliğin ilk şartı çok düşünmek, az yazmak ve çok az konuşmaktı.
O zamanlar meşhur şair ve bilgin Molla Camî, bu meclisin aşkındaydı. Günün birinde Suskunlar Meclisi’nin bir üyesinin öldüğünü duyunca, onun yerine aday olmak için bilginlerin bulunduğu köşke geldi. Kendisini karşılayan kapıcıya bir şey söylemeden, ismini bir kâğıda yazarak, o sırada toplantı halinde bulunan Suskunlar Meclisi’ne gönderdi.
Meclis üyeleri bu teklifi görünce biraz üzüldüler. Molla Camî oraya lâyık bir bilgindi, ama ölen üyenin yerine başka birini almışlardı. Yeni bir üye için yer yoktu. Meclisin başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra Molla Camî’ye gönderdi. Zeki bilgin durumu kavramıştı. Bir damla daha olsa, bardak taşacaktı. Bunun üzerine o da hemen oracıktaki bir gül dalından küçük bir yaprak koparıp, nazikçe suyun üstüne koyuverdi.
Bardak taşmamıştı. Bunu içeri gönderdi.
Meclistekiler bu kibar cevabın mânasını anlamışlardı: Zarif insanların yeri başkaydı. Üyeler, bu değerli bilgini de aralarına almaya karar verdiler. Başkan, listeye Molla Camî’nin adını ekledi. Otuz sayısının sonuna bir sıfır koyarak, 300 yazdı. Bununla, Molla Camî sayesinde, meclisin değerinin on misli arttığını belirtiyordu. Listenin son şekli Molla Camî’ye gelince, meseleyi anladı. Ancak sayının büyük gösterilmesinden hoşlanmadı. Sağdaki bir sıfırı silerek, otuz sayısının soluna koydu. Yani 030 yazdı. Alçak gönüllü Molla Camî, bu şekilde, kendisini solda sıfır sayıyor, bardağı taşırmadığı gibi, o meclisin yapısını da etkilemeyeceğini söylemek istiyordu.
Diğer üyeler bunu görünce, saygı ve hayranlıkları bir kat daha artmış olarak Suskunlar Meclisi’nin yeni üyesini selâmladılar.
İnsan, bir Suskunlar Meclisi’ne bakıyor, bir de bizimkilere..
Ee, TBMM’de tatile giriyor..
Hayırlı olsun.. Tatille birlikte Meclis’teki yüksek tansiyon yakında sokaklara taşacak.. Yine de vekillerin meclisteki halleri iyiydi.. Hiç olmasa, negatif olan herşey çıkıyordu o bedenden, bize de sakin ve tebessümle hallerini görmek düşüyordu..
Şimdi sırada evet mi, hayır mı, yarışması var..
Allah sonumuzu hayretsin..
E diyeceksiniz ki haliyle.. N’olacak bu memleketin hali?
Sizi bilmem, kendi payıma; referandum sürecinde bir bilgeye rastlarsanız, haberim olsun.. Genel seçimlerde İskenderun’dan aday göstereceğim!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.