İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, dün belediye yemekhanesinde bir basın toplantısı düzenledi.. İki saat içinde acelece tertiplendiğinden, katılamadım.. Yanılmıyorsam en son başkanla bir araya geldiğimiz tarih, Nisan’dı..
Yani 4 ay sonra ani bir kararla, üstelik toplantıya birkaç saat önce, basına bilgi veriliyor, oh ne güzel.. ‘Yıldırım toplantı’ açılımı, iyi mi..!
Arkadaşların bana ilettiği toplantı notlarına geçelim..
Basına haşlama et servis edilmiş, normal..
Havalar sıcak, kolestrolü azdırır..
Ama dondurmalı künefe servisi şekeri olanlar için ağır gelmiştir..
Üstelik servisi başkan bey, mikrofonla yapmış..
Belli ki, basını seviyor, herşey güzel olacak..
Ama bir cümlesi şaşırtıcı.. Diyor ki:
“- Basınla görüşmememin sebebi, beni korkutmaları..”
O halde dünkü toplantı, takındığı ‘korku’ fobisini çürütmüş olmalı..
İlginç olan şu.. Öyle görünüyor ki, Yusuf Civelek onca zaman sonra bile basını ikna etmeyi başaramadı.. Neresinden bakarsanız bakın bu kentin iyi yönetilemediğinin bir fotoğrafıdır bu tablo..
Kuşkusuz ki bir kente, hizmetin nasıl ve hangi kaynaklarla yapılacağına karar vermek belediyelerin işidir. Ama, bir belediye başkanının gazetelerde yer alan haberler için ‘bilgi kirliliği’ ifadesini kullanmasını doğru bulmuyorum..
Tamam.. Belediye başkanı, yönetimiyle birlikte kendi teamüllerini uygular, halkın rahatını bozmadan idare merkezinde pozisyon değiştirme hakkına sahiptir..
Ama durun bir dakika..
Bu esasa dayalı her adım İskenderun’a profesyonel katkılar sağlamalıydı..
Öyle mi gerçekten?
Herşey güllük gülistanlık mı?
Yoksa başkan beyin dediği gibi, gerçekten bir ‘bilgi kirliliği’ mi yaşanıyor?
Hadi diyelim ki, ben yanılıyorum.. Peki, o toplantıya katılan onlarca gazeteci neden tepki gösterdi? ‘Hep aynı şeyleri dinliyoruz, yeni olan hiçbir şey yok..’ diyen uzaylı olduğuyla övünen Mustafa Topaloğlu muydu?
‘Sizinle görüşebilmek mümkün değil’ diyen gazeteci sayısı neden fazla, hiç düşünen oldu mu o belediye yönetiminde?
Neyse.. Bunun yolu inatlaşma ve bir kenti hizmet noktasında yalnız bırakmak değildir.. Bu inatlaşmadan belediye başkanı kadar, belediye yönetimi ve belediye meclis üyeleri de sorumludur. İskenderun’un hassasiyetlerini ve hizmet anlayışını gözeterek bir çözüm bulmaları gerekirdi.
Görüyorsunuz işte.. Halen herkes suskun..
Gazeteciler konuşuyor diye hepimiz kötüyüz..
Başkan diyor ya: ‘- Ortada bilgi kirliliği’ var..
O halde, 4 ay beklemek niye? Yazık oluyor..
Belediye başkanı bu süreci iyi yönetememiş olmanın sıkıntısını yaşıyor şimdi.
Şehirle ilgili yanlış giden bir takım hususlarla ilgili itirazların bir türlü karara bağlanamamış olmalarının bir izaha ihtiyacı var..
Neresinden bakarsanız bakın, ‘sağır bir ortam’ da yaşıyoruz artık.
Gazeteci sormayacak da ne yapacak? Kusuruma bakmasınlar yine soruyorum:
Gazetecilere bilgi akışını sağlayan insanlar, ‘Mars’ gezegeninden mi geliyor?
Onlar başkanın yakınındaki insanlar.. Onların söylemlerini dikkate almayacaksak, o halde belediyede ne işleri var? Bu mu bilgi kirliliği?!
Ya da, ‘2 yıl geçti aradan, İskenderun temiz suyu ne zaman içecek, şebeke ne zaman yenilenecek?’ demek, şimdi bilgi kirliliği mi oluyor?
Şöyle düşünün.. Modern Evler Ağır Bakım’dan yukarı çıkarken, dörtyol kavşağından sağa Maydonos Park’a dönün.. Aracınızı yolun ortasında bekleyen 30 cm yüksekliğinde bir tümsek var.. Oraya yama yapanlar bu tümsekliği görmüyor mu, demek neden bilgi kirliliği sayılıyor?
Mahallerlerde doğalgaz çukurlarını kapatanlar, 1 metre ötedeki çukuru görmezden geliyor demenin neresi bilgi kirliliği?
Mahallede komşularla oturuyorsunuz, durduğunuz yerde ayaklarınıza saldıran onlarca sivrisinekle boğuşuyorsunuz, bunu yazmak da mı bilgi kirliliği sayılıyor?
Antakya alt geçit yaptı, şehrin çehresi değişti.. İskenderun’da neden benzer çalışmalar yok diyoruz, bilgi kirliliği..
Sıcaklardan bunalıyoruz, İskenderun’a olimpik havuzu neden yapmıyorsunuz diye soruyoruz, bilgi kirliliği.. (Oysa teklif başkandan geldi, iyi mi..)
İskenderun’un neden bir halk plajı yok, bilgi kirliliği..
İskenderun’da yollar delik deşik, bilgi kirliliği..
Gönüllü turizm elçilerimiz yok, bilgi kirliliği..
Halkın seçtiği vekiller, ‘çöpten pis kokular geliyor’ diyor, bilgi kirliliği..
Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş diyor ki, ‘Biz aynı tonajdaki çöpe 4.5 trilyon ödüyoruz..’, bilgi kirliliği..
Koca eski bit pazarı çürüyor, bilgi kirliliği..
Kılçık Restoran yıkıldı, yerine yenisi yapılacaktı, ‘tık’ yok, bilgi kirliliği..
İskele ne zaman kurulacak diyoruz, bilgi kirliliği..
Süleymaniye mahalle muhtarı teşkilata yazılı dilekçe veriyor, isyanlarda.. Yine bilgi kirliliği.. (Sanki biz bu hale getirmişiz gibi..)
Aklıma gelmişken.. Bilgi Kirliliği Arıtma Tesisi kurun da, hepmiz rahat edelim..
Ve derken, mikrofondan bir ses yükseliyor(muş):
“- Arkadaşlar çabuk olun. Basın mensuplarına dondurmalı künefe servisini geciktirmeyin..”
Afiyet olsun!
MEHMET SOYDAN VİTRİN’DE!
GÜNEY TV.’de Vitrin fırtınası yazın da sürüyor.. Bugün akşam program konuğum 22. Dönem Hatay Milletvekili Mehmet Soydan.. Hem referandumu konuşacağız, hem de genel siyaseti tartışacağız.. Tabii ki, İskenderun’u unutmadım..
Anlayacağınız, biraz ortaya karışık yapacağız..
Çarpıcı birkaç yeni bilgi ulaştı elime, onu da bugün saat 20.15’e bırakıyorum..
Kaçırmayın!