Haftasonu sıcaklar bunalttı yine..
Elektrik kesintilerini izliyor musunuz?
Toplumun üzerindeki “elektrik kabusu”nu görmüyor musunuz?
15 yıldan fazla oldu, halen çözüm yok..
2010 tarihi itibariyle İskenderun’da manzara bu..
TEDAŞ İşletme Müdürü Yusuf Coşkun ne yapsın!?
Bölge Müdürü ile Hatay İl TEDAŞ Müdürü haftasonu İskenderun’a geldiler..
Etrafa bakındılar, vatandaşın sesine kulak verdiler, eldeki teknik metaryalleri sıraladılar.. Eldeki, avuçtaki ortada..
Bütçe olmayınca neticede alamıyorsunuz!
Daha fazla ne yapabilirler ki?
Vatandaş çaresiz, perişan..
Ruhunuz bir cendere içinde değil mi?
İstanbul veya Ankara gibi bir şehide olmak varken, İskenderun’da hep geride kalma hissiyatına girdiğinizin sıkıntısı yok mu yüreğinizde?
Acı gerçek şu: masalcıların dediği gibi yenilik ve değişim değil, düpedüz ilkel bir geçiş dönemi yaşıyoruz.
TRAFOLAR İKİ TARAFTA DA ARIZA VERSEYDİ?
İskenderun’u Allah korudu.. Cidden söylüyorum..
Doğumevi Hastanesi’nde jeneratörlerin yanmasıyla birlikte, yaklaşık 6 saati bulan elektrik kesintisinin sebebi, Yenişehir’deki trafolara olan aşırı yüklenme..
Yani, elektrik yoksa bitiğiz..
Zaten bu yüzden, acil vak’alar Devlet Hastanesi’ne yönlendirildi..
Hastane ameliyatlara müdahale edemedi..
Soruyorum..
Geçen hafta benzer sorunu İskenderun Devlet Hastanesi A Blok’ta da yaşandı..
Allah korusun ama, bu rastlantı aynı güne denk gelseydi, ne olacaktı?
Bunca hasta ve acil vak’aların tahliye ve taşınma işlemi nasıl gerçekleşecekti?
Vay, bu sorumluluğu üzerine alacak cengaverin haline..
YUSUF CİVELEK VE İFTAR..
İskenderun Belediyesi bu dönem iftar çadırı kurmadı ama yerine binlerce paket gıda yardımında bulundu.. Olumlu karşıladığımı daha önce yazmıştım..
Yalnız, Belediye Başkanı Yusuf Civelek’in şu günlerde belediye meclis üyeleriyle, muhtarlarla, CHP ilçe teşkilatıyla ve bana göre en önemlisi şehit aileleriyle bir araya gelip, iftar sofrasında ramazan sohbetlerinde bulunması sizce de güzel olmaz mı?
Birlik ve beraberliği pekiştirmez mi?
Eksiği, gediği hatırlamaya yardımcı olmaz mı?
Ve tabii ki, bu yakınlaşma hayır içermez mi?
DUYGULU VEDA!
39. Mekanize Piyade Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Gürsel Öztürk’ün ‘Veda Kokteyli’ duygulu anların yaşanmasına sebep oldu..
Bir: Subay Orduevi’nin 5. Katı muhteşem bir şekilde hazır.. Kokteyl olsa bile oluşturulan ‘iftar büfesi’ ile anlam kazanmış.. Ne güzel..
İki: Sohbetiyle, duruşuyla, samimiyetiyle konukların gönlünde taht kuran bir komutanın yüreğinde ‘İskenderun Sevdası’nı okuyorsunuz..
Sayfaların sonu yok, ne güzel..
Üç: Büyüleyici bir performans, İskenderun’u bu kadar güzel, içten anlatan, hepimizi derin düşüncelere sevk eden bir komutan, üstelik doğaçlama yaparak bize öylesine kalıcı ve tesirli bir ‘mutluluk’ şablonu ortaya koydu ki, ne güzel!
Dört: Konuşma bittiğinde alkışlar dakikalarca sürdü.. ‘İyi bir takımın oyuncusuydum’ diyerek, kent kurmaylarını da giderayak taltif etti, ne güzel!
Beş: İyi ki varsınız!
Ne de olsa karşımızda Atatürkçü bir “dâhi” var..
YENİ TANIDIĞIM
KAYMAKAM ALİ İHSAN SU!
İskenderun yeni Kaymakamı Ali İhsan Su ile Garnizon Komutanı Tuğgeneral Gürsel Öztürk’ün ‘Veda Kokteyli’nde tanışma fırsatı buldum..
Gazeteci dostlarla birlikte uzun uzun sohbet ettik.
Ve İskenderun Kaymakamlığı için Ali İhsan Su gibi bir ismin atanmasından ötürü büyük memnuniyet duydum.
Gözlemlediğim şu özelliklerinden dolayı:
Temas ve mesafede kıvamı çok iyi tutturuyor.. Güleryüzlü..
Üslubu dikkat çekecek kadar iyi..
Konuklarla konuşurken bile çok nazik.. Konusuna hâkim..
Eleştiriyi düşmanlık olarak algılamayacak kadar hazımlı..
Öfkesiz.. Kinsiz.. Dinlemeyi biliyor..
Daha ne olsun.
VALİ HOROZOĞLU İSKENDERUN’DA!
Başarısıyla, deneyimiyle, donanımıyla İskenderun’un çıtasını yükseklere taşıyan eski kaymakamlarımızdan Cengiz Horozoğlu, Kütahya Vali Yardımcısı olarak yaklaşık bir yılı aşkın görev yapıyordu.. Hazır yaz tatili iken, değerli eşi Semahat Horozoğlu hanımefendi ile birlikte çok sevdikleri İskenderun’a geldiler..
Garnizon Komutanı Tuğgeneral Gürsel Öztürk’ün ‘Veda Kokteyli’nde hasret giderdik.. Esprileri, hoşsohbeti, güleryüzlü halleri, içten ve samimi yaklaşımları hep aynı.. Adam gibi adam!
Açıkça itiraf etmeliyim ki, bize çok iyi geldi..
Heyecan verdi, umut verdi!
Eski günlerdeki gibi..
Bir hafta daha buralardaymış.. Sonra Van yolcusu..
İyi tatiller diliyorum..
BİR YIL SONRA ELDEN TESLİM!
Kent Konseyi hakkında birşey demiyeceğim..
Sıktı ve baydı artık..
Zaten ne havası kaldı, ne de estetiği..
Yalnız bişeye içerledim.. “Belediye meclis üyelerinin ‘çalışma grubu raporlarından’ haberi yok” şeklindeki yazılarımdan sonra, bakıyorum da esaslı bir hareket kabiliyetine girişmiş İskenderun Belediyesi.. Zabıta eşliğinde tam bir yol sonra rapor ‘imza karşılığında’ meclis üyelerine takdim edilmiş, iyi mi?
Merak etmeyin, asparagas değil yazdıklarım..
Kaynağım sağlam.. İnanmayanlar, AK Parti Belediye Meclis Üyesi İbrahim Yaran’dan ‘imza’ karşılığında alınan teslim belgesine bakabilir, inceleyebilirler..
Bence bir yıl erken oldu, hazır yakında genel kurul varken..
Raporu seçimden sonra mı dağıtsalardı yoksa..
Daha 3 yıl kadar vaktimiz var..
Zamanı bol keseden dağıtan dağıtana..
İcraat ise sıfır!
NİHAT KARPUZ 3.RAUNTU
REFERANDUM SONRASINA BIRAKTI!
Tamam Nihat Karpuz CHP varken toplantıyı İGC’de yaptı, güzel de yaptı..
Ama partiye çağrılsaydı fena mı olurdu..
Neden dışlıyorsunuz?
Neden birlik ve beraberliğin hakkını vermiyorsunuz?”
Cevap geldi:
“- Biz hep birlikte kardeşiz..”
Sonra baktılar ki olacak gibi değil.
Bu sefer de..
MYK kararı artı mahkeme neticesinde kafaları karıştırdılar..
Neyse ki, ortada bir ateşkes var.. Şimdilik..
Bunu ben değil Nihat Karpuz diyor..
“- 12 Eylül’den sonra, olağanüstü kongreyle karşılarına çıkacağım.. Biz ekip olarak o zaman konuşacağız” demesi, ateşkesin boyutunu doğruluyor..
Olup bitenler için de diyor ki..
Küçümsemişler, hor görmüşler, ayağına çelmeler takmışlar, mavi gökyüzünü ona dar etmişler.. Kendisi de kurmaylarla uzlaşmak yerine bir “Spartacus” tavrı koymuş ve kılıcıyla dalmış aralarına..
Yani CHP İskenderun’da, bir ‘yerleşik düzen’in zulmünden kurtulurken, başka bir ‘yerleşik düzen’in zulmü ile karşı karşıya..
Yazık..