Referandumla ilgili sayısız yorum yaptım. Ama sanmayın ki unuttum..
Bence bu referandumda alkışlanacak kurumların başında İskenderun Emniyet Teşkilatı geliyor..
Çok çalıştılar..
Biliyorum ki, İskenderun polisi 3 aydır ‘izin iptaline’ rağmen canla, başla gayret gösterdiler.. Kentin her yerinde güvenliği elden bırakmadılar..
Kimi zaman sokakta devriye başında..
Kimi zaman sabahın 04.00’ünde herhangi bir mahallede..
Sahilde.. Tepelerde..
Kimi zaman siyasi partilerin kapısında..
Kimi zaman meydanlarda, boyacılar parkındaki etkinliklerde..
Her yerdelerdi..
Dikkat ettiniz mi? İstenmeyen tek bir olay, olumsuz tek bir hadise yaşanmadı..
Çünkü yaşanmasına fırsat vermediler..
Bu konuda, başta İskenderun İlçe Emniyet Müdürü Yusuf Cinel’i kutlamak istiyorum.. Her zamanki gibi, kararlı ve ‘taviz vermeyen’ bir yaklaşım sergiledi..
Soğukkanlıydı.. Otoriterdi..
Hep halkın arasında yürüdü.. Kimi zaman da dertleşti..
Tebessümle, samimiyetle..
Emniyet müdür yardımcılarımız da aynı keza..
Müthiş bir ‘ekip’ anlayışıyla hareket ettiler..
Bir de emektar polisimize teşekkür etmek istiyorum..
Emniyet teşkilatımızdaki tüm birimlere..
Emeğinize sağlık.. Yüreğinize sağlık!
SİYASİLERDE SON DURUM..
* YUSUF CİVELEK: Çıkan sonuçtan aldığı güvenle rahattı. İyimser ve mutluydu.
* ZEKİ ÇIKAN: Çocuklar gibi şendi..
* MHP: Bir bozgun rüyası gördüler.
* ORHAN KARASAYAR: En net, en enerjik, en radikal görüşler ondan geldi..
* AZİZ YAZAR: Çıkan sonuçtan ziyade “HATAY” vurgusundan memnun gibiydi.
* MUSA KURŞUN: Dengeli analizler ve soğukkanlı yorumlar..
* NEVZAT BARAK: Hayır oylarının çok çıkmasına rağmen anlaşılmayan nedenlerden dolayı derin bir kaygı vardı yüzünde..
* GÖKHAN DURGUN: Yüzde 42 için “Allah bin bereket versin” der gibiydi..
* MELİH EROZAN: Meşhur siyasi soğukkanlılığı yine devrede.. ‘Kim ne ektiyse onu biçecek’ sözleriyle gönderme yaptı.
* BBP: ‘Mecliste çözülemeyen problemi millet çözdü’ sözünü söylerken bile afacan bir çocuk gibi gülümsüyorlardı.
* KARARSIZLAR: “Bekleyip görelim” tavrında..
NEYMİŞ?
* Demek ki.. MHP Lideri Devlet Bahçeli ve ekibinden farklı düşünen ve etkisi gayet geniş bir “eski ülkücüler” olgusu varmış, onları yabana atmamak gerekirmiş.
* Demek ki.. Milletimiz hakikaten de gücü seviyormuş.. Şehirlerin bütün duvarlarına “Şöyle olacak, böyle olacak” afişi asıp olaya abanmak, halkımız üzerinde hiç de öyle aksi tesir yaratmıyormuş.
* Demek ki.. Birileri bir yerde hata yapıyor, ders almak gerekiyormuş!
HESAP GÖRMEK, HESAP ETMEKTEN ZORDUR YEĞEN!
Ezel Dizisi’nin fenomen ismidir Ramiz Dayı.. Nam-ı diğer Tuncel Kurtiz!
Döktürdüğü inciler, günlük yaşantımızın her karesinde var. İşte bazıları:
* Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
* Hesap görmek, hesap etmekten zordur yeğenim.
* Değişmek zordur yeğenim ama bazen aynı adam olmak daha zordur.. Hayat öyle yüklenir ki üstüne durduğun yerde çatır çatır çatırdarsın.
* Bazen öyle acır ki için, değiştin sanırsın ‘şimdi’ dersin.. Şimdi her şeyi yapabilirim!
* Bazen hayat seni öyle zorlar ki yeğenim yolun başında kimdin, unutursun..
(Allah, Allah.. Size de bişeyler hatırlatıyor mu, bu sözler?!)