Sıradan bir saldırı değil!
İskenderun Belediyesi, dün meclis konuşmalarının kayıt altında tutulduğu bantların tahribatlarıyla sarsıldı. Zaten Allah’a emanet yürüyen kayıt sistemi, bir yerden patlak verecekti ama tahribatla da “güven’ duygusu yıkıldı, gitti..
Şimdi soru şu:
– Belediye Meclis konuşmaları neden ve kim tarafından tahrip edilmek istenir ki?
– Güvenlik elemanları ne iş yapar? Bostan korkuluğu değillerdir herhalde..
– Tahribatın, Primemall’un bağışıyla başlayan sürecin, hukuki çıkmazlara dayanmasıyla bir alakası var mıdır?
Tahrip olan bantı biraz geriye saracak olursak, anımsamakta fayda var.
Ne zaman ki, İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek bir meclis konuşmasında ‘bağış” sözcüğünü kullandı, bantların ırzına geçme süreci o zaman başladı.. Ya da bana öyle geldi..
Peki ama neden?
Birkaç söylenti var, önce bunları paylaşalım..
Diyorlar ki:
“- Primemall 400 bin Euro’luk (800 bin lira) altyapı desteği sağladı, vergiden düştü.. Ve belediye başkanı, mecliste bu duruma depedüz ‘bağış’ dedi.
Oysa bağış miktarı bütçede görülmedi.
Dayanak şuydu:
– 2464 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 86, 87, 88 maddeleri yol ve altpayı giderlerine ‘katkı payı’nı yasal kılıyordu. Biraz araştırınca şu sonuca vardım:
Bu para vezneye yatırılmış ve gelirlerde görünüyor..
400 bin Euro, ilk taksidi fazla olmak üzere 4 taksitle ödendi.
Makbuzları var mı, var!..
Vergi dairesine beyan edildi mi, edildi!
Şartlı bağışta sıkıntı var mı diye baktık!
5393 sayılı Belediye Kanununun 18/g maddesi gereğince ‘şartlı bağış’ın kapsamında da bir sıkıntı görünmüyor..
Yalnız, ‘şartlı bağış’ meclis onayı gerekiyor. Öyle bir onay var mı, yok..
E, Yusuf başkan mecliste ‘şartı’ açıkladı ama işlem ‘şartsız’ bağış kapsamına girdi sanırım.. Biraz karışık bir durum.. Bilemiyorum..
Peki o halde sorun ne?
Olay, sıradan bir saldırı gibi görünmüyor.. Hem, İskenderun Belediyesi böylesine bir güvenlik zaafiyetini nasıl açıklayacak merak ediyorum..
Güvenlik kameraları o sıralar kayıtta değil miydi yoksa?
İlginçtir..
– Belediyeye giriyorlar, onlarca odası bulunan bir kurumun sadece meclis kayıtlarını yoketmeye çalışıyorlar, neden?
– Bugün elini kolunu sallayarak ‘lay lay lom’ rahatlığıyla girdiği bir kurumda kayıtları yok emeye çalışan biri veya birileri, yarın başka birimlere saldırıyı yapmayı düşünemez mi?
Oysa belediyeler her isteyenin rahatça kırıp dökebileceği kurumlar değildir.
Saldırgan her kim ise, cibilliyetsiz ve bilinçsiz olmaları ihtimali fazladır.
Bir de bu kafanın arkasındaki güç odakları derhal açığa çıkmalıdır.. Böyle bir ortamda belediyenin yaşanılır bir düzeni sürdürmesi nasıl mümkün olabilir ki?
İLÇE BAŞKANLARI
KÜLTÜR SARAYI’NDA YOKTU
10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Atatürk Haftası etkinlikleri kapsamında, Belediye Kültür Sarayı’nda düzenlenen programda, TBMM’de grubu bulunan partilerin ilçe başkanlarını göremedik.
AK Parti İlçe Başkanı Musa Kurşun’la görüştük, Dörtyol’daki programından ötürü, adına, gençlik kolları başkanı Caner Karadaş vekalet etti.
Peki ya, CHP İlçe Başkanı Zeki Çıkan neredeydi?
Partiden Anıt Alanı’na tertiplenen yürüyüşün arkası gelmeliydi bence..
MHP İlçe Başkanı İbrahim Gül de yoktu..
O halde sormak gerek..
Hayırdır!
KISKANIYORUM!
– Uluslararası Yeni Dünya Sempozyumu yapıldı..
Nerede? Antakya’da..
– Yerel Kültür Politikaları için stratejiler belirlendi..
Nerede? Antakya’da..
– Dubaili İşadamları ile Yatırım Toplantısı yapıldı..
Nerede? Antakya’da..
– Bienal etkinlikleri..
Nerede? Antakya’da..
– Kentsel İyileştirme Çalışmaları..
Nerede? Antakya’da..
– Ortak paydada buluşma mesajları verildi..
Nerede? Antakya’da..
– “Proje Çevrim Yönetimi” Konferansı..
Nerede? Antakya’da..
– Toplum Liderlerini Teşkilatlantırma Projesi..
Nerede? Antakya’da..
– EIPA Semineri..
Nerede? Antakya’da.. Dahası var..
Tarihi Kentler Birliği, Antakya..
Hava kalitesi semineri, Antakya..
Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı toplantısı, Antakya..
Tarım ve Kırsal Kalkınma Tanıtım toplantısı, Antakya..
Hatay İşadamları Kalkınma Zirvesi toplantısı, Antakya..
İskenderun’da ne var? Sessizlik!
Yetti gayri.. Kendi efsanesini yaratmayı başarmış kaç şehir var bu ülkede?
Ah Antakya Ah..
Ben galiba bu güzel kente sadece gıpta etmiyorum, hafiften haset de var işin içinde.
İSKENDERUN’U BEYAZA BOYAYALIM!
Kulağa hoş geliyor ama başka çare de yok gibi..
Bilim insanları, birçok şehrin çok siyah bir görünüme sahip olduğunu belirtiyor. Çatılar siyah, asfalt kaplı yollar kapkara. Ve tüm bu karanlık yüzeyler güneşin enerjisini absorbe ediyor. Buna, “kentsel ısı adası” etkisi adı veriliyor. Bu etki, şehirlerdeki hava sıcaklığını 5 dereceye kadar yükseltebiliyor.
İşte örnek, İskenderun!
İskenderun’u anlatmaya gerek yok.. Sıcağıyla nam salmış bir kent..
Ancak, eğer kaldırımlar yansıtıcı maddelerle kaplı olsaydı, çatılar farklı renklerle boyansaydı ve şehirlerde daha fazla gölgelik alan bulunsaydı, ısı fazlasıyla yansıtılır ve enerji tasarrufu sağlanırdı. Nasıl mı?
İskenderun’u beyaza boyamak gibi.. Özellikle de çatıları..
Dilerim, İskenderun’lu gönüllüler, bu fikri herkesten önce benimser de, bir kampanyayla İskenderun’un ısısını birkaç derece düşürürüz..
Daha iyi bir fikri olan..!
HİÇBİR FİLM OLMAZ!
– Bir masaya oturur oturmaz, -memlekete hiç katkısı yokken- başarılı insanları karalayıp, bir halt olduğunu sananlardan..
– Güçlüler karşısında alttan alarak, güçsüzler karşısında üste çıkanlardan..
– Herhangi bir etkinlikte “kimseyi takmıyorum, çok rahatım” izlenimi vermek için yüksek sesle gürültü çıkaranlardan..
– Yaratıcı olmak varken, taklitçilikle para kazananlardan..
– Çok para kazandığı halde ‘hayır işi’ yapmayanlardan..