CHP’de neler değişir ?

CHP’DE NE DEĞİŞİR?
CHP’nin bir günlük kurultayında yeni parti meclisi seçildi. Bir partinin karar ve çalışma organına kimlerin seçilip kimlerin dışarıda kalacağı tartışması günlerdir bu partinin uzağında yakınında olanı meşgul ediyordu ki, nihayet o isimler de belirlendi.
Öğrendik ki, Nihat Matkap yine PM’de..
Beklendiği gibi PKK’nın avukatlığını yapan Diyarbakır eski baro başkanı Sezgin Tanrıkulu da listede! Oh ne güzel!
Listeye bakıyorum.. Bir çoğunu partililer bile tanımıyor?
CHP’nin Yeni Vitrini mi, yoksa Yeni CHP’nin Vitrini mi?
Yeni olan nedir?
İsimler mi? Değişimin kendisi mi?
Ama zerre kadar yenilikçi olmayan adamları sırf yenidir diye oraya doldurursanız, eskimemiş adamları da sırf eskidir diye dışlarsanız eyvah.
Gördüğüm budur!
CHP’de neler değişir ?

NİHAT KARPUZ’A BU NE İLGİ?
CHP kurultayını NTV’de izliyorum. Kamera çoğunlukta Gürsel Tekin, sanatçı Onur Akın’a dönüyor. Bir de bakıyorum ki, Nihat Karpuz ekranda..
Bir değil, iki değil.. Belki de 10 kez görüyorum kendisini..
Gülümsüyor, etrafıyla konuşuyor..
Rahat bir görüntü veriyor..
Derken, Kılıçdaroğlu konuşmasını tamamlıyor..
NTV muhabirleri bu kez Nihat Karpuz’la röportaj yapıyor..
Hayda.. Telefona sarılıyorum, soruyorum:
– Bu ne ilgi öyle?
Cevaplıyor:
– Kurultay güzel geçti, yakında CHP’nin kongresi de güzel geçecek!
Mesaja bakar mısınız? Anlayan anladı!

CHP’de neler değişir ?

ÇOK KÜLTÜRLÜYÜZ ÇOK!
Çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığını kazandıracağız diye Devlet hedef belirliyor. Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz 500 bin, İskenderun Kaymakamı Ali İhsan Su ise 65 bin kitabı okullarla buluşturma gayretinde.
İskenderun’daki kurumlar, harıl harıl kitap bağışlıyor.
Okuyor muyuz peki? Hayır!
Vitrine kaldırıyoruz çünkü..
Zar zor olsa bile, gazetenin spor veya magazin sayfası daha çok ilgi görüyor!
Dizilere bayılıyoruz mesela..
Oyuncularını baş tacı ediyoruz.
Yönetmenin anlaşamadığı oyuncu, senaryo gereği dizide öldürülse bile, ardından camide cenaze namazı kılıyoruz. Sanatçıya, dizideki ismiyle hitep eder, giyim kuşamını örnek alırız.
Sanatçı ruhluyuzdur.
Oyuncunun her anı, her adımını ezbere biliriz.
Misal, işiniz çıktı.. Diziyi kaçırdınız, yandınız o halde..
Anlatacak birşeyiniz yoksa, bilgisiz, kültürsüz ilan edilirsiniz, her daim.
Bakınız.. Arkadaşlar, dizi oyuncularından oluşan bir albüme, Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın resmini iliştirmişler.. Soruyarlar vatandaşa:
– Kim bu? Ezel..
– Kim bu? Polat!
– Kim bu? Burhan Kuzu!
Derken, kızlar kendi aralarında gülüşüyor.
Yalnız Ayşe Teyze bir ara Sevim hanımdan destek istiyor:
– Küçük Osman değil mi bu ayol!
Vay vay vay.. Henüz 6 yaşındaki Osman bile meşhur!
Peki kimi tanımıyorlar? Egemen Bağış’ı..
Gençlerden biri, bilmiş edasıyla havasını basıyor:
– Dilimin ucunda. Bir dizide oynuyordu ama durun bir dakika bulacağım.
(………)
Güler misin, ağlar mısın?
Bir tanesi de pişkin halde, muhabire soruyor:
– Kim bu arkadaş?
İnsanın, Barak Obama diyesi geliyor ama, neyse..
Özetle..
Devlet Bakanı Egemen Bağış’a takılıp kalmayın..
Burhan Kuzu kimdir?
Süheyl Batum ya da Numan Kurtulmuş hangi partide bilmez, umursamaz vatandaş..
Dizideki oyuncu daha mühimdir!

CHP’de neler değişir ?

AVM’DE GÜZEL BİR DEFİLE!
AVM’ye bakıp ‘esnaf kan ağlıyor’ diye serzenişte bulunanlara tavsiyem:
– Gidin de Primemall’daki sıcaklığı, estetiği, zerafeti görsünler!
Her taraf gösterişli, süslü çam ağaçlarıyla dolu..
Her taraf ışıl ışıl..
Her taraf capcanlı!
E, İskenderun şehir merkezinde ne var?
Sade bir/iki vitrin düzenlemesi, o kadar!
Sonra diyorlar ki, AVM esnafı bitiriyor..
E, siz de yapın! Kıyın biraz paranıza, görselliğe hitap edin..
AVM çıkmış, 2011 yeni yıl defilesi yapıyor..
Güzel mi güzel! İnsanlar akın akın izlemeye gidiyor..
Yenilikçi olmak budur.. Cazibe yaratmak budur!
Demem o ki..
Primemall AVM Müdürü Arzu Özerdem’i kutluyorum.
Güzel bir iş çıkartmış..

CHP’de neler değişir ?

‘İŞ’E BAK!
Büyük işletmeler, neredeyse bin 500 veya 2 bin çalışanla, kalitenin kitabını yazıyorlar. Çatır çatır satış yaparken de, müşteri memnuniyeti arıyorlar.
Bir de küçük esnafa bakıyoruz.. Dürüst olana lafımız yok tabi, hakkını verenleri tenzih ediyorum. Ama, bazıları için ‘müşteri’ sözcüğü pek bir çağrışım yapmıyor gibi.
Müşteri gelmiş ya da telefona şikayetini bildirmiş, umurlarında bile değil..
Bazılarına ise, ‘parasıyla’ iş yaptıramıyorsunuz?
Misal, evinizde elektrik tesisatında problem var.. Adam, gün vermeye aciz!
Misal, televizyonda yayınlar karışmış ya da arızalı.. Geçmiş olsun, üzerine de bir bardak soğuk su için.. Evinize tamirci gelmeyecektir.
Misal, klimanız arızalandı.. Servisi 10 kez aramalısınız ki, gelsin!
Misal, nişan töreni yaptınız.. Fotoğraflarınızı stüdyodan almak için haftalarca beklemeniz gerekiyor..
Misal, yatağınızı yeni aldınız.. Daha bir hafta geçmeden, yayları bir tarafınıza batıyor. Elinizde garanti belgesi var, ama işiniz yaş..
Doğru ya, tüketici hakları denen bir icraat var!
Mesele o değil ki? Mesele, insanlara iş yaptıramıyorsunuz artık iş!
Bu ne bıkkınlık öyle!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.