Neyi bekliyoruz?

Neyi bekliyoruz?İskenderun Merkez Camii yapımında gelinen noktayı, Körfez Gazetesi’ndeki makalesinde anlaşılır bir şekilde ortaya koyan üstad Saim Akkülah’ın çabasını unutmuş değiliz.
Sayısız yazıları ve katkıları var.
Ki, bu bilgilendirmenin neticesinde; İskenderun Müftülüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmen başvuruları sonunda, Hatay Valiliği Milli Emlak Müdürlüğü’nün İskenderun Kaymakamlığı vasıtası ile Mal Müdürlüğü’ne gönderilen yazılarla da MKÜ İskenderun Kampusu önünde, anayola cepheli 20 dönümlük bir arsanın ibadethane yeri olarak ayrıldığı resmen duyruldu.
Değerli gazeteci büyüğümüz Saim Akkülah’ın bireysel gayretiyle gelinen nokta bu..
Peki, tüm bu yazışmaların odak noktası neresi?
İskenderun Belediye Başkanlığı..
Yani, gereğini yapacak olan kurum..
Şimdiye kadar belediye idaresinden bir ses çıkmadı. Oysa bu fırsatı, bugüne dek her yönüyle ele almalıydı diye düşünüyorum.
Saim bey güzel bir tespit yapmış..
Diyor ki:
“- İskenderun’da kurulması istenen Cemevi’ne belediyece tahsis edilen arsanın teslimi dolayısıyla yapılan törende, merkez camii müjdesini verebilirdi.”
Ama olmadı..
Gerçi, konudan Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de bilgisi var.
Gereğini yapacağına inanıyorum.
Yalnız, İskenderun Belediyesi bu konuda neden sessiz kalıyor, anlamış değilim..
Yer hazır, izinler alınmış, tahsisi de sağlanmış..
Bir camimiz eksik..
Hepimiz biliyoruz ki, Kaptan Paşa Camii’si artık merkeze hitap etmekte zorlanıyor.
Cemaat çoğu zaman dışarıya taşıyor, soğuk ve yağmurlu havadan nasibini alıyor.
Avlunun çatısı bile yok!
Oysa, Antakya’da yeni yapılan Mezarlık Kompleksi binlerce insanı avluda barındırırken, İskenderun böyle bir kompleksin eksikliğini yaşıyordu.
Bana sorarsanız, mevcut Bit Pazarı tam Merkez Camii için biçilmiş kaftan..
Hem de ‘merkez’ kelimesine uygun bir nokta..
Yine de, kampüs civarında ayrılan 20 dönüm arazi hiç de fena değil..
Araç yoğunluğunu yeni açılan çevre yolu da karşılayacak gibi..
Bu vesileyle, Kaptan Paşa Camii’nin yan cepheden bakan Şehit Pamir Caddesi ve Ulucami caddesi de rahatlayacak.
Ama biliyoruz ki, bunun için İskenderun Belediyesi öncelikle ‘tamam’ demeli.
Gereğini yapmalı!

HAVA CİVA İŞLER BUNLAR!
Bu nasıl bir mantıktır! Hafta sonu düzenlenen ‘Demokratik Özerklik’ çalıştayında tartışmaya açılan, DTK’nın taslağında da yer alan ayrı bayrak ile özerk Kürdistan talebini kınıyorum.
Taslağa göre nihai hedef, ‘Demokratik Özerk Kürdistan’.
Le havle kuvvetine..
Taslakta, özerkliğin örgütlenme modeline de yer verildi. 8 ayrı konuda yapılacak örgütlenmede en dikkat çeken başlıklar, ayrı bayrak, öz savunma ve ayrı ekonomi oldu. Başka bir emriniz?
Yeter yahu..
Nedir ayrıcalığınız?
Kimden cesaret alıyorsunuz?
Bir de Diyarbakır Belediyesi’ne eş başkan atıyorlar..
Neymiş, kadın belediye başkanı olan yerlerde erkek, erkek belediye başkanı olan yerler de de kadın vekil sistemiyle eş başkanlık sistemini oturtuyorlarmış.
Hadi ordan..
O zaman İskenderun Belediyesi’ne Aylin Canpolat Ödemiş’i önerelim.
Denizciler Belediyesi’ne Filiz Özçörekçi’yi..
Azganlık’a da Canan Kahraman’ı..
Bence BDP’nin kafası karışık..
BDP liderinin ağzından en çok ‘dayatma yok’ sözünü duyuyoruz ama daha ‘bismillah’ demeden öz savunma güçlerinden, ayrı bayraktan söz etmek ne oluyor?

BİLİYOR MUYDUNUZ?
Hırvatistan, AB katılım müzakerelerine 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile eşzamanlı başlamıştı. Hırvatistan şimdiye kadar 35 fasıldan 28’inde üyeliğe hazır hale geldi. Türkiye’nin AB ile katılım müzakerelerine baktığımızda ise içler acısı bir tablo ortaya çıkıyor. Türkiye şimdiye kadar 35 fasıldan sadece 1’ini kapatabildi.
Maşallah, süreç ne kadar hızlı işliyor, öyle değil mi?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.