Söz Gazetesi’nin ‘Karakola burası yakışmıyor’ manşetine dilerim, yetkililer ya da iş dünyası kulak verir.. Bir karakol düşünün ki, otogarın içinde.. Mevcut konumu ve durumu içler acısı..
Hemen arşivime girdim.. Aylar öncesinden epeyce bir dillendirmiştik..
Bir de yazım vardı, yanılmıyorsam 26 Ekim 2010 tarihliydi..
Bu ‘sessizliğimize’ hem içerlemiş hem de tepki göstermiştim:
Aynen aktarıyorum::
“- Karakolun eskisi yıkıldığından, derme çatma bir/iki odada, bilet kesim yerleri arasında hizmet veriyor emniyet mensupları..
Allah yardımcıları olsun..
İskenderun’da konserlere, festivallere 100 ila 200 bin lira arasında bütçe hazırlıyoruz..
Sponsorlardan da destek istiyoruz..
İşte o sponsorlara, böylesi günlerde ihtiyacımız var..
Sadece bir işadamından sözetmiyorum.. Birleşelim, Sanayi Sitesi’nde aynı yere Şehit Haydar Karakolu’nu kazandıralım..
Milletvekillerini ayağa kaldıralım..
Yerel idarecilere baskı uygulayalım..
Belki de, Otoban gişelerinde yitirdiğimiz şehidimiz Halil’in yüreğimizde bıraktığı o derin acıyı bu şekilde dindirebiliriz..”
O günden, bu yana ne oldu? Aradan 5 ay geçmesine rağmen ne değişti?
Tek bir çivi çakan oldu mu? Halilimiz’in kemikleri sızlıyordur belki de!
O bakımdan.. Söz Gazetesi’nin haykırışına katılıyorum ve diyorum ki:
– Lütfen duyarlı olalım.. Ve bir yerden başlayalım!
FATMA GÖRGEN’İ ‘ADAY’ YAPARLAR MI?
AK Parti’nin kadın kontenjanını artırması bekleniyor.. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşımı, beyanatları bu yönde.. Tüm illerde, kadın aday sayısını artıracağız diyorsa, artırır! Zira, Hatay’dan Filiz Özçörekçi, Aynur Karaçete ile Fatma Görgen gibi isimleri de bu tabloda örnek gösterebiliriz.
Belki de bu sayı artar, bilemem!
İl Genel Meclisi üyelerimizden Filiz Özçörekçi’yi avantajlı görüyorum, çünkü çalışkan.. Sadece şehri değil, tüm beldeleri ve köyleri geziyor..
Geçtiğimiz dönem 7. Sırada olmasına rağmen, ilk 5’teymiş gibi çalıştı..
Aynur hanımın kararlı duruşunu bilmeyen yok..
Yalnız, Yeşilköy Belediye Başkanı Fatma Görgen’in ısrarla milletvekili olma düşüncesine anlam veremiyorum. Kaç dönemdir belediye başkanı.. Bir de çık, milletvekili olmak için adaylık yarışına gir.. Niçin?
Emine Erdoğan hanımefendiyle yakın ilişkisinden ötürü mü?
Yoksa, AK Parti’ye çok şey kattığı ve oy oranını artırdığı için mi?
Bence her ikisi de değil..
Bu benim kişisel görüşüm.. Bir belediye başkanı olarak ‘milletvekili’ yarışına girmesini de doğru bulmuyorum.. Fatma hanım bir ilin ya da bir ilçenin de belediye başkanı değil.. Yeşilköy’e Türkiye standartlarının üzerinde hizmet mi yaptı?
Hangi projesi, Türkiye’de yankı uyandırdı?
Bildiğim kadarıyla görevden alınan Dörtyol İlçe Teşkilatı’nın başındaki isim de yakınıydı.. Kendisini de çok deneyimli, ve donanımlı görmüyorum..
Hem İskenderun’a kaç kez gelmiş?
Hangi köyleri veya beldeleri, kaç kez gezmiş, halkın sorunlarını ne kadar dinlemiş?
Çözümler üretmiş midir?
Tabi ya.. Ne de olsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘karizması’ yeter..
“- Giderim Ankara’ya, kurmaylarla birkaç temas sonrası, gelsin ‘adaylık” diyorsanız, tutmaz, tutmuyor artık.. Çok çalışacaksınız, çok!
KİTAP BAĞIŞI 90 BİNE DAYANDI!
İskenderun Kaymakamı Ali İhsan Su’nun girişimleri sonuç veriyor. Hemen her gün bir kurum veya kuruluştan kitap bağışı haberi geliyor.. Harika bir duygu..
Öğrencilerimiz çok mutlu.. Yüzlerindeki tebessümü görmenizi isterim..
Dün, bu kampanyaya Primemall’da dahil oldu..
Beş bin kitap bağışında bulundu.. Kaymakam Ali İhsan Su, mikrofonu alır almaz rakamı açıkladı:
“- Hedefimiz 65 bin kitaptı, bu sayı 90 bini geçti.. Bağşın 100 bini aşacağını umuyorum.”
Ne mutlu bize..
Ne mutlu kitap bağışında bulunan tüm hayırseverlere..
Kampanya amacına ulaşmıştır!
AYNAYA BAKMA ZAMANI!
AK Parti’den milletvekili aday adayları arasında adı geçen Zeynel Abidin Görgen’in bana ulaşan bir mailinde, 40 ayette saklı olan ‘Mutluluğun’ formülünü okudum..
Oldukça etkilendim..
Düşündüm ki, zaman zaman dünyevi işlerden kafamızı kaldırıp, arada bir aynaya bakmak gerek.. Bir kenara not etmeniz ümidiyle, paylaşayım:
– Kibirli olma, alçakgönüllü davran.
– Kendini fazla abartma..
– Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma.
– Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma.
– Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme..
– Büyüklük kompleksine kapılıp, insanları ezerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştırma.
– İyiliği karşılık beklemeden yap.
– Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret göster.
– Ölümden korkmak yerine, ölüm gerçeğiyle yüzleş.
– Yaptığın iyilikleri unut. Anlatarak onları kıymetsizleştirme.
– Sana yapılan kötülüğün karşılığını vermek yerine. Öfkenin dinmesini bekle.
– Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur. İhtirasını törpüle.
– Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma. Söyleyeceklerini iyi tart.
– Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma.
– Çıkarcı olma. Adil davran.
– Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını zehir etme.
– En zor zamanda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma.
– Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine, senden zor durumda olanları görüp rahatla.
– En sevdiğin şeyleri, başkalarıyla paylaşmanın keyfine var.
– Hayatının vazgeçilmezleri olsun. Onları küçük çıkarlar için asla feda etme.
– Muhatabına güvenmek istiyorsan, önce sen güvenilir ol.
– Yazdıklarının ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma. Gücünü insanların yararına kullan.
– Bencil olma, tebrik etmeyi bil.
– Yalandan uzak dur.
– Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın-erkek ilişkilerinin, hayatını esir almasına izin verme.
– İyi bir dostun, paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma.
– İyilik yapma arzunu, şarta bağlama. Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır, asla unutma.
– Önyargılarla hayatı kendine zehir etme.
– Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler, hayatının kâbusu olmasın.
– Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç.
– Kendini, hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullama.
– Merhametli olmaktan asla vazgeçme.
– Anne ve babana ‘üff’ bile deme.
– Kendini sürekli övmekten uzak dur.
– Vazgeçilmez olmadığını Kabul et.
– Sözünüzde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma.
– Heveslerini kendine ilah edinme.
– İnanma duygunu diri tut.
– Karar verirken, vicdanının sesini duymazlıktan gelme..