Önce iş dünyası..
Hangi işadamına sorarsam sorayım, ‘İskenderun’un önü açık’ diyor..
Yüzünde bir tebessüm.. Huzurlu!
Çok şükür, firmalar da ‘tıkır tıkır’ çalışıyor, istikrar var..
Çünkü, ne Türkiye eski Türkiye ne de İskenderun eski İskenderun..
Değişim rüzgârı fırtına şiddetinde esiyor.
İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek ile GÜNEY’de “Vitrin”deyiz..
Yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı..
Çok rahattı.. Halkın verdiği güçle, bir yıla kadar ‘İskenderun coşacak’ diyor..
Kentin altyapısı hazır.. Herkes hareketli, hazırlıklı!
İTSO’ya geçiyorum.. Yüzler gülüyor.
Hemen bir açıklama geliyor:
“- İskenderun’un geleceği parlak!”
MÜSİAD’ı dinliyorum:
“- İskenderun finans merkezine dönüştü. Yatırımlar artacak!”
KİSİAD’ı dinliyorum:
“- İskenderun’un önünde hiçbir engel kalmadı..
İSSİAD’ı dinliyorum:
“- Devletin attığı adımlar olumlu.. Hep birlikte güçlüyüz. İskenderun için kenetlenme zamanı..
İSGİAD’ı dinliyorum:
“- Stratejik Planın getirisi çok büyük, İskenderun değişime hazır olmalı..”
DTO’yu dinliyorum:
“- Değişime hazırlıklı olun!”
İskenderun Belediye Meclisi’ne dönüyorum:
– 5 yıldızlı otellerin müsaadeleri çıkmış, bir hareket bekliyoruz..
Hükümet kanadına bakıyorum.. Haftasonu, AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar ile birlikte esnafı geziyoruz. Soluklanırken soruyorum:
“- İskenderun’da vaziyet nasıl?”
Cevap net:
“- Yeni Adliye Sarayı, Tapu Müdürlüğü, Emniyet Sarayı, Kapalı Spor Salonu, Amatör Spor Kulüpleri için yaptırdığımız yan sahayla birlikte herşey daha bir güzel.. İskenderun’u ve İskenderunlu’yu seviyoruz. Her vatandaşımızdan, yaptırdığımız yeni hizmet merkezlerini görmelerini bekliyoruz..”
Sayın vekil haklı.. Gidin, görün, inceleyin..
İskenderun’da değişim rüzgarı esiyor..
Niçin biliyor musunuz?
Çünkü, bu güzel kentin kurmayları birbirleriyle barışık..
Kim, hangi hizmeti getiriyorsa getirsin, şöyle düşünüyor:
– Yeter ki İskenderun’a hizmet gelsin!
Zaman her şeyi yerli yerine oturtuyor..
Biraz sabır!
Orta yol kendiliğinden bulunuyor.
Peki ya biz gazeteciler?
Kendimizi ‘manasız’ kavgalara fazla kaptırıyoruz..
Bir söz var hani:
“Kimseler fehmetmedi manasını davamızın. Biz dahi hayranıyız davayı bi manamızın!”
Günümüz Türkçesi ile bu dizelerin anlamını da hatırlatayım:
– Davamızın manasını kimseler anlamadı; biz ise hiçbir manası olmayan davamızın hayranıyız..
Çözemedim gitti.. Olay budur!
TENNİOĞLU BU KEZ AĞLATTI!
İTSO Başkanvekili Mimar Müfit Tennioğlu artık resmen aday adayı..
CHP’de önemli bir isim. Hep güleryüzlü, neşeyle anılır..
Bu kez İTSO’daki veda konuşmasında gözyaşını tutamadı.
Aslında, Meclis Başkanı Mehmet Binbay’ın sarfettiği duygu dolu sözler, ‘ağlatan ayrılığa’ damgasını vurdu.
Kim ne derse desin.. Tennioğlu, İTSO’ya başarılı bir ‘ivme’ kazandırdı..
Onun yokluğu İTSO’yu etkileyecektir.. Azimliydi çünkü..
Hayırlısı olsun.. Biliyorum ki, Müfit Tennioğlu iş dünyasında önemli bir konuma sahip.. Sevilir, sayılır! Milletvekilliği yolunda kendisine başarılar diliyorum..
Sık sık dillendirdiği bir sloganı var:
“- Kardeşliğimizi daha da yücelterek, dayanışmamızı artırarak, istihdamla, üreterek, geleceği yakalayacağız.”
Bundan böyle işi daha zor.. O artık, 24 saatini topluma adayacak..
Zaten bu yüzden istifa etti.. Neler mi yapacak?
Sabredin. Bekleyin!
CHP’DE HAREKET VAR AMA..!
Yalnız herşey bir yana CHP’ye bir hareket geldiği kesin.. Cumartesi günü gazeteciler adına zor bir gündü..
Sabah vakti Osman Tufan ile başlayan ‘etkinlik’ faslı, öğleye doğru Tennioğlu, sonra Tayfur Saygılı ve akabinde işadamı Anıl Abacı’nın’güç aktarım’ törenine sahne oldu..
Herkesin dilinde şöyle bir ifade var:
“- CHP’nin aday adayı sayısı 150’yi aştı.”
Valla, kim ne düşünür bilmiyorum.. ‘Ekonomiyi biz daha iyi yönetiriz’ diyen CHP’nin Halk TV’si borçlarından ötürü kapalı, iyi mi?
O bakımdan aday adaylarının sayısındaki artış iyiye işarettir. Her birinin genel merkeze sağlayacağı ‘müracaat’ parası hiç olmasa bir süredir borçlarından ötürü kapalı olan ‘Halk TV’nin ekranlarına ‘aydınlık’ getirir bakarsınız..
Hem, Konsensus’un yaptığı son seçim anketine göre, CHP şimdilik 20.5 bandını görüyor.. Peki ya AK Parti?
Yüzde 49.6!
Yarın ne olur bilemem.. AK Parti yüzde 50’ye varan oy oranıyla ‘aday adaylığı’ yarışında henüz ‘sessizliğini’ korurken, CHP’nin 150 aday içinde yüzde 20 baraj bandında seyretmesi size de tuhaf gelmiyor mu?
DEVAM ET BÜLENT ABİ!
Av. Bülent Akbay’ın, milletvekilli aday adaylığı ‘yok artık!’ dedirtecek türden..
Sabah saatlerinde İskenderun’da, öğlen Antakya’da..
Ertesi gün Kırıkhan’da, bir akşam vakti Erzin’de..
Diğer günler beldelerde veya köylerde..
Boş geçirecek bir dakikası bile yok..
Seçim irtibat bürosu zaten ana/baba günü..
Hani devletin tertiplediği ‘halk günleri’ var ya, o şekil!
Gönüllü gençler, ellerinde broşürlerle Hatay’ın genelinde ayak basmadık yer bırakmadılar.. Çatkapı evlerdeler.. Her biri, birer ‘Bülent Akbay’ gibi çalışıyor..
Helal olsun valla! Akbay hem emin adımlarla ilerliyor, hem de ilgi görüyor, dikkat çekiyor.. Demem o ki..
Milletvekili olmak önemli değil, önemli olan halka sıcak davranmak, saygı göstermek, onlardan biri olduğunu hatırlatmaktır..
Devam et Bülent Abi.. Durmadan devam et!
1.200 ÜYEYLE “GÜÇ AKTARIMI”!
Teşkilatın, vekillerin yapamadığını bence, CHP içinde işadamı Anıl Abacı yaptı..
Herkesi şaşırttı..
Küskünlüğün, kutuplaşmanın yaşandığı bir dönemde çıktı, 1.200 üyenin kaydını törenle gerçekleştirdi.. Hatay’da CHP tarihinde bir ilk!
Anıl Abacı’nın yaydığı pozitif enerjinin adı “Güç Aktarımı!”
Memo Restaurant’taki töreni ben de izledim..
Heyecan vardı.. Bazı belediye başkanları da oradaydı..
Salondaki kalabalık topluluk dikkat çekiyordu..
Anıl Abacı’nın CHP’ye kattığı bu yenilikçi, genç ve dinamik seçmen modeli bence CHP’ye İskenderun’da yeterince güç verecektir.
Ama bu farklılık, tüm hatlarıyla ‘kenetlenme’yi sağlamadığı müddetçe CHP’nin içindeki ‘değişim’ ayaklarından biri hep sakat kalacaktır.
Dışarıdan manzara böyle yorumlanıyor, bilesiniz!