CHP’ye ne oldu?

Gazeteci, sevgili Mustafa Gönüleri Niğde’li.. CHP’nin ‘değişim’ rüzgarı hakkında çok yazı yazdı. Kızdı, öfkelendi, kimi zaman da sakin sularda yüzdü.. Olmuyor işte.
İskenderun’da da durum aynı, Niğde’de de..
Yavuz Donat Sabah’ta yazmış, okudum..
Niğde’de eskiden CHP güçlüydü.. 1950’de yüzde 41 aldı..
İhtilalden önceki son seçimde (1977) CHP’nin oyu yüzde 35’ti..
CHP’liler neredeler?
Biri dedi ki “hiç sorma.. Hizip partisi olduk.. Birbirimizi yedik.. Herkes bir yere gitti.”
Öteki dedi ki:
“- Görmüyor musunuz, kendi arkadaşları bile Kemal Kılıçdaroğlu’nu zor duruma sokmak için yarışıyorlar.”
Görüyor musun sevgili Mustafa?
Şimdi CHP’den milletvekili bile çıkarmakta zorlanıyor Niğde..
İskenderun’a dönelim..
Referandum sonuçlarına bakıyoruz..
Tepeler diye lanse ettiğimiz mahalleler ‘evet’ demiş..
Aynı mahalle sakinleri yerel seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş!
Peki ama neden?
Bakın sorun nerede göstereyim.
AK Parti’nin 2007 oylarının % 35’ini kırsal kesim oluştururken, CHP nin 2007 oylarının % 27 sini kırsal kesim oyları oluşturuyor.
Bir parti düşünün ki, kırsal kesimdeki yerleşim birimlerinin toplamının % 49’undan ‘0-10’ oy alıyor. Bir yerin köy olması için ortalama nüfusun 150 olması lazım. Yani ortalama 100 seçmen var bu köylerde. Bu parti, bu şekilde iktidara zor gelir diye düşünüyorum. CHP’nin bu gerçekle hemen yüzleşmesi lazım.
2002 ve 2007 milletvekili seçimlerini karşılaştırdığımız zaman hep aynı köylerde CHP’nin “0” oy aldığını görüyoruz. Mesela, 2007 seçimlerinde Muş’un Sungu Beldesi’nde AK Parti 1580 oy almış, CHP 0.
2002 seçimlerinde aynı beldede AK Parti 881 oy almış, CHP 12.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
CHP artık bu sorunun farkında. Ama seçime 3 ay kala, partide her kafadan farklı bir ses çıkarken bu farkındalık bir işe yarar mı?
Bilmiyorum.

ZAFER SİNEMASI’NI HATIRLAYIN!
Evet, sinemayı gözünüzün önüne bir getirin.. Daha düne kadar porno filmlerin izlendiği bir mekandı.. Eskiler bir ara bilardo oynardı o tarihi binada..
Şimdi ne oldu?
Allandı, pullandı, restore edildi..
Şimdi kilise olarak kullanılıyor..
Gayet güzel, şık bir mabede dönüşüverdi..
AK Parti, o bina kiliseye verilirken karşı mı çıktı?
‘İskenderun’da misyonerlik faaliyetleri artar, müsaade etmeyelim mi?’ dedi.
Yok, bilakis ‘Vakıflar’ aracılığıyla destek verdi..
Mustafa Kemal Mahallesi’nde, cemevi kurulmasına yönelik arsa tahsis törenini hatırlayın! Kim vardı o törende?
AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, ilçe başkanı Musa Kurşun ve yönetimi..
MHP de oradaydı?
Peki şimdi CHP’li meclis üyelerinin derdi ne?
Bu olup bitenler karşısında ‘herşey yolunda’ diyen aynı CHP’de bazı insanlara ne oldu da, laf camiye gelince değişir oldular..
Merkez Camii kurulacak diye, bu rahatsızlık niye?
‘- Efendim, o bölgede üniversite var. Yurt da inşaa edilecek, çocuklarımızın beyni yıkanır?’
Yok ya! Biz de yedik, yuttuk!
Bakınız beyler! Cami, inancımıza göre Allah’ın evidir..
Tıpkı kilise gibi.. Cemevi gibi..
Allah’ı anlatmanın yeri veya zamanı olur mu?
Bu durumu ‘beyin yıkamayla’ nasıl özdeşleştirirsiniz?
Hem Allahaşkına söyleyin.. İskenderun’da onlarca cami var..
Hiçbirinde yıkanmadı da, yeni kurulacak olan da mı bu iş yürüyecek?
Lafını ederken bile gülüyorum..
Yeter artık.. Bazı kulislerin varlığını duyunca da üzülüyorum..
Yok efendim, başka bir yer olsun(muş)!
Ne değişecek? Ne olmasını bekliyorsunuz?
Ben bu düşünceye bir bakıma ‘saplantı’ diyorum arkadaş!
Hem tehlikeli hem zarar verici..
Sonra diyorlar ki, ‘CHP nerede hata yapıyor, niye iktidar olamıyor?’
Bu düşünceyle biraz zor sanırım!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.