Dünya Kadınlar Günü’nü kutladık ama buruk bir şekilde..
364 gün sonra sadece bir gün!
Ve işte o gün, yani ‘dün’ iki haber düştü, bültenlere:
– Giresun’un Yağlıdere ilçesi İcra Müdürü Zahide Tığlı, Espiye ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü.
– Çanakkale’de bir süre önce cezaevinden çıkan 45 yaşındaki Tuncay Dikmen, dilendirdiği bedensel engelli eşi 41 yaşındaki Semiha Dikmen’i yol ortasında ekmek bıçağıyla boynundan keserek yaraladı.
Bu kadar basit!
Burukluğumuz bu yüzden..
İçimiz yanıyorsa bu sebeptendir..
150 yıllık bir süreçten sonra kadınların dünyada ve ülkemizde elde ettiği konum, bizlere daha çok yol alınması gerektiğini gösteriyor. Sebebi açık..
TOBB Hatay Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Gülay Gül’ün, Dünya Ekonomik Formu’nun 2010 yılı raporuna göre dayandırdığı bilgiler çarpıcı.. Örnek;
134 ülke arasında yapılan araştırmada Türkiye;
– Kadın/Erkek eşitliğinde 126.
– İşgücüne katılım oranı ile 125. sırada yer alırken, kadınların işgücüne katılım oranı % 26..
– Erkekler 20 bin 441 dolar kazanırken, kadınlar 5 bin 352 dolar kazanç sağlıyor..
– Devlet Memurluğu gibi pozisyonlarda çalışanlar ile girdiği sıralamada 110. sırada konumlanan kadınlar ise % 10 oranında yer buluyorlar..
Bitmedi..
2010 yılında adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre de;
– Okuma yazma bilmeyen kadın sayısı 3 milyon 757 bin..
– Okuma yazma bilen, okul bitirmeyen kadın sayısı 10 milyon 693 bin..
– İlkokul bitiren kadın sayısı 9 milyon 586 bin.
– İlköğretim mezunu kadın sayısı 3 milyon 464 bin..
Görüyorsunuz işte.. Kadına yönelik vaatlerde sınıfta kalıyoruz. Laf üretiyoruz sadece..
Kadının içinde bulunduğu durumu en iyi izah eden yukarıdaki rakamlar.
Ortalama 27 milyondan fazla kadınımızın ilkokul düzeyi ve altında eğitim görmesi, tüm gerçeği yeterince gözlerimiz önüne sermiyor mu?
Gülay hanımı kutluyorum.. Kadına yönelik haklarda yoğun bir mücadele veriyor..
Öyle bir araştırma yapmış ki, dilerim ‘erkek’ hegomanyası bu durumdan ders çıkarır..
Tabi bir de ‘Devlet’in ta kendisi..
ŞİDDET GÖREN KADINLARIN ORANI % 39!
Birkaç rakam daha vermek istiyorum.. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün Ocak 2011’de yayınladığı “Türkiye’de Kadının Durumu” Raporunda;
– Kadınların işgücüne katılım oranı 1990 yılında % 34,1 iken, 2009 yılı için % 26’dır.
AB’de bu oran % 59,1’dir.
– 100 kadından sadece 12,8’i kendi hesabına, % 51,1’i ücret karşılığında, % 34,8’i ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır.
– İstihdamda yer alan kadınlardan % 58’inin sosyal güvenlik kurumunda kaydı bulunmamaktadır.
– Ülkemizde eşi veya eski eşi tarafından şiddete maruz bırakılan kadınların oranı % 39’dır.
-Yaşadıklarını kimseye anlatamayan kadınların oranı % 48,5’tir.
-Bazı durumlarda erkekler eşlerini dövebilir ifadesine katılan kadınların oranı % 14,2’dir.
Özetle..
Kadınlarımız yine arka planda..
Kadınlarımız çoğu zaman bir araç olarak kullanılıyor..
Zihniyet değişiyor mu? Yeterince değil!
Hedefimiz tüm kadınlarımızın yüksek eğitim gördüğü bir toplum yaratmak olmalıdır.
Gülay hanımın şöyle bir dileği var:
“- Kadınlarımızın özgür, kendine güvenen, tek başına ayakta duran, hareketlerinden ve fikirlerinden sadece kendisinin sorumlu olacağı ve hiçbir kimsenin veya kurumun kendisine dikte ettiremeyeceği günlere kavuşmasını umut ediyorum.”
Ben de aynı duyguları yürekten paylaşıyorum.
SERVİS YOLU ÜZERİNDEKİ
ESNAF MAĞDUR OLMASIN!
Hadise şu.. İskenderun Belediyesi’nin servis yolu çalışmaları sürüyor..
Arsuz yolu kavşağını geçin, Memo Restoran’a doğru servis yolu devam edecekken, durdu..
– Niye durdu?
– ‘Neden devamı gelmedi?’ gibi sorulara girmeyeceğim..
Yeterince sorulduğuna inanıyorum..
Dün, o yol güzergahındaki esnaflardan birkaç telefon aldım..
Kimsenin ‘servis yoluna’ itiraz ettiği yok..
Ben de yapılmasından ve devamının gelmesinden yanayım..
Ama böyle de yürümüyor.. Sebebine gelince:
Bir; esnafın işyerini dışarıdan görmek isteyen müşteri etrafta pano göremiyor..
İki; Onlarca işyeri sırf yol geçecek diye, reklam panosu gibi tüm parkeleri de söktürdü..
Ama ne zamana kadar bekleyecekler?
Halen, herşey olduğu gibi duruyor..
Peki o esnaf, işyerinin reklamını yapmayacak mı?
Peki o esnaf, parkesini söktürdüğü işletmeyi daha ne kadar bu halde bırakacak?
İskenderun Belediyesi şimdi bu iki sorunun cevabını aramalı..
Ya yola devam edecekler..
Ya da esnafa ‘normale’ dönün diyecekler..
Doğru mu?!