Meğer seçimin kerameti 10 Mart tarihine endekslenmiş..
Meğer, heyecanın pelesenk olduğu seçim maratonu, bürokrasinin istifasını beklermiş..
İskenderun Devlet Hastanesi Başhekimi Veysel Yıldırım, İl Genel Meclis Üyesi Filiz Özçörekçi, Dörtyol Milli Eğitim Müdürü Kemal Atahan, İskenderun Meteoroloji Müdürü Ziraat Yüksek Mühendisi Gülümser Yılmaz, Proje koordinatörü Perihan Soylu’nun istifasıyla AK Parti suskunluğunu bozarak, doludizgin geliyor..
Osman Alpagül..
İbrahim Yaran..
Mehmet Soydan..
Uğur Feriz gibi etkin isimleri de unutmamak lazım..
Cumartesi ve Pazar günü AK Parti ilçe teşkilatı renklendi..
Ardı ardına yapılan aday adaylığı açıklamaları, ‘seçim havasına’ girdiğimizin göstergesi oldu.. Bazı gazeteler ‘arayın, bizi de bilgilendirin’ diye dert yansa da, GÜNEY Medya için seçim rüzgarı bir aydır ekranlara yansıyordu..
AK Parti aday adayları Veysel Yıldırım, İbrahim Yaran, Mehmet Soydan, Uğur Feriz, Filiz Özçörekçi..
CHP’nin milletvekili aday adayları, Av. Bülent Akbay, Müfit Tennioğlu, Osman Tufan, Mehmet Çardak, Mevlüd Dudu, Cemil Ugutmen, Ali Oğuz, Ümit Günay TV’deydi.. Bitmedi..
Yarından sonra CHP’li Eczacı Ali Aslan, Av. Gazanfer Dik, Bülent Bozdoğan, Yılmaz Vurucu..
Cuma günü MHP’li ekonomist Kemal Niziplioğlu, ardından yine MHP milletvekili aday adayı Şefik Çirkin ve AK Parti aday adayı Halit Ataoğlu, Osman Alpagül ile GÜNEY Medya’da siyaset fırtınası esecek..
GÜNEY Medya’nın kapısı her milletvekili aday adayına açık..
Tarafsız yayınıyla, objektif duruşuyla, memleketin geleceğine ışık tutan GÜNEY, Hatay’a hizmet sunacak, aktif, donanımlı, çalışkan, bu güzel şehrin her karış toprağını gezecek, halkı dinleyecek aday adaylarını İskenderun’a ve İskenderunlular’a tanıtıyor.
Artık söz seçmende..
2012’Yİ İZLEDİNİZ Mİ?
Deprem gerçeğini kaçtır yazıyorum. Hatay riskli bölge..
Japonya’daki 8.9, umarım bize ders olur..
Ama durun bi dakka, kimseden ‘çıt’ yok..
Neden acaba?
Geçen yıllarda ne Hollywood filmleri izlemiştik..
Hani Maya takvimi falan filan, 2012’de dünyanın sonu gelecekti ya..
Bir filmde aynen bu sahneler vardı.
Koca kent, nasıl çöküyordu dev dalgaların işgaliyle..
O filmdi.. Bilgisayarda yaratılmış sanal görüntülerdi..
Bu gerçek.. Japonya’daki deprem insanın tüylerini ürpertiyor..
Canlı yayınlanıyor tsunaminin Japonya’yı istilası.. Bir yanda teknolojinin geldiği yere bakın.. Öte yanda, bu teknolojinin doğa karşısındaki aczine.
Bir yandan görüntüleri izliyor, bir yandan düşünüyorum..
Bizi yok edecek güç, aslında bizim içimizde..
O zaman.. O zaman, yarın değil, yarım saat sonra ne olacağımız belli değil..
Hele Hatay’daki bu tedbirsiz halimizle yarın ne olacağımız hiç belli değil!
O zaman.. Düşünmeyi bırakın, yaşamaya bakın dostlarım!..
CANLI VE HEYECANLI!
Genellikle pazartesi günleri kafamız dağılır..
İş yükü de eklenince, haftanın ilk günü karalar bağlarız..
Ama genel seçimlere doğru durum değişti, günleri şaşırdık..
Sabah siyaset, akşam siyaset..
Geçtiğimiz cumartesi ise tavan yaptık.. AK Parti’ye 11.00’de Halit Ataoğlu’nun aday adaylığını açıklayacak diye gittik.. 13.00’te İbrahim Yaran, 15.00’te Uğur Feriz, 16.00’da Filiz Özçörekçi’yle programa devam ettik..
Bu kadarıyla bitmedi..
Aynı gün 09.00’da Eczacı Ali Aslan, basınla bir araya geldi.. Ya sonra?
12.30’da, CHP’de Nihat Karpuz, MHP’de Süleyman Kaya aday adaylığını açıkladı.. 14.00 sularında MHP İl Başkanı Adnan Aktaş İskenderun’daydı..
Unutmadan.. Gün içerisinde, İskenderun Meteoroloji Müdürü Ziraat Yüksek Mühendisi Gülümser Yılmaz, AK Parti’den aday adayı olduğundan TV’de dinleme fırsatı buldum.. Ardından da CHP’li aday adayı Yılmaz Vurucu’yla sohbet ettim..
Bir de.. Belgesel hazırlığı içinde olan CHP Milletvekili aday adayı Av. Bülent Akbay’ın yaşamından kesitleri.. Özellikle çocukluğunu, özgürlük ateşiyle yanıp tutuşan gençlik hayallerini, geleceğe dönük projelerini keyifle dinledim..
Müthiş bir tempo..
Ve bu yoğunluğu öylesine dolu dolu yaşadım ki, zaman nasıl geçti, bilemedim..
Bu konu öyle “canlı ve heyecanlı” ki, günlerce yazsak bitmez.
AK PARTİ VE CHP MERKEZ YOKLAMASI YAPACAK
İlk duyuru AK Parti’den geldi.. Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, 24. Dönem milletvekilliği seçimleri ile ilgili olarak bir dizi karar aldıklarını belirtti ve tüm seçim çevrelerinde AK Parti’nin seçime iştirak etmesinin, parti adaylarının tespiti ve sıralamasında merkez yoklama usulünün uygulanmasının kararlaştırıldığını ifade etti.
İkinci haber ise CHP’den geldi.. MYK’nın aldığı karar doğrultusunda merkez yoklamasının yapılacağı öğrenildi. Bu durumda, delegelere bağlı ‘ön seçim’ hazırlığı suya düştü.. Ve böylece, aday adaylarının seçilme şansı ‘eşit haklara’ dönüştü..
Bunu okuduktan sonra bir rahatladım ki, sormayı gitsin..
HENÜZ AÇIKLAMAYANLAR VAR!
Aday adayları birbir ortaya çıkıyor.. Henüz açıklamayanlar var.. Örneğin, Osman Alpagül’ün çarşamba günü açıklayacağını işittim. Haşmet Kolağası henüz ‘ses’ vermedi, bekliyoruz.. Ama gözler halen Kazım Gökmen’i arıyor..
Sessiz ve derinden geliyor.. Bir isim daha var..
Rasim Kuseyri..
O bir hukukçu.. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek’in danışmanı..
Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin’in eski avukatı. AK Parti Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’ın ise avukatlığını sürdürüyor..
Avukat Kuseyri, İskenderunlu..
Ama Sadullah Ergin varken, ikinci bir hukukçuyu listede aday gösterirler mi, bilemiyorum..
Benimkisi hatırlatma!
‘ADAY YAPMAZLAR’A YANIT!
AK Parti 22. Dönem Hatay Milletvekili Mehmet Soydan’ın aday adaylığı toplantısı mitinge dönüştü.. Müthiş bir kalabalık, yoğun bir sevgi gösterisi vardı..
‘Nerede kalmıştık?’ sloganıyla hareketle, ‘Aslı varken, taklitlerden sakınınız’ muhabbetiyle patladı..
O ne patlama öyle.. Dedi ki:
“- Soydan’ı aday yapmazlar diyorlar..”
Dedi ki:
“- Yukarıdan Soydan’ı istemezler diyorlar..”
Niye?
Cevabı keskindi..
– Soydan’ın bir yanlışı, bir eksiği mi var?
– Soydan çok çalışır, sen az mı çalışacaksın?
– Sen koltukta sadece oturacak mısın?
Evet, sorular bunlar.. Buyursunlar, kim cevaplayacak?
BİRLEŞMEDEN NE ÇIKAR?
DP, Saadet, DSP, HEPAR, Yeni Türkiye Partisi, seçim ittifakına girerse, bu birliktelik barajın üzerini görür mü?
Bana göre, hayır. Hatta hayal!
Son anketlere baktığımızda, bu heyecanı kamuoyunda görmek mümkün değil..
Hem bugün ittifak olduğunu farzedelim.. Üç ay içerisinde ne olur?
Hem gelişmelere baktığımızda, neticeyi görmek zor değil..
Bürokrasi boşaldı.. İstifaların buluştuğu partiler ya AK Parti, ya CHP, ya da MHP..
Onun dışında varsa bile, yeterince etki yaratan bir sürece şahit olmadık..
İskenderun’da halen TP, Saadet, HEPAR’dan bir aday adayının ismini duymadık..
Üstelik, toplantılarla böyle bir istek ve talep de işitmedik..
Ekranlara yansımadı.. Gazetelere düşmedi.. İnternette paylaşılmadı.
O halde şunu diyebilir miyiz?..
Bu seçim AK parti, CHP ve MHP arasında geçecek..
Hatta 23. dönemin fotokopisi yaşanacak!
Doğru mu?
CHP’YE DERS OLSUN!
Seçimlere sadece üç ay kalmışken koca CHP’nin vardığı noktaya bakın.
Entrikalı dizileri andırıyor. Şimdi kendinizi Türkiye’nin ortalama bir vatandaşının, sokaktaki insanın yerine koyun. Ekranlardan akan dehşetengiz haberlere bakınca, “Yahu Atatürk’ün kurduğu CHP’yi ne hallere düşürdüler” demez misiniz?
Genel merkezin tavrına baktıkça, Hatay’da aday adaylığına soyunan politikacıların düştüğü zor duruma üzülüyorum.. CHP’yi yüceltmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama yukarıdan düşen bir haber ortalığı kasıp, kavurmaya; milletvekili aday adaylarının ‘politika’ yapmalarını zorlaştırmaya yetiyor..
İnanmışlar.. Güvenmişler çünkü..
Geçmişteki hatalardan, çıkarılmayan derslerden onlar neden sorumlu tutuluyor?
Günahları ne?
İklim Bayraktar isminde bir hanım birkaç gündür gazeteci kimliği iddiasıyla ortalıkta dolaşıyor.. Baykal’a telefon ediyor, senli benli..
Birlikte yemeğe gidelim, istersen sen bize gel, yoksa ben size geleyim, diyor..
Yetmiyor, Kılıçdaroğlu’na gidiyor, önerisi müthiş..
“- Belden aşağı vuracak ekip oluşturalım!”
İpe sapa gelmez sözler..
Allah aşkına bunca temas, mesafeden CHP hiç rahatsız olmadı mı?
Bu kadar kolay mı, genel başkana ulaşmak, telefonla sohbet etmek..
Vatandaş neden ulaşamıyor?
Bence bu durum sadece CHP’ye değil, siyaset arenasında hizmet veren her politikacıya ders olsun.. Kim gazeteci, kimle görüşülür, kimle görüşülmez bilin isterim.. Öyle bir mekanizma kurun ki, ilgili kişilerin kanaat önderlerine ulaşması kolay, ilgisiz kişilerin kent kurmaylarına ulaşması zor olsun..
Yoksa, bu acemiliklerin sonu gelmez, baş ağrıtır!