Oldu olacak, İstiklal Marşımızı da okumayalım gitsin..
Yok ırkçılığı çağrıştırıyor.. Yok faşist bir algı taşıyor, falan filan..
Hadi canım siz de.. Cumhuriyet tarihimiz boyunca bugüne dek problem olmadı da, şimdi mi çocuklarımıza okutulan ‘ANDIMIZ’ tehlike içeriyor..
Biz o andla büyüdük, ama kafamız karışmadı..
Kimseye ırkçılık yapmadık..
Kimseye faşist bir düşünce aşılamadık..
Yetmedi mi, gösterdiğimiz fedakarlıklar?
Sağolsunlar(!) köşe yazarları tartışmaya başladı bile..
‘- ANDIMIZ kalksın mı, kalkmasın mı?’, yeni tartışma bu!
Türkiye’de sorun mu bitti arkadaşlar!?
Bana sorarsanız, çok tehlikeli bir yaklaşım bu..
İnsanı allak bullak eder.
Umutları tüketir. Yıkıma yol açar.
Haddinden fazla ‘taviz’ vermeye çalıştığınızın farkında mısınız?
İDAM CEZASI!
İskenderun’da 7 şehit verdiğimiz günlerde feryat etmiştim:
– İdam geri gelsin!
Halen bu vatandaşlık talebimi yineliyorum:
ABD gibi demokrasi örneği bir süper güç, eyaletlerde ‘idamı’ kaldırmıyorsa, ağır ve toplum psikolojisini tahrip eden suçlarda idam geri gelsin, derim!
Kayseri’de şerefsizin biri çıkacak çocuklara tecavüz edip, katledecek..
Benim Devlet’im de, Avrupa İnsan Hakları’ndan sözedecek..
Hayır efendim!
Kime sorsam şöyle diyor:
– Terör ve çocuğa işlenen suçlarda idam uygulansın..
Hayır hayır! 3-5 kişinin talebi değil bu.
İki gün önce yayınlanan bir anket vardı..
İrade şu: Yüzde 69 idam gelsin!
Fakat o da ne?
Eğer gündemimizde “Avrupa ideali” falan varsa..
Hepimiz “Ölüm cezası kaldırılsın” diye ayağa kalkarız.
Yok, eğer gündemimizde kanımızı donduran bir canilik varsa..
Hepimiz “Ölüm cezası yeniden gelsin” diye ayağa kalkarız..
Ne dersiniz?
Çok ‘duygusal’ ve aynı anda çok ‘agresif’ bir milletiz, değil mi?
NİZİPLİOĞLU ARADI..
MHP Hatay Milletvekili Aday Adayı Kemal Niziplioğlu, İskenderun’daki seçmene seslenişinden bir gün sonra şehir dışına çıkmıştı. Bu vesileyle, seçim çalışmalarına ara verdiğini düşünerekten yoğun programında İskenderun’u pas geçmemesi gerektiğini anlatan bir eleştiri yazısı kaleme almıştım. Dün aradı, konuya açıklık getirdi..
Güzel bir sohbet oldu..
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin Afyon’daki işadamlarıyla yaptığı toplantıya değindi. Meğerse Niziplioğlu’nun, Afyon çevresindeki şirketleri vergi rekortmeni sıralamasında derece yapmış.. Kutluyorum..
Artık durum şudur..
Memleketin bir bölümünde değil, Türkiye’nin birçok yerinde çok esaslı, çok kuvvetli bir “kaynakların kullanılmasında doğru ekonomi programı” esiyor.
Niziplioğlu işte bu noktaya vurgu yaptı. Dedi ki:
– Ekonomi doğru yönetildiği takdirde, ülkemizde ekonomik kriz olmaz.
– Kaynaklarımız yeterlidir. Yeter ki, doğru yönetilsin.
– Milletvekili seçildiğimde öncelikle parti programımıza bağlı kalmak suretiyle, ekonomi yönetiminde birçok görüşlerimizi milletimize hizmet için ortaya koyacağız.
Niziplioğlu’nun; benim de savunduğum, yaşama geçmesini dilediğim ‘yatırım ve olanaklar’ meselesine bağlı siyaset gütmesi sevindirici..
En yakın zamanda kendisini İskenderun’da görmek ümidiyle..
BİLMİYORDUM!
CHP’de propaganda yapacak kadınlara yönelik bir bildiri yayınlanmış.
Birkaç gün önce okudum, çok güldüm!
Özetle CHP’li kadınlara şöyle deniliyor:
“- Kürk giymeyin, deri giysiden kaçının, evlere girerken galoş kullanmayın” falan, filan.. Talimatta yer alan “giysi kuşam” cümlesini görünce, toplantılarda gözümüze çarpan CHP’li kadınları hatırladım..
Valla, ben daha bugüne kadar, İskenderun’da kürklü, deri giysili bir kadın parti üyesiyle karşılaşmadım.. Buna elit kesimin hanımefendileri dahil..
AK Parti’de de yok.. MHP’de de!
Haa.. Varoşlarda ya da aşağı mahallede hiçbir evi ayağında ‘galoşla’ bir kadın partilinin ziyaret ettiğini de görmedim, işitmedim..
O halde bildiri de neyin nesi?