MHP Hatay Milletvekili Aday Adayı.. Ki, muhtemelen şimdiden hayırlı olsun, 12 Haziran’dan sonra milletvekilimiz Şefik Çirkin ile keyifli bir program yaptık.
Üç saat sürdü..
Çok şey konuştuk, bazen de eskilere gittik..
Sayın Çirkin önemli başlıklar aktarıverdi:
– Toplumsal istikrar bozulmadan, bin yıllık kardeşlik çatışma haline dönüştürülmeden, ülkenin demokrasi içinde bir çıkış bulacağına inanıyorum, dedi. Başka ne dedi:
– MHP, Türk siyasetinin en canlı, en dirençli, en deneyimli ve sürekliliğe sahip kadrolarına sahiptir.
Dahası var:
– MHP, Türk milletini alıştıra alıştıra ülkeyi federasyon üzerinden bölünmeye sürükleyenlere teslim etmeyecektir.
– MHP, Türkiye’yi böldürmeden, bölücülerle müzakere yapmadan, Türkiye’yi yönetecektir.
– MHP’nin gelecekle ilgili öncelikli programı, Türkiye’nin ülkesi ve milleti ile bütünlüğünün ne pahasına olur ise olsun muhafaza edilmesidir.
MHP’nin ekonomik programı hakkında da bilgiler sundu Sayın Çirkin..
Hilal Kart gibi..
Tarımcılığın ve hayvancılığın teşvik edilmesi, kalkındırılması gibi..
Mali aftan öte, vergisini zamanında ödeyenle, ödemeyen şirketler arasında oluşturulacak bir yapılandırma sistemi gibi..
Mahalle bakkalarına desteğin sunulması gibi.. Muhtarlarımıza maaş iyileştirilmesi (asgari ücret düzeyinde) gibi..
Dedim ya, çok şey konuştuk..
TV oturumda, ayrıca hüzün vardı.. Sevinç vardı..
Emek vardı..
Ayrıca; gelenek, örf ve adetlerimizden uzaklaştırıldığımız, bünyemize yavaşça, usulca enjekte edilen yabancılaştırma girişimine karşı tepki vardı. Türkiye’nin ihtiyacı olan normalleşme süreci vardı..
En önemlisi, Türkiye üzerinden oynanan oyunları bozmaya yönelik sağlam ve dirayetli bir duruş sergileyen bir MHP vardı..
Başka? Dörtyol olaylarında olayları büyütmeden sonlandıran, tehlikeli sonuçlar doğurmadan süreci normalleştiren Sayın Çirkin’in bir sağduyu çağrısı vardı..
Ancak herşey kayıtlarla tespit edilmişken, yurtdışından bir lise talebesinin bir mailiyle Şefik Çirkin’e yönelik yürütülen karalama kampanyasına takıldım doğrusu..
Daha önce de yazdım.. Ne yazık ki, ülkemizde kaynağı araştırılmadan bir insanı ‘yaftalamak’ çok kolay.. Ama ve lakin;
Sayın Çirkin’i çok rahat gördüm..
Her türlü olumsuzluklara, hakkındaki ithamlara rağmen her zamanki gibi, ılımlı, iyi niyetli ve bir o kadar serinkanlıydı..
Allah sabır versin!
Yaşamı boyunca başından geçen hadiseleri, ülke adına verdiği mücadeleyi anlatırken duygulanıyordu Şefik bey..
Demem o ki… Kim ne derse desin..
Türkiye’nin MHP’ye ihtiyacı var.. MHP, Türk siyasetindeki ana damarlardan birisidir.
TATMİN MESELESİ!
İskenderun’da ileri demokraside aşama aşama ilerliyoruz.
Madde bir; çoğunluğun ne istediği önemli değil..
30 kişi ‘sorun yok’ dese bile, bir memleket çocuğu çıkıp, aksini iddia etse mesele bitmiştir.. Mesela;
Bir arkadaşımızın, bir olay karşısında ‘şaibe var’ söylemi, tek başına ‘delil’ oluşturmakta yeterli..
Bazen de.. Bir mahkeme kararı, bazı arkadaşların kendisini sanki her olayda ‘haklıymış’ cakası attırmaya yetiyor..
Aykırı hareket, eşittir reklam!
Ben yaparım..
Ben bozarım..
Ben yıkarım..
Mantık bu!
Böylesi ahmakların ileriyi düşündükleri yok..
Gelecekte İskenderun’un hali ne olacak, düşünmezler!
Herşeyi onlar biliyor..
Ve haliyle dünya demokrasi tarihine, her geçen gün yeni şeyler kazandırıyorlar.
Arkadaşlar rahat olsunlar..
Kimsecikleri hedef gösterdiğimiz yok!
Bazı densizlerin, İskenderun’da çoğunluğun ‘güzel’ dediği şeye ‘kara’ demelerini artık normal karşılıyorum.. Varsın şikayetlerini istediklere mercilere yapsınlar!
Tarih, bugünün üzerinden asırlar geçse de ‘yatırım düşmanlarını’ demokrasiye yaptığı bu unutulmaz katkılarla anacak(!)
Demokrasi’ye kazandırdığımız bu yeni kavram çok çok önemli..
Ve büyük ihtimalle yeni demokrasi kavramı yapılırken, bir ahmağın İskenderun’u baltalayan yönlerini ileride bir ‘heykelciğiyle’ süsleyeceğiz.
Ödüllendirilmeli böyle insanlar..
Bunun adı “tatmin hukuku”.
Tamamıyla bize özgü.
Literatüre yeni girdi. Ama ne giriş.
ÖSYM kitapçığı gibi şıklar taşır:
a) itiraz ederiz.
b) mahkemeye gideriz.
c) yatırımcıyla uğraşırız.
d) Pişman ederiz.
e) hepsi.
Budur İskenderun’daki ‘tatmin’ anlayışı!
Kim onlardan daha iyi bilebilir ki!
Mesele kapanmıştır.