Emniyet Teşkilatımız’ın 166. Kuruluş yıldönümünü coşkuyla kutladık.
Dün, Anıt Alanı’nda heyecanlı bir tören vardı.
Kaymakamımız Ali İhsan Su, Belediye Başkanımız Dr. Yusuf Civelek, Emniyet Müdürümüz Kamil Yıldızkaya ile birlikte birçok STK’nın temsilcisi, bu anlamlı günde polisimizin heyecanına ortak oldu.
Güzel bir gündü..
İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin korteji bir harikaydı.
Takdire şayan.. Duygulandım.
Emniyet Müdürü Kamil Yıldızkaya sosyal bir insan..
Sohbetimizde, topluma net bir mesaj verdi:
“- Bizim için önemlisiniz!”
Zaten Sayın Yıldızkaya; mütevazi, dürüst, açık kalpli, nazik ve içten yönüyle girdi dünyamıza.. Ona hemen ısınıverdik..
Zira, polisimizin adı geçtiğinde nasıl kendimizi iyi hissediyorsak, Sayın Yıldızkaya’nın kararlı yaklaşımını öyle karşılıyoruz.
Çok şükür İskenderun huzurlu..
Halkın huzuru da polisin gururudur.
Ben, Emniyet Müdürü Kamil Yıldızkaya ile birlikte emniyet müdür yardımcılarımız ve teşkilatta görevli tüm polis arkadaşlarımızın İskenderun’a çok şey kazandırdıklarından eminim..
İyi ki varsınız! Gününüz, bayramınız kutlu olsun!
ŞEHİTLERİMİZE BÜYÜK VEFA!
Anıt alanı’ndaki törenin ardından, İskenderun Belediyesi Sosyal Tesisleri’ndeki kokteyle geçildi.. Hoş sohbetle birlikte, sıcak bir atmosfer sarmıştı etrafı..
Tebessüm ve gurur dolu yüzlerle birlikte, şehitlerimize ‘Vefa’yı anımsatan duygu yüklu mesajlar da vardı.
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek ile birlikte sohbetimizde, anlamlı ve bir o kadar ‘vefa’ dolu bir mesaja odaklandık.. Çok mutlu oldum!
Nedir o? Paylaşayım..
İskenderun/Denizciler otoban turnikelerinde terör örgütünün hain saldırısı sonucu şehit düşen polis memuru İbrahim Darıcı ile Halil Aksak’ın anısını yaşatmak için Başkan Yusuf Civelek kolları sıvadı.
Halilimizi, İbrahimimizi ve canım ülkem için canını hiçe sayan tüm şehitlerimiz unutmak mümkün değil..
Sayın Civelek de öyle yapıyor.. Unutturmuyor!
Nasıl mı? Şehitlerimizin isimlerini caddelere, sokaklara yazdırarak..
Muhtemelen, Halilimizin ismi İskenderun Lisesi’nin genişleyen yan caddesine verilerek, yaşatılacak.. İbrahimimiz için de yoğunluğun olduğu birkaç caddenin ismi geçiyor.. Sayın Civelek, bu bilgileri paylaşırken duygulandı.. Dedi ki:
“- Şehitlerimizin isimlerini biz yüreğimize yazdık.. Onları her daim saygıyla yadetmek, hatırlamak öncelikli görevimiz. Bu anlamlı günde istedik ki, isimlerini yaşatalım.. Ve yaşatacağız da.. Belediye Meclisi’ne bu düşüncemizi taşıyıp, alacağımız karar neticesinde hayata geçireceğiz.”
Teşekkürler başkan!
Belediye meclis üyeleriyle birlikte çok yerinde bir karar vermiş olacaksınız..
Nur içinde yatsınlar.. Halilimizi, İbrahimimizi ve tüm şehitlerimizi unutmadık, unutturmayacağız!
FUARDA ZAYIF KALDIK!
ALIŞTIK ARTIK!
Yazınca kızıyorlar.. Ancak, İskenderunlu olmanın da büyük bir sorumluluğu, vazifesi vardır. İskenderunluyum demekle, İskenderun’u Türkiye’de tanıtmış sayılmıyorsunuz! Bakınız.. İstanbul’da “Hatay Günleri” vardı.
Güzelce Hatay’ı tanıttık.. Ama daha çok Antakya’yı!
Alıştık artık!
En başından söyleyim.. İyi ki, Tosyalı Holding, İsdemir ve Atakaş gibi büyük firmalarımız var.. İyi ki, bu kuruluşlarımızla birlikte stand açan Tekten, Homkek gibi İskenderunlu iş kollarımız var.. Başta İskenderun olmak üzere, çevre ilçe ve beldelerin de (Payas, Karayılan..) belediyelerini kutluyorum.
Bizim bu bölgeyi çok iyi tanıttılar, temsil ettiler..
Onun dışında ne vardı? Koca bir hiç!
Peki Antakya ne yaptı? Antakya Ticaret ve Sanayi Odası önderliğinde 25’i aşkın sanatçıyla stand açtı.. Bitmedi, Antakya Ticaret Borsası kendi bünyesinde 20’ye yakın esnafı konuk etti, yer verdi.. Başka kimler vardı Antakya esnafından?
Zahterci, balcı, seramikçi, zeytinci, kavalcı, neyci..
Aklınıza kim ve hangi iş kolu gelirse, İstanbul’daydı..
Üstelik KOSGEB’in desteğiyle oradaydılar..
Yani! Yanisi şu..
Matematik hesabıyla.. Antakya karşısında yüzde 1’lik temsille katıldık o fuara..
Yazık oldu.. Şimdi soru şu:
Hatay Günleri’nde; ATSO varken, Antakya Ticaret Borsası varken, dünya varken..
İTSO neredeydi?
BUGÜN SON!
Kim, kaçıncı sıradan aday gösterilecek?
Liderler için “çok zor bir sınav.”
Ama en çok aday adayları için ‘çok zor’ bir sınav..
Heyecanlı bekleyiş bitti bitecek derken, bugün son gün..
Küsmece, darılmaca yok!
Listeler çoktan hazırlandı, bitti!
Neticede TBMM’ye 10 vekil göndereceğiz Hatay’dan..
Listeye giremeyenlerin görevi sadece partiye değil, Hatay’a hizmettir.
Kartvizitin ‘vekil’ ibaresini taşıyor olması birşeyleri değiştirmez.
İnanıyorsan.. Memleketin çıkarlarını düşünüyorsan, her daim çalışmalı insan!
Yine, yeniden yazıyorum..
İş bilen, iş bitiren.. Sonuca odaklanmış..
Kasmayan, kastırmayan, isimlere çok ama çok ihtiyacımız var.
Birikimle donanmış bir listenin varlığına tanık olacak mıyız?
Bugün son gün, göreceğiz!
BENİM DELİM!
Bugün birşeye daha tanık olacağız. Listelere yerli veya ithal isimler girdi mi?
Varsa kontenjan aday, ne olur? Söyleyim..
“Küçük illerde” adayın “nüfus cüzdanına” bakılır..
Ve adaya sorulur: Nerelisin?
Anadolu’da yaygın bir deyimdir:
– Benim delim, başkasının akıllısından iyidir..
İlle de yerli aday!