İskenderun Belediye Meclisi olağanüstü toplandı. İki madde vardı, ilki oy birliğiyle kabul edildiğinden ikinci madde düştü..
Nedir mesele?
Belediye Meclisi’nin 02.03.2011 gün ve 41 sayılı kararının iptali ile ilgili imar ve şehircilik müdürlüğü teklifi..
Anlamayanlar için söyleyim.. Meclis Üyesi İbrahim Akçalı’ya ait arsanın plan değişikliğiyle ilgili itirazın reddine ilişkin bir madde vardı.
7 metrelik bir boşluk geriye çekilecekti.
Yok imar komisyon raporu kararı ayrı..
Yok imza atılan metnin içeriği ayrı, derken..
Üzerine bir de..
Yok kasıt var itirazları.. Yok rant var tepkileri ortalığı bulandırmaya yetti..
Geçtiğimiz hafta, her gruptan meclis üyelerine ‘uygulamada rant var mı?’ diye sormuş..
Genelde, ‘Bir sorun yok’ cevabı almıştım..
Peki ne oldu?
Dün, meclis oturumunda Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, benzer bir yaklaşımla itiraz eden meclis üyelerine sordu:
“- Bir sahtecilik var mı?”
Cevap tüm gruplardan yükseldi:
HA-YIR!
O halde mesele nedir?
Hani rant vardı..
Hani sahtecilik vardı..
Her oturumda sürekli itiraz eden meclis üyeleri alınmasınlar..
Ben sürekli, meclis üyeleri birbirlerine ‘suçlayıcı’ ifadeler kullanmasın, istiyorum.
Bunu istemek suç mu?
Belediye meclisi, ileriye dönük projelerin tartışıldığı yerel parlamentolardır..
İskenderun proje bekliyor.. Hizmet üretsinler istiyor..
CHP’li Kamil Turan’ın güzel bir tespiti var:
“- Meclisi hiç kimse kişisel şovlarına alet edemez. Her iddia ispat gerektir”
Haklı mı? Haklı!
İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’in beyanatı daha bir önemli..
Diyor ki:
“- İş yapan hata yapar! Hata varsa düzeltilir. Soruyorum herkese, bir art niyet var mı? Yok.. Kimse yangından mal kaçırmıyor. Hep birlikte burada İskenderun için çalışıyoruz. Birbirimize tutunmalıyız, destek vermeliyiz.”
Çok doğru bir söz..
Bazı güzellikleri yok saymak, İskenderun’un geleceği açısından bir dezavantaj..
Bir faydası da yok..
Bunu söylüyorum diye, her seferinde suçlanıyorum..
Oysa İskenderun bizim..
Başka da bir İskenderun yok..
Lütfen farkına varalım artık!
İHANETİ GÖRDÜM
Av. Bülent Akbay dün sessizliğini bozdu. Konuşmasının içeriğinde ince mesajlar vardı. Yine, her zamanki gibi güleryüzlüydü, içtendi..
Samimi ve her haliyle ‘dobra’ konuştu. Dedi ki:
“- Dostu düşmanı ayırmakta biraz daha ustalaştık. İnsanca bir düzen kurmak isteyenlerin öncelikle iyi birer insan olması gerektiğini bir kez daha yaşayarak öğrendik. İyi birer insan olmanın örneklerini vermeye devam edeceğiz. Çünkü iyi birer insan olmadan, insani erdemlere sahip bir siyasi faaliyet sürdürmeden halkın temsilcisi olunamayacağını çok iyi biliyoruz. Bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Karalılığımızı sevenlerimizin “ bağımsız aday ol” tekliflerini tereddüt etmeden ret ederek gösterdik. Çünkü tek amaç vekil olmak değildi. Amaç hep birlikte halktan yana bir değişimi hep beraber başlatmaktı.”
CHP’nin en büyük sorunu da buydu..
Değişimi istemiyor, kabullenemiyor!
Akbay’ı kutluyorum.. Çünkü doğru konuşuyor..
Birşey daha söyledi:
– Kutuplaşma duvarını yıkacağım!
Bir alternatif sunuyor.
İtiraz olmadan demokrasi olmayacağını ispatlamaya çalışıyor..
İtiraf etmeliyim ki, Av. Bülent Akbay’ın dışarıda kalmasına çok üzüldüm.
Eğer siyaset bir çaba, bir tutku, bir hizmet süreci ise, bunu en çok hak eden insanlardan biridir Akbay. Kişiliklidir..
Eminim o dürüstlüğü, o duruşu zamanı gelecek o ‘ihaneti’ yapanlar da sevecektir..
Bekleyip görelim!
***
NOT: Akbay toplantısını ‘seçim bürosu’nda yaptı. Mecburdu..
Çünkü, Akbay toplantı yeri için “CHP İlçe Teşkilatı’nda olsun” demesine rağmen, ilçe başkanı kayıtsız kaldı. Çolakoğlu, aynı saatte listeyi değerlendiriyordu.
Aferin ona!
AK PARTİ KENETLENDİ!
En çok sorulan soru şu:
– Listelere bakınca, hangi parti kaç vekil çıkarır..
AK Parti, CHP ve MHP sıralamasına göre, genel kanı değişken:
4-4-2 diyen de var..
6-3-1 diyen de..
Bir de geçen dönemin yazgısı 5-3-2’nin fotokopisi yaşanacak şeklinde görüş ortaya koyan da az değil.. Her üç ihtimalin de gerçekleşme olasılığı mevcut..
Ancak.. Dün, AK Parti ilçe teşkilatındaki ‘seçim startı’ çalışmalarına şahit olunca, parti 6’yı yakalar diye düşündüm.. Nedir sebep? Anlatayım..
Ustalık dönemini yakalayan Orhan Karasayar dün, teşkilatta yoğun alkışlarla karşılandı.. İskenderun onun milletvekilliğini sevdi. İyi siyasetçidir Karasayar..
Daha sakin, daha rahat gördüm onu..
Çıktı, erdemlice bir ‘normalleşme’ çağrısı yaptı:
“- Kırdığım, üzdüğüm insanlar olmuştur. Onlardan özür diliyorum! Biz halkımızın sadece hizmetkarı değil, kölesiyiz..”
Karasayar nezaketini konuştururken, Abdülkerim Güven ise en tarafsız yanıyla cesaretini konuşturdu.. 9. Sırada olmasına rağmen, “seçilmek önemli değil, önemli olan hep birlikte Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşabilmektir. Kimse merak etmesin. Türkiye’yi, güvenle, özgüvenle, istikrarla sağlam bir zeminde yoluna devam ediyor’ dedi. AK Parti 6. Sıra adayı Filiz Özçörekçi 10-0’la başladı konuşmasına..
Savaşçı bir kadın.. AK Parti’ye büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum.
AK Parti’nin onun kadınca duruşuna, değiştirme arzusuna ihtiyacı var.
Özçörekçi’nin azimli yanı, AK Parti’ye 6’yı getirir mi?
Böyle bir gayret ve onun çalışkan haliyle diyebilirim ki?
Neden olmasın?