Hataylıların bankalarda 5.3 milyar lirası var

Hataylıların bankalarda 5.3 milyar lirası varİyi para.. Hatay’daki finans gücümüzü yansıtan bir rakam..
Düşünüyorum da, bu parayla yeni bir şehir kurarsınız.. Ama ne yazık ki, net rakamları İskenderun’dan bir ekonomistten değil, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan öğreniyoruz. Bu durum, birlik ve beraberlik konusunda ne kadar yol kattetiğimizin göstergesi olsa gerek(!)
Haksız mıyım?
Yüce Rabbim, Hatay’a her türlü imkanı bahşetmiş ama tek eksiğimiz, birlik ve beraberlik.. Markalaşma hususunda da çok zayıfız..
Valla ben Hisarcıklıoğlu’nun yalancısıyım..
Bunları o söylüyor..
Ağrımıza gitmesin.. Dost acı söyler..
Hisarcıklıoğlu başka ne demiş:
“Bu kadar bereketin üzerindesiniz, her şeyinizde lezzeti, markası ismi var. Ama şehir olarak marka haline gelemezseniz çok para kazanamazsınız. Kentinizi marka haline getirin. Marka olursanız bu gün bir liraya sattığınızı ürün, yarın 10 katı fazla satarsınız. Ürünü değiştirmeden sadece marka olmanın avantajıyla fiyatınız artar.”
Yalnız bir tezatlık var..
Hisarcıklıoğu’nun ağzından çıkan kelimelerle, istatistikler birbirini tutmuyor..
‘Markalaşırsanız para kazanırsınız’ diyor, ama mevduatımızda 5.3 milyar lira var..
Az para mı?
– Türkiye’deki istihdam artışı yüzde 12, Hatay’da bu rakam yüzde 15..
Ekstra bilgi, Türkiye’de bir çok büyük ilin önündeyiz..
– İhracat artışı Türkiye’de yüzde 22 iken, Hatay’da yüzde 37..
Fena mı?
– Protestolu senette Türkiye’de yüzde 26 azalma varken, bu rakam Hatay’da yüzde 37 düşüş gösteriyor.. Demek ki, Hataylı çalışkan bir toplum..
Koşturuyor.. İşin bilincinde.. Sorumlu..
Zira bu üç etken, ‘markalaşmaya’ giden yolun uzantıları değil mi?
İlave olarak..
– Bütçesi de açık vermiyor Hatay’ın..
– GSMH’da kendimize yetiyoruz..
O halde tek bir eksiğimiz kalıyor..
Birlik ve beraberlik!
İşte bu açıdan, Rifat Hisarcıklıoğlu’na hak veriyorum..
Kaçarı yok.. Şimdi aynaya bakma zamanı..
Evet, kıskancız..
Evet, taklitçiyiz..
Evet, suskunuz!
Evet, herkes daha çok kazanmaya meğilli..
Evet, beni ısırmayan yılan bin yaşasın mavrasındayız..
Zaten, Hatay’ı ayakta tutan da bu hırs dürtüsü değil mi?
Ama lokal takılıyoruz.. Globalleşen firmalar bir elin parmakları kadar az..
Gerisi yan sanayi.. Sessizce birbirine dayanıyor..
Bir çoğu, ‘sen büyü, ben yandan sana takılırım’ havasında..
Böyle olacağı belliydi aslında.
Aç babam aç, ha bire açılıyoruz..
Memleketi unuttuk.. Birlik ve beraberlik duygumuzu pekiştereceğiz derken, iyice birbirimizle yabancılaştık..
Senfoniye gelince.. Bugün günlerden pazartesi..
Koca şehirde ‘çıt’ yok! Ee ne diyor Rifat Hisarcıklıoğlu:
– Daha fazla kazanın!
Haydi hep birlikte Fatih Erkoç’un şarkısını söyleyelim:
– Ellerim bomboş, yüreğimde bir sızı..

2+2 DE OLABİLİRDİ!

AK Parti’nin İstanbul’da seçilebilecek sıralara yerleştirdiği İstanbullu aday sayısı 2’dir. CHP desen, 30 mebus adayının 8’i İstanbullu.. MHP’de bu sayı 4..
İskenderun’a dönelim.. AK Parti’nin adayı Orhan Karasayar..
MHP’nin adayı Şefik Çirkin..
CHP’nin adayı Mevlüt Dudu..
Şefik bey, Antakya’da görünüyor.. Ama bir ayağı hep İskenderun’da olmuştur.. Lehimize.. Orhan bey, hepten İskenderun’da..
Mevlüt bey, Dörtyol asıllıdır ama iş/güç bakımından hep İskenderun’da faaliyet göstermiştir.. İkinci sıradan vekilliği garanti, oysa CHP İskenderun’dan bir aday daha gösterebilseydi, TBMM’de İskenderun’u temsil edecek vekil sayısı 4’e çıkacaktı.
Daha düne kadar İskenderun’un temsil hakkı 2’ydi..
Bu dönem 2+1 farkımız var.. Avantajlıyız ama CHP biraz stratejik düşünseydi, 2+2 temsille İskenderun’u ‘hakettiği’ demokrasi şölenine taşıyabilirdi..
Ne dersiniz, çok mu fazla oluyorum!?

İLGİLİLERE DUYRULUR!
Barıştepe Mahallesi’nde eksik giden birşeyler var. Telefondaki ses, altyapıda yaşanan aksaklığa vurgu yapıyor. Hangi sokaklar?
257 ve 358!
Her iki sokakta, altyapının tamamlanmadığı, yolların yapılmadığı bilgisi ulaştı bize.. İskenderun Belediyesi’nin tepelerde yoğun çalıştığını biliyorum.
Önemli işler çıkardılar. Bazı aksaklıklar yaşanmıyor mu?
Yaşanıyordur tabii.. Ki, doğaldır.
Her yere yetişmeleri mümkün değil..
Belki de bu şikayet bilgi ulaşmamıştır kendilerine..
Bilemiyorum, elçiye zeval olmaz..
Her iki sokakta bir takım sıkıntılar yaşanıyor, dilerim yazım üzerine gerekli düzenleme yapılır, vatandaş rahat bir soluk alır..
Hatırlatmak istedim..

GÜNÜN SÖZÜ
Eğer hangi limana doğru seyrettiğimizi bilmiyorsak, hiçbir rüzgâr bizim için uygun değildir. SENECA

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.