Okul öncesi eğitimin ne kadar önemli olduğu gördükçe daha iyi anlayabiliyoruz. Kentimizde de okul öncesi eğitimi tanıtmak, kutlamak ve çocuklarımızın yaptığı güzel şeyleri göstermek adına güzel bir etkinlikti. Ancak İskenderun’a has yine sıkıntılarımız olmadı mı, elbette oldu. Biliyorsunuz bizim eksiklerimiz olmadan, sıkıntılarımız olmadan bir işi yapmamız söz konusu bile olamaz. Mutlaka her işimizde sorun olacak, yoksa yakışmaz bize.
Bu kadar güzellik oldu görmediniz mi diyen yetkililerimiz de olabilir. Ben herkesin gördüklerini çok iyi gördüm. Ama benim gördüklerimi sizler zaten göremezsiniz. Anlatmaya başlayayım olumsuzlukları.
Sabah saat 08.30..
Minik çocuklarımız Anıt Alanı etrafına gelmeye başladılar. Bazıları daha erken gelmişti. Sıcak öyle vuruyor ki insana, yok böyle bir şey.. Çocuklarımız terliyor. Hele de kahvaltısını yapmadan gelen varsa vay haline.
Alanda herkes törenin olmasını bekliyor. Arka taraftakiler ön tarafta olanları bilmiyor, haberleri yok. Onlar tören olsun da bir an önce, çocuklar sıkıldı sıcaktan diyorlardı. Ön tarafa geçelim. Hemen ne olup bittiğini söyleyeyim size. Ön tarafta protokol üyeleri yerlerini almış. AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar ve ilçe teşkilatı bile tam kadro çocukların bu güzelliği görmek istediler. Ama vekili bile yarım saat güneşin altında beklettiler. Neden mi bekletildi?
Onu da anlatayım.
Anıt’ta tören olacak, ses sistemi koymayı unutmuş İlçe Milli Eğitim..
Daha doğrusu Belediye’ye yazı yazılmış, eeee öyle diyorlar.
Belediye Özel Kalem Müdürü Emin Dönmezer ise böyle bir şeyin olmadığını, dün geceden kendisini bazı kişilerin arayıp ‘yarın ne yapılacak bize bir görev düşüyordu dememe rağmen, kimse oralı olmadı’ diyor.
Neyse ses sistemi belediyeden getirtildi de, saygı duruşunda bulunup, istiklal marşımızı gür bir sesle okuya bildik. Ama minik yavrularımız güneşin altında pişti. Su içecekler, su bulamıyorlar.
Bazılarını anneleri gölgede tutmaya çalışıyor, o da olmuyor. Kısacası çocuklarımız sıcaktan pişti, ancak gören olmadı. Tabi bu arada yaşananlardan Kaymakamımızın haberi yok.
Onu da peşinen söylemiş olayım, o gelmeden bu kadar olay yaşandı.
Sonra kaymakamımız geldi. Milletvekilimiz de sıcağın altında durmaktan kurtuldu ve tören başladı. Törenin başlaması ile bitmesi toplamda dört buçuk dakikayı geçmedi. Saygı duruşu, istiklal marşı, tören sona erdi. Peki bu 4 dakika için bu kadar çocukların suçu günahı neydi? Törene getirmek istiyorsunuz, haklısınız. Törenin başlama saatine 15 dakika kala bu çocukları getirseler bir sorun mu olurdu?
Bana göre olmazdı. Ama diyoruz ya bu benim düşüncem. Bitti mi?
Hayır, bitmedi..
Tören bitti derken kadının biri yığıldı yere, baygınlık geçirdi. Kalbi dayanamadı bu kadar sıcağa. Herkes üstüne üşüşünce alanda bulunan küçük çocuklarda ağlamaya başladılar. Ne olup bittiğini bilmiyorlar ki..
Sonra bayanı yerden kaldırmak için ambulans beklendi. Ambulansta Allah’tan Anıt Alanı’nda bekletiliyordu. Hemen bayanı alıp hastaneye götürdüler. Sonra hep birlikte yürüyüşe geçtik 2. Nolu Çay Bahçesi’ne..
Çocuklarımızın yaptıkları eserleri görmek için..
Hiçbir şey göremedim desem yalan olmaz. Çünkü böyle bir kalabalık olursa ne kaymakam ne milletvekili ne de belediye başkanı yürüyemez. Onlarda aynı sıkıntıları yaşadılar. İlerlemekte güçlük çektiler ve haftalardır yaptıkları bu ürünler ne kadar kalacak bilmiyorum; ama inşallah bir hafta kalırda çocukların yaptıkları ürünleri görme şansı olur ailelerin ve vatandaşların..
İnşallah bundan sonraki törenlerde böyle sıkıntılar yaşanmaz. 23 Nisan etkinliklerinde bile ses sorunu yaşadık, bunu da gözden geçirirsek iyi olur diye düşünüyorum.