İTSO’da geçenlerde meclis toplantısı vardı..
Meclis Üyesi Serdar Yavuzer’in, (ki kendisini başarılı buluyorum), “İskenderun küçük.. Gelin Osmaniye’de yatırım yapın” sözleri, işadamı Muzaffer Seküçoğlu’nu germiş..
Niye?
Beyfendi, 2. OSB’de söz hakkı istiyor.. İsteyebilir.
Ama o haktan faydalanmak isteyen onlarca firma daha var, hatırlatmak isterim..
Efendim, Antakya’dan güncelleme için evraklar istenince, sinirleri bozulmuş..
Uzaktan yönetiliyormuşuz..
KOBİ’lere, yatırımcıya gerekli destek sağlanmıyormuş, falan filan..
Muzaffer Seküçoğlu’nu tanırım..
Ben bu mesleğe başladığım 17 yıl önce inşaat sektöründe adını duymuştum..
Bir zamanlar ekonomik durumu çok daha iyiydi..
İstediği yerde yatırım yapacak güçteydi.. Bugün de öyledir, bilemem..
O vakit.. Şimdiki İskenderun Organize Sanayi Bölgesi’nde, o KOBİ dediği işletmeler kısıtlı imkanlarla yatırım yapmış, günümüze dek AR-GE’yi ve teknolojik imkanları, başarılı bir yönetim ve vizyon anlayışıyla birlikte kullanmışlardı..
Bugün konumları nedir?
Türkiye’nin en büyük 500 firması arasına girecek güce sahip olmuşlardır..
Yani çalışmışlardır.. Yani fedakarlık, özveri göstermişlerdir..
Bu gayreti gösteren onlarca firma var İskenderun’da..
O vakit onlar büyürken, devleşirken.. Antakya aynı Antakya idi..
O vakit onlar yatırım yaparken.. Antakya’da şimdiki yöneticiler yoktu..
O vakit onlar istihdam oluştururken.. Türkiye’de iktidarda AK Parti de yoktu..
Ne oldu şimdi?
Serdar Yavuzer, Osmaniye’nin nimetlerinden faydalandı ve tavsiyelerde bulundu diye, Muzaffer Seküçoğlu’nun parlaması niye?
Daha önce nerelerdeydi?
Ne bileyim.. O vakit niye 1.OSB’deki yatırım olanaklarından faydalanmadı?
Ne oldu şimdi? 2.OSB kıymete mi bindi?
Yeni yatırım programı açıklandığında, o arazi için davalar açıldığında niye ses, seda çıkarmadı? Oysa, yeni yatırım bölgeleri oluşsun diye, aylarca haykıran bizler değil miydik? Tosçelik Osmaniye yatırımı, İskenderun’da yer vardı da, inadına mı Hatay hudutlarından dışarı çıktı? Ya da, MMK Atakaş yatırımı, OSB’nin imkanları varken mi, Dörtyol’a kaydı.. İşadamı Halil Şahin niye İzmir’de?
Halil Şahin’in, 2.OSB’ye atfen, “Dilerim hak eden bir arkadaşa verirler” söylemini doğru buluyorum.. Bu her kim olursa olsun, bırakalım da yatırımını rahatça yapsın..
Nissan ve Renault, otomotiv yatırımı için yer arıyor..
Ne yapmalıyız? Onlara yön göstermeyecek miyiz?
Oysa, Osmaniye yanıbaşımızda.. Yatırım yapacak bir girişimci, 400 dönüm arazide yer bulamadı diye, oturup evinde sinek mi avlayacak?
Hayır! Osmaniye de bizim.. Erzin de..
Artık az çok, İskenderun’daki yatırımcıları, sanayicileri tanıyorum..
Onlar laf üretmiyor..
Aksine yatırım yapıyor diye, neden hedef potasına koyuyoruz ki?
Bıkmadık mı, usanmadık mı bu şikayetlerden?
Gerçek şu ki.. O, 400 dönümlük araziyi talepte bulunan onlarca firmaya dağıtacak olsanız, 2.OSB’de kantin bile işletemezsiniz..
Hem niye bu kadar kızıyorsunuz ki?
Talepler değerlendiriliyor..
Devlet işin başında.. Bu dün de öyleydi, bugün de öyle..
Serdar Yavuzer’in ‘Osmaniye’ vurgusu gayet samimi ve masumca..
Yer varsa yatırım yaparsın..
Yoksa, ne yapacaksın? Hiç sağa sola bakınmayın..
Onlarca işadamı sayarım size..
Sadece Osmaniye’de değil, yurtdışında fabrika kurmak için kolları sıvadılar..
Dünya küçülüyor, Türkiye ise büyüyor..
Serdar beye kızmayın.. Kendimize kızalım.
Sessizliğimize.. Bugüne dek suskunluğumuza yanalım..
Ben İskenderun’da büyüdüm.. İskenderun’da, Osmaniye’de, Dörtyol’da, OSB’de yatırım yapan işadamı bizden değil mi?
Sıkıştık mı? Sistem kötü, falanca uygulama yanlış..
Bakın arkadaşlar..
Küçük hesaplar, büyük fırsatları kaçırtır..
Muzaffer beye tavsiyem:
Fırsatı ayağınıza beklemeyin, kendiniz yaratın!
Dev firmaların başındaki sanayiciler öyle yapıyor..
Krizi bile fırsata çeviriyor.. Ya siz?
KASET ÜZERİNE..
Deniz Baykal’ın kaseti çıktıktan sonra yazılanlar:
“- Bu kaset Baykal’ın siyasi yaşamını bitirir.” (9 Mayıs 2010-Oktay Ekşi)
“- Baykal gereğini yapmalıdır.” (8 Mayıs 2010-Tufan Türenç)
“- Bu testi artık su tutmaz” (8 Mayıs 2010-Yalçın Bayer)
Madem kasetler AK Parti’nin komplosu, bu beyler niçin o tarihte komploya alet olup Baykal’ın istifasını istediler? Baykal’a, Bahçeli kadar sahip çıkmadılar.. Niçin?
VATANDAŞIN CEBİYLE BEYLİK OLMAZ!
Dün, Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek ile bir süre sohbet ettik. İskele için onay aldığını daha önce bu köşeden duyurmuştum. Şimdi, ikinci bir onayı bekliyor..
İskele üzerine bir balık restoranın kurulması için kolları sıvadı.. Dilerim, en yakın zamanda bu güzel iki hizmetin tamamlandığını görürüz.
Başkan Civelek, vatandaşın cebindeki parayı dikkatli kullanıyor..
Önemli hizmetleri hayata geçirmeye çalışıyor..
Nezaketini, mütevazılığını koruyor.. Misyonu, ‘Önce insan!’
O bakımdan şu sözü çok önemli:
“- Vatandaşın cebiyle beylik olmaz!”
Bu kadar net!