Başbakan Erdoğan’ın Hatay mitinginden notlar..
Hatay’ın siyasi atmosferi hızla ısınıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumartesi günü Antakya’daydı.. İlgi çok büyük..
Aynı oranla başbakanın Hatay ilgisi de giderek artıyor.. Hatay insanının gösterdiği olgunluk da ayrıca takdire değer.. Üç güzel mesaj vardı..
Birincisi, büyükşehir statüsü..
İkincisi, okullarda elektronik kitap dönemi..
Üçüncüsü, temiz su projesi..
Evet, büyükşehir statüsü büyük olanaklar taşıyor, Başbakan Erdoğan’dan işittik.
Beldeler kapanıyor, ilçelere bağlanıyor.. Muhtemelen bu konuda İskenderun avantajlı.. Mücavir alanları genişliyor.. Yetkisi artırılıyor..
Başbakan Erdoğan yine öfkeliydi..
Konuşmasının diğer bölümleri Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye yönelikti..
‘Türkiye hizmet görmüyor’ denmesine tepki gösteriyor, ki haklı!
‘Yetersiz’ deseler belki.. Ama ‘hizmet yok’ sözünü gerçekten haksızlık sayarım.
Mitingte bir ayrıntı dikkatimi çekti..
Kılıçdaroğlu’nun ‘oy kaybeden istifa etsin’ söylemine tepki gösteren Başbakan Erdoğan iktidarda.. CHP henüz iktidar değil.. Oyu artıyor diye, muhalefette kalacaksa şayet, Kılıçdaroğlu’nun bunu başarı olarak değerlendirmesi yanlış..
CHP yüzde 25 alsa ne değişir?
Neticede, AK Parti’yi iktidar kılan icraatları..
Anketler üç aşağı, beş yukarı aynı..
Yalnız herkes ayrı telden konuşuyor..
Herkes oy vereceği partiye yakın yorumlar yapıyor.
AK’Parti, yüzde 40’ın üzerini görecek mi?
CHP, yüzde 30’u aşacak mı?
MHP, barajı geçecek mi?
Böyle yorum mu olur?
40’ın üstünden kasıt ne? 41 mi, 49 mu? Kaç?
30’u aşmak ne demek? 31 mi, 39 mu? Kaç?
Üç ileri bir geri.. Ne biçim yorum bu?
Enteresan tahminler de var. Bazıları diyor ki:
Bu seçim, sürprizlere gebe.
Ne demek istediklerini derin derin düşünürken..
Bir tespit de ben yapayım..
Bana sorarsanız bu seçimin sonucunu kadınlar tayin edecek.
Mitinglere bakın. Kadınlarla dolu.
Binlerce kadın. Hem de coşkulu.
Dost meclislerindeki sohbetlere bakıyorum.
Siyaset konusunda kadınlar önde, kadınlar yönlendirici..
Başbakan Erdoğan’ın mitinginde her yerde onlar var..
Sesleri, erkeklerden daha gür.. Ben hiçbir seçimde kadınları bu kadar aktif görmemiştim. Erkek ne derse öyle yaparlardı.
Şimdi iş tersine dönmüş. İyi de olmuş.
Şimdi merakla 12 Haziran gecesini bekliyorum.
Bakalım kadının gücü sandığa yansıyacak mı?
LOKOMOTİF, ŞEFİK ÇİRKİN
Bizde siyaset “lider” odaklıdır, seçime “lider” etki eder..
Ve de örgüt..
“Aday isimlerinin önemi yok mu?” diyecek olursanız..
Yanıt, var…
İşte İskenderun.. İşte MHP Milletvekili Adayı Şefik Çirkin!
Türk, Kürt, Süryani, Alevi, Sünni, Ermeni, fark etmiyor..
Kimi görse “sarılıp öpüyor.”
Ve “az konuşuyor, çok dinliyor.”
Siyasette dinlemek önemli özellik.
Aday vardır partiye yüktür, örgüt onu taşır.
Aday vardır partiyi de, örgütü de sırtlar.. Yükü o taşır.
Şefik Çirkin işte böyle, lokomotif.
Sebebi açık.. Cuma günü İGC’yi ziyaret etti Şefik Çirkin.
İskenderun’un önü açık diyor..
Her girişime ‘destek vermeye hazırız’ diyor..
Her yıpratma girişimine karşı, ‘hoşgörümüze, duruşumuzu koruruz’ diyor..
Güneydoğu’da tırmanan terör olayları, Kılıçdaroğlu’nun ‘özerklik’ tartışması, kaset siyaseti canını sıkmış besbelli..
Siyasetin kirli yüzüdür bu..
Kim ne derse desin.. Seçimde sonuç ne olursa olsun..
Şefik Çirkin, üslubuyla, duruşuyla, karakteriyle ezber bozuyor..
Eğer ben az çok İskenderun’un karekterini biliyorsam..
Eğer ben şu ülkede BDP’nin yarattığı terör tahribatına rağmen susanların, MHP’ye yönelik bel altı vuruşlarla zarar verdiğini görüyorsam..
Terör gerçeği varken, ‘milliyetçilik’ duygularını köreltmeye çalışanların gayretini işitiyorsam.. Bu mutabakatın ürünü siyasette MHP’nin dışlanmasını anlayabiliyorum..
Şefik Çirkin haklı.. Niye mi?
“Atatürk’ün koltuğuna oturan Kılıçdaroğlu’nun güneydoğuda ‘özerklik’ talebinde bulunması çok yanlış bir ifadedir” söyleminden ötürü Çirkin’in yaklaşımını doğru buluyorum.. Türk Milleti yeterince bedel ödedi..
Ve halen ödemeye devam ediyor.. Son bir aya bakalım..
Bitlis’te baskın yapıldı..
Mardin’de pusu kuruldu..
Diyarbakır’da beş iş makinası yakıldı.
Hakkari’de ateş açıldı, bir er şehit oldu.
İstanbul Etiler’de bomba patladı.
İddia ediyorum, siyasetin bu kirli yüzü ruhumuzu bölüyor, parçalıyor..
Bir seçim süreci, bu kadar mı vahşice yürütülür?
Bu kadar mı insani şeylere dikkat kesilmekten bizi alıkoyar?
BDP için tek kelime etmeyenler, MHP’den neden bu kadar rahatsız?
Özetle..
Seçmen “inadına MHP” der..
“Mağdur MHP’nin” oyu artar..