Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki arazide, Hacı Bektaşi Veli Kültür Derneği ile AKAD’ın birlikte organize ettiği Cemevi Kültür Merkezi’nin temeli atıldı.
Hayırlı olsun.. Tören güzel başladı.
Aynı gün, hoşgörü kenti İskenderun’da Rum Katolik Kilisesi’nin de açılışı vardı..
Tablo muhteşemdi. Ama bir yerden sonra gergin bitti.
Ne zaman ki, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Selahattin Özel ve Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez söz aldı, olay siyasi arenaya döndü. Diyanet İşleri Başkanı’na tepki gösteren konuşma, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a açık mektuba kadar uzandı.
Ne gereği vardı.. Hani dilimize sahip olacaktık?
Sabahattin Özel, ‘Bizler siyaset yapmıyoruz’ dedi, ama kantarın topuzunu kaçırdı.
Oysa, AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar davete icabet ederek, ‘örnek’ bir yaklaşım sergilemişti. Hata mı etti?
Tarihte ilk defa bir diyanet işleri başkanı, cemevini ziyaret etti, fena mı oldu?
Hükümet, farklı inançlara yönelik sergilediği duruşla ezber bozarken, siyasi terimlerle nezaket dışı bir atmosfer yaratmak da neyin nesi?
Soruyorum:
Hani, üç beş değil bir olacaktık?
Hani, gönüllere yar olacaktık?
Hani, sevda yolunda buluşacaktık?
Bu nasıl bir üsluptur öyle!
Yok diyanet diye bir ocağımız yoktur..
Yok Türkiye asla laik olmadı!
Yok ilahiyat fakültesi kaldırılsın..
Bu mudur, genel başkanların ‘barış’ ve ‘hakkaniyet’ duygusu?
Hadi, dilinize sahip olamadınız.
Peki, şube başkanlarının ‘hoşgörüsü’ hiç mi, üslubunuza etki yapmadı?
Helal olsun, alevi derneklerinin şube başkanlarına..
Asıl ‘beraberlik’ duygusunu onlar aşıladılar..
Törene katılan tüm davetlilerle ayrı ayrı teşekkür ettiler..
Siyasetten uzak durdular..
Alkışlıyorum.. Kutluyorum!
İskenderun’da hiçbir zaman sunni, alevi ayırımı olmadı..
CHP’nin vekilleri, adayları.. Siyasi partilerin ilçe başkanları, MHP’nin milletvekili adayları hep birlikte “dayanışma’ içerisinde oturuyorlardı..
Hemde yan yana.. Aynı sıralarda omuz omuza verdiler..
Hoşgörünün fotoğrafı budur işte..
İskenderun’da hepimiz kardeşiz..
Alevisi de, sünnisi de, hıristiyanı da bizim canımız ciğerimiz..
Etle tırnak gibiyiz..
Neydi, Aleviliğin yol haritası:
– Gelin canlar bir olalım!
Selahattin Özel, ‘Can’ derken kimleri kastediyor acaba?
Tüm dünya insanlarını mı?
Yoksa, AK Parti dışında herkesi mi?
Yakışmadı Can!
Alevilik; sevgidir, höşgörüdür.
Alevilik; iyiliktir, güzelliktir, doğruluktur.
Peki sen ne yaptın Can? Bir çuval inciri berbat ettin!
CHP’Lİ ALİ OĞUZ’UN ŞEMSİYESİ!
Temel atma töreninde güzel enstantaneler de vardı. Selahattin Özel ve Ercan Geçmez’in ‘gergin’ dolu siyasi söylemlerini bir kenara bırakırsak, CHP’li Ali Oğuz’un nezaketi on numaraydı.
Tam öğle sıcağında, siyasilerin oturduğu alanda gölgelik yoktu..
Milletvekilleri Orhan Karasayar, Fuat Çay, adaylar Mevlüt Dudu, Dr.Yılmaz Şahutoğlu, Filiz Özçörekçi, Melih Sürmeli ve daha birçok isim güneş altında oturuyorlardı.
İşte o sırada.. CHP Hatay Milletvekili aday adaylarından Ali Oğuz şemsiyesini açarak, AK Parti adayı Filiz Özçörekçi’nin üzerinde tuttu.. Hem de tören boyunca..
Dedim ya.. Nezaket dolu, on numara bir hareket..
Keşke, Selahattin Özel ve Ercan Geçmez hiç olmasa bu davranıştan ders çıkarsalardı..
Ama nerdeeee?