İskenderun festivali öylesine güzel etkinliklere sahne oluyor ki, tek kelimeyle mükemmel.. Sahil kordonu piknik yapan insanlarla dolu..
Akşam saatlerinde gerçekleşen müzik şenliği alabildiğince ruhumuza dokunuyor..
Kardeş Türküleri’nin sunduğu repertuar öyle değil mi?
Türkçe, Arapça, Kürtçe, Ermenice şarkılar eşliğinde İskenderunlular coştu, gece geç saatlere kadar eğlendi.. Aynı saatlerde 2 Nolu Aile Çay Bahçesi’nde Türk Halk ve Sanat Müziği resitali vardı. İskenderunlular, şarkılara eşlik ederken, tablo muhteşemdi..
Herkesin kardeşlik duyguları içinde halay çektiği, birbirini hiç tanımayan insanların el ele tutuştuğu bir festivale şahit olduk.
Aynı gün kültür, sanat etkinliklerine de doyduk..
Söyleyişiler.. Karma heykel ve resim sergisi, bir harika..
Yazar Ayten Mutlu’yu unutmuş değilim..
Antik çağdan günümüze kadın ve şiir konulu söyleşisi oldukça etkileyiciydi..
Ayrıca dün gerçekleşen yemek yarışması, kadınlarımızın hünerlerini sergilediği bir programa dönüşüverdi.. Sahil hıncahınç doluydu..
İnsanlar katılımcı, birebir etkinliklerin içinde yer alıyorlardı..
Dahası var..
Spor faaliyetleri tam tamına 6 bin katılımcı gördü..
Hepsi genç, hepsi ışıl ışıl..
Bu bir rekor.. İskenderun Belediyesi’nin yaz okulları (1000 çocuğumuz) dışında, festivale yönelik gençlerimize bir ‘çekim merkezi’ oluşturması alkışlanacak bir yaklaşım..
Bisiklet yarışı..
Halk koşusu..
Ve daha birçok etkinlik İskenderun halkının kaynaşmasını sağlıyor..
Böylesine güzel, kalıcı ve etkin faaliyetler, İskenderunlular’un hem beğenisini hem de takdirini topluyor. İşte Aba güreşi..
Türkiye’nin dört bir yanından güreşçilerimiz İskenderun’daydı..
Festival için ‘panayır’ sözünü kullanmayı, İskenderun Belediyesi ve İskenderunlular adına haksızlık sayarım..
Akşamdan sonra 50 bin üzerinde insanımızın katıldığı etkinliklerde yüzlerde oluşan tebessüm bence herşeyi anlatıyor.
Rangarenk ışıklandırılan kentte, Funda Arar’ın söylediği şarkılar hangi yürekleri fethetmedi ki? Bunca güzellik, bunca kaynaşma, bunca görsellik, yaşam biçimi, katılımcı bir yapı için İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’i kutluyorum. Sanatı yaşamın içinde var eden bir belediye başkanı, seyrederken, dinlerken gerçekten de bir yaşama sevincini bizlere aşılıyor, fena mı?
Ben bu festivalde harika duygular yaşıyorum..
Mutlu oluyorum.. Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, etkinliklerin her katmanına dahil oluyor, vatandaşlarla birebir o coşkuyu paylaşıyor..
Festival bütçesini yerinde ve tek kuruşu heba olmayacak şekilde kullanıyor.
Çok güzel.. Başkan Yusuf Civelek’e teşekkür ediyorum..
Bu konuda teşekkür etmek istediğim bazı isimler daha var..
İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Dönmezer’i de kutluyorum.. Çünkü.. Emeğini, yüreğini, canını koymuş bu festivale.. Nereye baksam o var..
İnceliyor, denetliyor, katkı sunuyor..
Güleryüzlü haliyle çevreye pozitif enerji yayıyor..
Festival Komitesi’nde en büyük yük meclis üyesi Mesut Yüksekbaş’ta..
O da çok çalışıyor.. Bir aksilik olmasın diye çok çırpınıyor..
Kemal Sonay aynı keza.. Her alanda var..
Ayhan Dik, spordan sorumlu federasyon yetkilisi gibi..
Festivale renk katıyor..
İsmet Şelhum Devrim, festivalin duyrulmasında büyük emeği var..
Müthiş katkı sağlıyor.. Diğer meclis üyeleri aynı şekilde, çok çalışıyor..
Bir teşekkür de, İskenderun Emniyet Teşkilatı’na..
Huzur ve güvenlik açısından her yerde onlar var, kuş uçurtmuyorlar..
Demem o ki..
İskenderun festivali harika gidiyor..
Eğlenmeye devam.. İyi ki varsınız!
BOŞU BOŞUNA!
İskenderun’da güzel şeyler olurken, madalyonun öteki yüzünde olumsuz ve lüzumsuz gösteriler var.. Daha önce yazdım, yine yazıyorum.. Örnek mi?
– 5 yıldızlı otel olsun ama, şu ya da bu nedenlerden ötürü istemiyoruz..
– Karahüseyinli projesi olsun, ama falancı sıkıntılar işitiyoruz, istemiyoruz..
– Sanayi kuruluşları ‘yatırım’ peşinde, ‘hayır’ çekiyoruz ama, söz konusu işsizlik olunca da şikayet ediyoruz.
– İskenderun, ta Yumurtalık ve Osmaniye’ye kadar çekim ve enerji merkezi oldu ama, halen imkan varken ‘istemezük’ diyoruz..
– Enerjide dipteyiz.. Dışa bağımlıyız ama, çözüm için Türk işadamı ‘enerji yatırımı yapmak istiyorum’ dediği vakit, boğazına yapışıyoruz, kızıyoruz..
Özetle..
* Yatırım yapana kızıyoruz..
* İş üreteni eleştiriyoruz..
* Mücadele edeni harcıyoruz..
* ‘Ben de varım’ diyeni kötülüyoruz..
* Proje getireni küçümsüyoruz..
* Doğru konuşanı şehirden kovuyoruz..
* Memlekete dünyanın ‘hayır’ işini yapanın bile arkasından konuşuyoruz..
* Dedikoduyla şehrin büyümesini bekliyoruz..
Demem o ki.. Yüksek sesle ‘Eyvah’ dediğimiz bir dönemden geçiyoruz.
Farkında mısınız?
O ARAZİYE BİR HASTANE..
Beni tanıyanlar bilir.. Yatırımın asla karşısında durmam.. 2.OSB, Hilton ve Karahüseyinli yatırımlarına hep destek verdim.. Çünkü ihtiyacımız var..
Bu nedenle..
İşadamı Metin Yıldız’ın sahip olduğu AVM önündeki arazi için hangi yatırımın planlandığını sormuştum..
Yazım oldukça tepki aldı..
Ayrıca sayısız telefonlar geldi. Cevabım şu oldu:
“- Kimseyi incitmek ya da yargılamak gibi bir düşüncem yok.. İşadamı yatırım yapacaksa, hukuki koşullar el veriyorsa, neden olmasın.”
Sorularım vardı, sordum..
Öğrendim ki.. 1/25000’lik plan doğrultusunda ‘itiraz’ süresi sona erdi..
Bugüne dek, o arazi içerisinde yapılacak ya da planlanan yatırım süreci elbetteki dillendiriliyordu.. Mesela bu yatırımlardan biri hastane projesi..
Gelişim ve Renin hastanelerinden sonra, daha kapsamlı bir hastanenin İskenderun’da konuşlanabileceği ihtimali elbetteki istihdam açısından önemli..
Bundan sonra ne olur, bilemem..
Eğer iyi ya da kötü bir takım iddialara maruz kalmak istemiyorsa..
Detaylar hakkında dilerim en yakın zamanda işadamı Metin Yıldız’dan bir açıklama gelir..
GÜRSEL PAŞA’YA SELAM OLSUN!
Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Dairesi Başkanı ve İskenderun 39. Mekanize Piyade Tugay eski Komutanı Tuğgeneral Gürsel Öztürk’ün ‘kutlama’ mesajını dün yerel gazetelerde okudum.. Sayın Öztürk önceki gün benzer duyguları benimle de paylaştı..
İki Alman konuğuma ev sahipliği yaptığımdan önceki gün ‘kapsam alanı’ dışındaydım. O nedenle yazamadım..
Bugünlük söz Öztürk Paşa’da..
Sayın Öztürk, Türk ordusunun İskenderun üzerinden Hatay’a girişinin 73. yılını kutladı.. İskenderun’u, İskenderun’luları özlediğini söyledi..
Yürekten bir de selam gönderdi..
“5 Temmuz Bayramı kutlu olsun” derken her zamanki gibi duygu yüklüydü..
Tuğgeneral Gürsel Öztürk harika bir insan..
Sempatik, samimi ve de örnek bir kişiliğe sahip..
İyi ki İskenderun’da görev yaptı..
İyi ki kendilerini tanıma fırsatı buldum..
Dilerim en yakın zamanda kendilerini İskenderun’da görürüz.
Özledik çünkü..