Bastım küfrü!

Bastım küfrü!Hayat şöyle bir şeydir.
O ‘ne için yapmışım bunları?’ sorusu yok mudur..
Nasıl da yakar bitirir insanı!
Allah kimseyi böyle bir imtihanla denemesin!
Ama istediğim bir şey var!
Her seferinde iş işten geçtikten sonra bize ‘her şey boşmuş’ dedirten kültürden ve yaşam tarzından biraz geri dursak, diyorum.
Bakınız.. İskenderun’da herşey yolunda mı gidiyor?
Dünya dolusu eksiğimiz var..
Çözüm arıyoruz..
Çabalıyoruz..
Koşturuyoruz..
Azmediyoruz..
Ama birileri boş durmuyor..
Koşanın ayağından çektikçe çekiyor..
Çektikçe de batıyor!
Kutuplaşıyor..
Kin besliyor..
Öfkeleniyor..
Oysa kimsenin taktığı yok..
Zararı kendisine..
‘Servis’ elemanı iş başında ama, soluk aldığı her yeri bataklığa çevriyor..
Az kaldı.. O bataklığın içerisinde boğulacak, haberi yok..
Güya.. Yüreği hizmet aşkıyla çarpan insanların önüne taş koyacak..
O taş, bumerang gibi dönüp kendisine çarpıyor, farkında değil..
Şovmen.. Cambaz..
Ali Cengiz oyunlarıyla besleniyor..
Her bir ‘Gül’ücüğü de sahte..
Oysa yolcu kendisi..
Bileti çoktan kesilmiş..
Ne bekliyordu ki zaten?
Hancıların İskenderun’u terketmesini mi?
Rüyasında görür..
Sözüm ona..
Artık duyup gördüklerimi algılamakta, hissettiklerimi, düşündüklerimi ifade etmekte güçlük çekiyorum. Geriye tek bir çare kalıyor.
Küfrediyorum.

SUPERONLİNE OLDUK!
Daha hızlı, daha sağlıklı bir internet ağı için Superonline, İskenderun’da birçok yeri kazıyacak.. Yalnız önceden alınan kararlar var..
Belediye Meclisi’nin 45 nolu kararı gibi..
İşin mali boyutu ve beraberinde gelişen sorunlar cabası..
Nedir o?
Aynı firma Bekbele’ye kadar getirdiği hattı, Belen’e ulaştırmış..
Nasıl oluyor bu?
Kazılar, denizin altında veya Amanos’un tepesinde ggerçekleşmediğine göre, ortada bir bit yeniği var..
İddia şu.. Aynı hat, Şekere ve Cırtıman’ın üzerinden Belen’e ulaşmış..
Harfiyat da kullanılmış.. Harfiyatla ilgilenen kurum İskenderun’da iş yapıyor..
Ama ne hikmetse, görmezden geliniyor..
Peki, Superonline hattı İskenderun’dan geçmişse, bunun anlamı nedir?
Ortada bütçe komisyon kararı var..
Bu, şu demek..
Hattı İskenderun’dan geçiriyorsan bunun maliyeti 1 milyon 520 bin lira..
Yani, tahsil et bu parayı diyor..
Son durum nedir?
İdare diyor ki, ‘Bizimle protokol yapmadılar’..
Demek istiyor ki, ‘üzerine soğuk su için’..
Firma diyor ki, ‘Biz hattı döşerken, İskenderun’un sınırlarına girmedik..”
Demek istiyor ki, ‘bu parayı unutun’..
Peki hangisi doğru.. Para ödendi mi, yoksa o tahsilat işlemini unutalım mı?
Herşey iyi, tamam da.. Bütçe komisyon kararı ne olacak?
Ve şunu da anlamak mümkün değil:
O kablolar, ta Bekbele’den, İskenderun’un üzerinden Belen’e nasıl ulaştı?
Uzaydan mı?

HAZIRI BOZMAK, İSRAFTIR
Ayakkabıcılar Çarşısı karşısında vatandaşın kullanabildiği bir yol var..
Kaptan Paşa Camisi’nin sırtına bakıyor..
Belediye ekipleri hummalı bir şekilde çalışıyor..
Baştan aşağı yenileniyor..
Kim için, ne için?
Yol temizdi zaten..
Hazırı niye bozuyoruz?
Ekstra niye cepten harcıyoruz ki?
Oraya harcanan masraf vatandaşın cebinden çıkıyor..
Çok mu elzemdi..
Çok mu talep vardı..
Oysa, kime sorsam ‘ne gereği vardı’ diyor..
Sahil bandını yenilersin, anlarım..
Şükrü Kanadlı Kışlası’na bakan sahil bandını düzenlersin, anlarım..
Nihat Açıkalın’a ait ayakkabı dükkanın hemen yan cephesi niye?
Birçok mahallede yamalanacak onlarca yol varken..
Kimse parmak oynatmıyor..
Oradaki vatandaş, ayrıcalıklı birkaç çarşı esnafından daha mı önemsiz?
Ramazan çadırı kurma..
Çadır kurmak isteyenlere izin verme..
Sonra kalk, bilmem kaç bin lira boşa masraf dök..
Bu mudur yeni yönetim anlayışı..
Buna geçmişte yap-boz diyorlardı..
Ben anlamadım..
Anlayan varsa, bana anlatsın..

KAN GRUBUNU ÜÇ GÜNDE ÖĞREN..
Eczanede bir alet alıyorsunuz.. Kan grubunuzu öğrenmek için o cihazın size sağladığı katkı 5 dakika.. Herhangi bir tıp merkezine gidiyorsunuz, daha siz sandalyeye oturmadan bir işlem yapıyorlar, 5 dakikada kan grubunuzu öğreniyorsunuz..
Peki, Kızılay Kan Merkezi’nde bu işlemin avantajları nedir?
Hemen söyleyim.. Kocaman bir 3 gün..
Yani, 72 saat..
Kızılay Kan Merkezi’nin tıbbi donanım şeklini bilmiyorum..
Ama kanın ‘merkezi’ size 3 gün sonra gelin diyebiliyorsa..
Vah halimize..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.