CHP, bilinçlik durumunun ve gerçeği algılamanın bozulduğu anlarda ortaya çıkıyor..
Dejavu gibi.. Nedir o?
Yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusudur.
Görüntü apaçık ortada.. Bu filmi daha önce de izledik..
İskenderun’da Primemall AVM kurulurken, bir sürü boş serzenişlerle yatırıma yine CHP karşı gelmişti..
O gün aktör, milletvekili Gökhan Durgun’du..
Beton kütlesi, dedi..
Yoğunluk abartılıyor, dedi..
Esnaf biter, dedi..
Dedi oğlu dedi..
Neticede, dediklerinin hiçbiri çıkmadı..
AVM, neredeyse bir yıldır faaliyet gösteriyor..
Ayda 750 bin müşteri çekiyor..
Modern görünümü, donanımı ve cazibesiyle, İskenderun’a renk katıyor.
Şimdi Gökhan Durgun yok..
Ama zihniyet değişmiyor..
Görmek istemiyorlar..
Gerçek şu ki.. Çarşı esnafına birşey olduğu yok..
Onlar yine kazanıyor..
AVM ise İskenderun büyük bir şans..
Rekabet olanağı sağlıyor..
Peki bu durumdan çıkaracağımız ders nedir?
İskenderun Primemall örneği karşımızda dururken, Antakyalı’yı geleyana getirmek niye? CHP her yatırıma neden karşı geliyor?
Olan şu..
Gökhan Durgun gitti, görevi milletvekili Refik Eryılmaz üstlendi..
Basın bülteni yollamış.. Ne diyor?
– Antakya’da kurulan AVM, şehir merkezini felç eder..
– Kültür ve inanç turizmi gelişimini sekteye uğratır..
– Rant ilişkisi vardır..
– Yatırım Antakya’yı boğar..
– Çarşı esnafının ölüm fermanı imzalanmıştır..
Yok daha neler..
Hani nerede?
İskenderun Primemall örneği karşımızda duruyor..
AVM, İskenderun’u boğmadı..
Kimsenin de ölüm fermanını imzaladığı yok..
Vatandaşın özgür iradesi bu..
İstediği yere gidiyor, tıkır tıkır alışverişini yapıyor.
Yemek yiyor, eğleniyor, ferahlıyor, stres atıyor ve gönül rahatlığıyla evine gidiyor..
Mesela benim için..
‘Haftasonu olsa da, Primemall’a gitsem’ tadında bir mecburiyet hissi veriyor.
Kime ne?
Milletvekili Refik Eryılmaz’ı anlamak güç!
CHP’nin ‘yatırımlar’da sergilediği duruşun karnesi zayıf iken..
Hiç olmasa, ‘geçer not’ için bir çaba sarfetmesi gerekmiyor mu?
CHP’nin yine aynı senaryo ile karşımıza çıkması hiç de ilginç gelmiyor insanlara.. Kimsenin de ciddiye aldığı yok..
Refik Eryılmaz’a tavsiyem:
Sadece bir saat vakit ayırsın.. İskenderun AVM’yi gezsin, incelesin ve insanların gösterdiği ilgiyi gözlemlesin.. Her yatırım ikliminde yaratılan fırtınaların gereksizliğini görsün..
Görsün ki, Antakya’dan İskenderun’a akın eden müşterilerin varlığına şahit olsun..
İskenderun deniz ve güneşten ibaret değil..
***
Not: CHP’nin yatırımlara karşı duruşu her yerde aynı..
Bir örnek vermek istiyorum:
Meclis’te ‘Ağrı’da üniversite kurulması’ konuşuluyordu..
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi!
Bir CHP’li parmağını kaldırdı, önergeyi dayadı:
– Karşıyım karşı!
Para İbrahim Çeçen’den çıkacak, üniversite ise devlet üniversitesi olacak.
Buna karşı çıkmak niye?
Sonunda TBMM’de ortak akıl galip geldi.
Üniversite kuruldu.. Her geçen gün büyüyor.
CHP’nin 12 Haziran’da Ağrı’da aldığı oyu mu sordunuz?
Yüzde 2.22!
Böyle giderse, İskenderun’u, Antakya’yı da kaybedecekler!
İŞTE BUDUR!
MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin, haftasonu iftarını vatandaşlarla birlikte açtı..
Gösterişten ve lüksten uzak bir yer sofrasında bağdaş kurup, hem dertleşti hem de gönüllerde taht kurdu.. Milletvekili Çirkin’in, Ramazan ayının amacına uygun bu davranışını önemsiyorum.
En başından belirtmem lazım..
Milletvekili Şefik Çirkin bunu hep yapıyor..
Bir gün tepe mahallelere konuk oluyor, diğer gün şehir merkezindeki herhangi bir eve.. Çat kapı!
Ama bu farklı.. Şefik Çirkin, bu kez sahil bandında yeşilliklerin arasına açılan kilimin üzerine bağdaş kurup, konuk olduğu bir aileyle birlikte iftar açtı..
Reklamdan uzak, gönüllere yakındı..
Bravo Şefik bey..
Güzel bir örnekle, hoşgörülü bir yaklaşıma vesile olduğunuz için..
SEVDİM BEN BU FOTOĞRAF İŞİNİ!
Dün yaygın gazetelerin Çukurova ekinde bir fotoğraf vardı:
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Bey, mavi suları köpürte köpürte kulaç atıyor Mezitli sahillerinde..
Ekinde bir haber:
-Belediye Başkanı Macit Özcan, Mersin kıyılarının temizlendiğini kanıtlamak için Mezitli’de denize girdi, 45 dakika yüzdü..
Biz defalarca yazdık..
İskenderun’da denize girmeyi unuttuk..
Vatandaş ya toprak mahsullerinde ya da Karaağaç Plajı’nda serinliyor..
Onlarca sitenin lağım suyu da bu denizlere akıyor..
Macit bey, Mezitli’de ‘deniz temiz’ mesajı vermek için yüzdü..
Bizimkiler niye ortalıkta yok?
İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek’i veya Karaağaç Belediye Başkanı Necmettin Acar’ı, daha ben kıyılarımızda yüzerken hiç görmedim, görmedik..
Yoksa deniz yeterince temiz değil mi?
Eğer ki, tam aksine temiz ise..
O halde başkanları yüzerken gösteren niye tek bir fotoğraf karesi yok?
BİR DAİRE PARASINA APARTMAN!
10 yıl önce bir apartman dairesi alan kişi, o parayla ‘altın’ alsaydı, bu gün o altınları satıp 8-10 daireli apartman alabilirdi.
Nedenine gelince, altının fiyatı 10 yıl öncesine göre yaklaşık 10 kat arttı.
‘Peki.. 10 yıl önce 250 bin liraya aldığım altını bugün 2,5 milyon liraya sattığımda ne kadar gelir vergisi ödeyeceğim?’ diye soranlara yanıtımız; SIFIR lira!..
KDV’si mi?
Altın KDV’ye tabi değil efendim!..
(Şükrü KIZILOT)
TERCİH EDERİM!
Pozisyon kaybetme pahasına kafama göre yaşamayı, pozisyon korumak adına korkaklık eden ve pasifize edilmiş bir adam olmaya tercih ederim..
Hiç tanımadığım güleryüzlü bir insanı, asık suratlı bir dosta tercih ederim..
Herkese sonuna kadar güvenip sürekli hayal kırıklığına uğrayacağıma, herkese kuşku duyarak, sürekli tetikte yaşamaya tercih ederim..
Binbir türlü dedikoduya maruz kalan İskenderun’da iki yüzlülerle yaşayacağıma, 50 haneli Kale köyünde sakin bir hayat sürmeyi tercih ederim..
KUSURLAR VE HATALAR!
Biz başkalarının kusurlarını görmek konusunda kartallara, kendi hatalarımızı görmemek bakımından da köstebeklere benzeriz.
F.de Sales