Sadece Somali değil, insanlık dramının yaşandığı her ülke için insanoğlu yardım seferberliğine girişmelidir. Türkiye bu konuda bir adım önde, liderlik yapıyor..
Ama farklı düşünenler de var:
– Yardımın kapsamını, şehit ve gazi ailelerinin geçimine, fakir/fukaranın bakımına yaymalıyız..
Doğru, insanlık vazifesi ‘ayırım’la bağdaşmaz.
Gündemimizde onlarca hatta yüzlerce Somali örneği var..
Hatta.. Yanıbaşımızda, burnumuzun dibinde yaşanıyor.
Hemen hepsi, İskenderun Kaymakamlığı’nın eline bakıyor..
Bu kimi zaman 100 liralık yemek kuponu oluyor..
Kimi zaman da nakdi veya giyim yardımına dönüşüyor..
Fazlası yok.. Devlet, yapacağı yardımın adını en başından koyuyor..
Üzerine çıkamıyor..
Peki STK’ların görevi ne?
Mesela.. Küçük bir örneği hatırlatmak isterim..
İskenderun’da yaşayan 10 yaşındaki ikinci sınıf öğrencisi Filiz Korkmaz, beynindeki tümör nedeniyle okuluna gidemiyor, sağ eliyle yemek yiyemiyor, arkadaşları gibi gülüp oynayamıyor. Minik Filiz’in, “Beni iyileştirin. Ben de arkadaşlarım gibi okuluma gitmek, oyun oynamak istiyorum” şeklindeki haykırışını Güney Gazetesi’nde defalarca yayınladık..
Yardıma koşan kurum sayısı, bir elin parmakları kadar değildi..
O vakit, herkes duyarsız mıydı?
Varsa yoksa iş dünyası..
Onlar olmasa, sosyal marketler giyim/kuşamla donanmaz..
Onlar olmasa, ramazanda gıda paketleri ihtiyaç sahiplerine ulaşmaz..
Yardım deyince, insanların aç/susuz yaşantılarına bakılmaz..
Bu bir spor kulübü de olabilir..
Onlarca gencimiz kahvehane köşelerinden kurtarılıyor..
Kötü alışkanlıklardan vazgeçiriliyor..
Peki destek var mı?
Gençlerimize yeterince sahip çıkıyor muyuz?
Oysa olaya sadece spor kulübü olarak bakıyoruz..
Aslında, 3. Lig ve BAL ligi toplamda yüzlerce, belki de 1000’in üzerinde gencimize olanaklar sağlıyor.. Onlara yeni bir hayat, tutanacakları bir dal veriyor..
Bir kısmı olanaklar dahilinde maaş alıyor, bir kısım genç yetenekler ise parasız, pulsuz ‘hayalleri suistimal edilerek’ heba olup gidiyor.. Unutuluyor!
İskenderun Sakaryaspor geçtiğimiz haftasonu futbolcularına yemek verdi..
Hepsi pırıl pırıl gençler..
Yemeği Yıldırım Alpay karşılıyor..
Malzemeleri, spor elbiselerini, araç, gereçleri de..
Peki bu ramazan ayında, herhangi birimiz çıkıp Yıldırım Alpay gibi, bir lig takımına iftar yemeği verdi?
Giyim kuşamlarına veya maaşlarına destek çıktı..
Oysa ihtiyaçları çok büyük..
Yardımcı olamaz mıyız?
İskenderunspor, Sakaryaspor ve daha birçok takım için ne yapıyoruz?
Somali örneği gibi, bir hesap numarasına telefon mesajyla 5 liralık bir katkı payı sunabiliyor muyuz, mesala?
Ya da Antakya’nın beldelerinden Ekici Belediyesi’nde bir nikah merasimi sonrasında ‘makbuz’ karşılığında ‘şu kadar parayı Ekici Belediyespor’a destek olsun diye veriyorum diyen bir İskenderunlu’ya şahit olmadım henüz..
Payas Belediyespor futbolcularına ‘tıkır tıkır’ maaşlarını verebiliyor..
İskenderun Belediyesi’nin bu konuda neden girişimi yok?
Biz İskenderunlular, Somali’ye yardımı içeren 5 liralık telefon mesajlarını niçin bir futbol kulübüne yönlendire miyoruz?
Bilemiyorum..
Oysa sigarayı bırakmaya yönelik kampanyalar var..
İnsanlarımıza artık spor yapmaları öğütleniyor..
Peki biz ne yapacağız?
Basit, yalın, açık bir örnekle;
‘Sigara parasını’ bir spor kulübüne bağışlayabiliriz..
Müsaadenizle ben Sakaryaspor’dan başlamak istiyorum!
Bir kıvılcım yeter!
BU KADAR BASİT Mİ?
Neredeyse tüm gazeteler duyurdu:
İskenderun Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü Antakya’ya taşınıyor..
Hatay Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Ahmet Korkmaz’ın dayanağı resmi gazetenin görüşü.. Diyor ki:
– 08.06.2011 ve 29758 sayılı resmi gazetede yayınlanan 640 sayılı kanun hükmünde kararnameyle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Teşkilat yasasından sonra Başmüdürlükler Gümrük ve Muhafaza Müdürlüğü’nün Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü olarak Antakya’ya taşınması planlanmaktadır.
Doğru mudur, değil midir..
İşittiğimde, AK Parti İlçe Başkanı Musa Kurşun’u aradım:
‘- Haberim yok, ilgineceğim’ dedi..
Şu vakte kadar henüz bir bilgi notu ulaşmadı..
Ancak bir husus var ki, çok önemli:
İskenderun Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü, 23.07.1939 tarihinde Hatay’ın anavatana ilhakı ile İstanbul ve İzmir Gümrükleri Başmüdürlüğü’nden sonra 3’üncü Başmüdürlük olarak İskenderun’da kuruldu..
Bu cümle herşeyi anlatıyor..
Bence taşınma işlemi bu kadar kolay olmamalı..
Mevzuatlar değiştirilebilir..
Hem limanı, 15 adet özel iskelesi, OSB’si, yeni yatırım alanlarıyla yıldızı parlayan bir şehirdir İskenderun..
Antakya’nın ne özelliği var ki, İskenderun hep kurumlarını oraya kaydırıyor?
Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’nin İskenderun’da kalması yönünde Hatay Gümrük Müşavirleri Derneği yöneticileri dışında görüş, fikir beyan edecek kimse yok mu? Yoksa bu konuda da mı sessiz kalacağız?
CHP RAMAZAN’I ÖNEMSEMİYOR MU?
AK Parti iftar yemeği düzenledi, hem de sayısız kez..
Bu programa şehit ve gazi ailelerine yönelik iftar yemeği de dahil..
Milletvekili Karasayar ‘dayanışma’yı önemsiyor..
MHP aynı keza.. Milletvekili Çirkin, birçok kez ailelerin yer sofrasına ortak oldu, ‘birlik ve beraberlik’ için çalışıyor.. Çarşamba günü düzenleneyecekleri iftar yemeği de geniş katılımlı.. Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz ise önceki gün, bir ailenin evine konuk oldu. Birlikte iftar açıp, aile üyelerinin sorunlarını dinledi.
Peki, CHP ne iş yapıyor?
Bir garibanın sofrasına ortak olmak ya da pozisyon gereği bağdaş kurmak zor mu geliyor? Herhalde koca partide herkesin ayakları ağırıyor olmalı..
Hadi bağdaş kurmayı geçtik.. Herhangi bir mahallede bir ailenin iftar yemeğine katıldıklarını da işitmedik. Hatta, şehit ailelerine yönelik bir programın varlığına da şahit olmadık.. Nasıl olacak bu iş? Herhalde Ramazan bunların kapısından geçmiyor ya da ramazana özel program düzenlemek adetlerinde yok..
İşin aslı nedir, anlatsalar da öğrensek!