Kent müzesi bu kez tamam..

Başkandan iki doğru karar!

Kent müzesi bu kez tamam..İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, basın mensuplarıyla iftar yemeğinde bir araya geldi. Günün mana ve ehemmiyetini yansıtan bir konuşma yaptı..
Yeni itfaiye binasının temel atma töreni.
Yeni sebze hali..
Su, iskele..
Sahile yeni bir sosyal tesis..
Tenis kortu, buz pateni..
Yıkılan Kılçık’ın yerine düğün salonu..
Sanat galerisi..
Derken.. Doğalgaz, TEDAŞ, Superonline ve su şebekesinin yenilenmesi gibi projelerin yakın bir zamanda sokaklarda yaratacağı tahribattan ötürü şimdiden gazetecilerden destek, vatandaşların da sabırlı olmalarını istedi.
Buraya kadar söylenenleri, konuşulanları zaten biliyordunuz.
Ancak, yemekte iki husus ön plana çıktı..
İki bariz hatadan dönüldü..
Bir; AVM’nin önünde trafiği rahatlatacak bir üst geçit projesi..
Mevcut düzenleme ‘karmaşık’tı, yeni kavşak kazalara davetiye çıkarıyordu.
Aylarca yazdık, çizdik:
– Çok acil bir üst geçit yapın!
Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, projenin çizildiğini, uzmanlarca değerlendirildiğini açıkladı.. Yanılmıyorsam, Eylül’de gündeme gelecek..
Deniz Alayı’ndaki üstgeçitle aynı projeyi kapsıyor..
İki; Deniz Müzesi yanında bulunan ve İskenderun Belediyesi’ne ait tarihi binanın restorasyonunu içeriyor.. O vakit, konukevinden çok kent müzesine dönüştürülmesi hususunda görüşlerimiz oldu..
Bu köşeyi takip edenler bilir..
Kent Müzesi için epeyce bir kamuoyu oluşturmaya çalıştım..
Sevgili dostum, Arkeolog Engin Yüksel’in gayretleri dün gibi taze..
Bu konuda, Tuğgeneral Gürsel Öztürk’ün de hakkını teslim etmek lazım..
İskenderun’a bir ‘kent müzesi’ konuşlansın diye tarihten birçok not düştü, içinden bilgiler sundu bizlere..
Çok şükür, aradan geçen uzun bir zaman sonra, bu çabamız meyve vereceğe benziyor.. Konukevi fikri, bireyin ve toplumun kültürel gereksinimlerinin karşılanmasında bir etki yaratmayacaktı. Kent müzesi hiç olmasa, kültürel iletişim ve etkileşim ortamının etkinleştirilmesinde öncülük edecek. Mesela Başkan Civelek’in eşi Umran Civelek’in Kadın Kültür Sanat ve Eğitim Merkezi’nin konuşlanmasında gösterdiği katkının dışında ikinci bir merkezi Sakarya Mahallesi’nde hizmete sunmak istemesi de büyük bir kazanç.. Sanatsal ve kültürel değerlerin üretilmesi, toplumun bu değerlere ulaşım olanaklarının yaratılması ve geliştirilmesini önemsemeliyiz..
Umran Civelek kültür girişimlerinin teşvik edilmesini sağlıyor..
Başkan Civelek ise katkı sunuyor, projelendiriyor..
Bu girişimlerin, toplum tarafından benimseniyor olmasını söylemeye gerek var mı?
Bunları dinlerken hiç kuşkusuz, kentin değişik yıllardaki, dönemlerdeki tarihini de öğrenmiş olacaksınız..
İskenderun’daki eksik şeyleri, en ciddi meseleleri bile anlatmanın yolunu, yöntemini örnekliyor Başkan Yusuf Civelek.. Budur işte altyapı!
Dilerim netice alırız bu gelişmelerden..
Darısı gönülden desteklediğim Halk Plajı’na..

ÜNİVERSİTEMİZ NEREDE?
Kaçtır mail atıyorlar.. Bir yandan Koç Üniversitesi, diğer yandan Sabancı Üniversitesi.. Üzerine bir de Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin çağrılarını okuyorum.
‘- Çocuklarınızı getirin. En iyi biz eğitiriz!’
Özel okul ya, bastırın parayı!
Ve şimdi en önemli soruya geliyorum.
Bizim devlet üniversitemiz nerede?
– MKÜ’yü tercih edin..
– Biz kaliteli bir üniversiteyiz..
– Ayrıcalığımız şunlardır..
– Başarılarımız bunlardır, diyebiliyor mu?
Çocuklarımız zaten ‘kurbanlık sınav kuklası’ haline getirildi..
Sabahın köründe derse başlayan çocuk, öğleden sonra beyin travmasına girmiş bir şekilde eve geliyor. Bu arada mesela hayal kuracak.
Vakit bulursa oyun oynayacak.
Peki bu çocuk bırakın başarıyı, hayatın hangi dalına doğru hayal kurabilir?
O üniversiteler özendirmedikçe, o çocuklar başarıya nasıl yönlenebilir?
Tabi ya:
İlanlar boşa değil:
‘- Çocuklarınızı getirin. En iyi biz eğitiriz!’
Bastırın parayı!
MKÜ de ziyaretlerle uğraşsın, dursun!

FAHRİ TEMİZLİK MÜFETTİŞİ!
Antakya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı 82 fahri çevre ve temizlik müfettişi görevine başladı. Görev basit..
Değişik semtlerde ikamet eden öğretmen, doktor, ev hanımı, bakkal, hemşire, manav, emekli polis, terzi gibi farklı meslek gruplarından oluşan gönüllü ordusu, temizlik işlerini fahri olarak takip edip, gördüğü aksaklıkları ilgili birimlere anında iletiyor.
Hatta tutanak tutup, ceza bile kesiyor..
Bu sayede sokaklar, mahalleler daha da temiz kalıyor.
Gerekli miydi?
Avrupa’da olsa önemli değil..
Ama bizim buralarda temizlik konusunda çok da bilinçli olduğumuz söylenemez..
Çekirdeği seviyoruz, kabuğunu yere atıyoruz..
Poşet, izmarit, kağıt, gıda ambalajı, pet şişe..
O vakit elimizde ne varsa, çöp yerine yere atıyoruz..
Temizlik işçisinin günahı ne?
İki dakika önce temizlediği yeri, 10 saniyede kirletiyoruz..
Tavsiyem, İskenderun Belediyesi de benzer bir önlem alsın..
Gönüllerle birlikte ‘çevre’ sorununu gözetlesin.
Uyarsın!
Hatta ve hatta.. Bu uyarıları dikkate almayanlara karşı tutanaklarla ceza işlem uygulasınlar ki.. Bakalım yerleri bir daha kirletecekler mi?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.