Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Anadolu Kartalları’nın ‘özel gösterimi’ vardı, Primemall’da.. Gidemedim, çünkü..
Pazar’dan tam sayfa bir yazı bekliyordu beni..
Yalnız, hakkını teslim etmezsem olmazdı..
Prime Mall İskenderun Alışveriş Merkezi Müdürü Arzu Özerdem yine harikalar yaratmış, farkını ortaya koymuştu..
Cumhuriyet coşkusu, yaşamın merkezi Primemall AVM’de parlıyordu.
Binanın göğsüne bir şeref madalyası gibi asılmış dalgalanıyordu..
Dev Ayyıldız!
Görünce içimizin titrediği o bayrak..
Nasıl da, acılarla nasırlaşan yüreğimizi ısıttı..
Müthiş bir duyguydu..
Primemall, Cumhuriyet Bayramı’nda AVM’de bulunan tüm müşterilere de Türk Bayrağı dağıttı, ayrıca.. O an düşündüm..
Törenlerinin iptal edilmesinin şöyle bir yararı oldu:
O resmi, üniformalı, devlet töreni; halk törenlerine dönüştü..
Primemall’da Cumhuriyet ruhunu, en heyecanlı, en renkli, en enerjik haliyle gördük, yaşadık! Film güzeldi.. Türk Hava Kuvvetleri’nin 100’üncü kuruluşunu kutluyordu, anlamlıydı.. Bir gün önceyi unutmayalım..
Türk pop müziğinin genç ve sevilen sesi Özgün, Cumhuriyet sevincini İskenderunlular’la paylaştı.. Cumhuriyet Bandosu ise tek kelimeyle muhteşemdi..
Yüzlerce insan alkışlarla eşlik ediyordu.
Demem o ki.. Arzu Özerdem, “ay yıldız”ın bir “şövalyesi” gibi “rekabet coğrafyası”na dikmiş o coşkuyu..
Primemall sayesinde..
Türkiye’nin en 500 büyük firması arasına yerleşen İskenderunlu girişimcilerimiz sayesinde..
Ve ben bu bayrakları gördükçe;
Yani; “Heyecan ötesi başarıları”..
İçim içime sığmıyor. Heyecanlanıyorum.
Çünkü bu global arenada birer “yatırım şövalyesi”dir onlar..
Dikkat ediyorsunuzdur muhakkak..
Kaçtır, Hatay’a katkı sunan firmalarımızın sosyal sorumluluk projelerini yazıyorum.
Ama ben bunları;
– Türkiye’nin artık bir markalar yüzyılına açıldığını söylemek için yazıyorum..
– Bu acımasız “rekabet coğrafyası”nda markalarını dalgalandıran firmalarının, “sınır ötesi” başarılarını alkışlamak için yazıyorum..
– Van’da, Hakkari’de ya da Diyarbakır’ın bir köyündeki geri kalmışlığı da böyle aşabileceğimizi anlatmak için yazıyorum.
O kadar çok acıtıyoruz ki birbirimizi;
Biraz olsun;
Başarıya ve alkışa ihtiyacımız olduğunu söylemek için yazıyorum..
AKILLI SAYAÇ!
Okumuş olmalısınız..
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 2003 yılından bu yana yapılan denetimler sonucunda, 2 milyar TL tutarında kayıp-kaçak kullanım bedeli tahakkuku gerçekleştirildiğini bildirdi.
Kaçak kullanım rekor düzeyde..
Kontrollerde 1,7 milyon abonede kaçak kullanım tespit edilmiş, iyi mi?
Bu bilgileri niye yazdım?
TEDAŞ, İskenderun’daki konutlarda 10 yılı geçen sayaçları değiştirmeye başladı.
Fena mı?
Tüketiciyi ‘akıllı sayaca’ yönlendiren bu çalışma sayesinde hem elektrik tüketiminin maliyeti düşecek hem de sayacın bedeli faturaya yansıyacak..
Yerinde bir uygulama..
Bence tepe mahallelerden başlayarak, bu çalışma kent genelini kapsamalı..
Bazı tüketiciler tepki gösterse de, bence isabetli bir karar..
Kaçak elektrik kullanımı malumunuz..
Cezalara rağmen, duyarsız birçok insan, başkalarının hakkını gaspediyor..
Mekanik sayaç üzerinden ‘kaçağa’ yönelmek kolay..
Bu akıl almaz yöntemleri TV’lerde izledik, izliyoruz..
Ancak akıllı sayaçlarda bu mümkün değil..
O bakımdan kurumların sayaç değişimine dayanak olarak gösterdikleri yasa ve yönetmelikleri doğru buluyorum..
Antakya bu ‘değişimi’ sağladı, kimseden itiraz gelmedi.
İskenderun’da henüz yeni başladı..
Dilerim, herkes bu karara saygı duyar..
Kaçak elektrik kullanımına topyekün mücadelede başka çare yok gibi..
Bence tek yol buydu ve TEDAŞ gerekeni yapıyor zaten!
GÜZELİM CUMHURİYET LİSESİ!
Mega Radyo’da, ‘Güne Merhaba’ adlı programın olmazsa olmazı ‘Gazeteniz Konuşuyor’ bölümünü, gazeteci büyüğüm sevgili Kasım Üşür’ün sesiyle keyifle dinliyorum.. Yerel gazetelerin haberlerini okuyor, yorumluyor, yerel köşe yazarlarımızın makalelerinden de alıntılar yaparak, yerel medyanın sesine ses katıyor.
Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Kasım Üşür’ün emeği tartışılmaz..
Sohbeti güzeldir, dostluğu on numaradır..
Sosyal yönü keyiflidir..
Haftasonu.. Yanılmıyorsam, Cumhuriyet Lisesi’nin 77 yılı mezunlarını ağırladı İskenderun’da.. Hatıraları canlandı, okul günlerini yadettiler..
Kimbilir, belki de yaramazlık da yapmışlardır..
Ne güzel değil mi?
Okul yılları unutulur mu hiç?
Ben, Cumhuriyet Lisesi’nin 92 yılı mezunlarındanım..
O bakımdan, bu dayanışmayı, bu kardeşliği, bu güzel birlikteliği önemsiyorum..
Okulumuzun ‘yıkılacak’ okullar arasında olmasına da üzülüyorum..
Ne hatıralarımız vardı o okulda..
Kasım Üşür, her yıl bu hatıraları canlı tutuyor..
Peki ya bizler?
Sevgiyi, dostlukları yaşamak, yaşatmak lazım..
Nerede ve ne zaman olursa..
Öyle değil mi, Kasım ağabey?!